Anasayfa

Seçil Erzan davasında ara karar: Fatih Terim dosyası uzlaştırmaya gönderildi

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasında mahkeme, Fatih Terim'e yönelik eylem nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin sonuçlanmasının ardından dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verildi.

Haber Giriş : 2025-06-16T16:08, Son Güncelleme 2025-06-16T16:19

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Seçil Erzan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bulunduğu cezaevinden bağlandı.

Duruşmada bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları da hazır bulundu.

Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık Erzan'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini ve dosyanın mütalaasını hazırlaması için tarafına gönderilmesini istedi.

Savunma yapan sanık Erzan, müşteki Fatih Terim'den 300, 400 ve 700 bin dolar para aldığını, Terim'in kendisine hiçbir zaman "Seçil bana para ver" şeklinde ifade kullanmadığını söyledi.

- "Arda Turan'ın kesinlikle benden alacağı yoktur"

Ağlayarak savunmasına devam eden Erzan, "Alacağı olmayan da alacağı olduğunu söylüyor. Mesela Arda Turan'ın kesinlikle benden alacağı yoktur. Artık nefes alamıyorum. Hiçbir paranın 1 lirasına bile dokunmadım, kimseyi aldatmadım. Bu fonu kuran Merve, Tanın, Fırat Özdemir ve Semih Kaya'dır (Müştekiler). 'Seçil bize bankadan daha fazla para verir' dediler ve sorgulamadılar. Ben bir dolandırıcı olsam annemi sokağa mı attırırım? Bankayı hortumlasaydım ona da razıydılar. Tamam, şöyle yapalım. Benim banka müdürü olarak sorumluluğumu kabul edelim ve ödensin paralar. Hatalarımı, kusurlarımı kabul ediyorum ama dolandırıcılık ibaresini asla kabul etmiyorum. Kaçacak olsaydım, kaçardım ama kaçamam, bu insanların parası ödenmeli." ifadesini kullandı.

Sanık Erzan'ın avukatları, 26 aydır tutuklu olan müvekkillerinin annesinin hasta ve ölmek üzere olduğunu belirterek, Erzan hakkında "konutu terk etmemek" yönündeki adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye kararı verilmesini talep etti.

- Dosya mütalaaya gönderildi

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Erzan'ın, Fatih Terim'e yönelik eyleminin "güveni kötüye kullanmak" suçu kapsamında kalması ihtimaline binaen dosyanın uzlaştırma işlemleri için savcılığa gönderilmesine karar verdi.

Heyet, uzlaştırmaya ilişkin sonuç geldiğinde dosyanın esasa ilişkin mütalaasının hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmesine hükmederek, duruşmayı 6 Ekim'e erteledi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği ifadeleri yer alıyor.

- Ceza istemleri

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi isteniyor.

Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

İddianamede, Süleyman Aslan ve Mojtaba Haghani'nin "tefecilik" suçundan ayrı ayrı 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması talep edilirken, Nur Erkasap'ın ise "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçundan 9 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan ve bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen iddianamede ise Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun 24 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işledikleri iddiasıyla 72'şer yıldan 240'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Anadolu Ajansı