İlk derece: Memnu hakların iadesi kararı ileriye yönelik sonuç doğurur
Ancak, dava konusu işlemin tesisinden sonra, memnu hakların iadesi kararı alınmasının, söz konusu mahkumiyeti ortadan kaldırmayacağı, mahkümiyetten doğan veya mahkümiyetle birlikte hükmedilen ehliyetsizliklerinin ileriye dönük olarak ortadan kalkacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıldan fazla hapis cezasına mahkum olan davacının, Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımadığı anlaşıldığından, Devlet memurluğu görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İstinaf bu kararı bozmuştur
Davacının, sözü edilen mahkümiyetine bağlı olan hak mahrumiyetinin, memnu hakların iadesi kararı ile ortadan kalktığının açık olduğu ve Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımadığından bahsedilemeyeceğinden, tesis edilen işlemde hukuki isabet görülmemiştir.
Danıştay: Memnu hakların iadesi kararı memuriyete başvurma hakkı sağlar ancak takdir hakkı vardır
Anılan yasal düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan "Türk Ceza Kanunu'ndaki süreler geçirilmiş olsa bile" ibaresiyle, maddede belirtilen suçlardan dolayı mahküm olan ve bu mahkümiyeti nedeniyle belli hakları kullanmaktan yasaklanan kişilerin Devlet memuru olamayacağı, yasaklanmış hakların iadesi kararı alınması durumunda ise, mahkümiyet ortadan kalkmamakla birlikte bu mahkümiyetten doğan veya mahkümiyetle birlikte hükmedilen ehliyetsizliklerinin ileriye dönük olarak ortadan kalkacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bununla birlikte, memnu hakların iadesi kararının, ilgili kişiye bu karar uyarınca doğrudan memuriyete alınma hakkı vermeyip, memuriyete başvurma hakkı sağlayacağı ve idarenin bu noktada kadro ve ihtiyaç durumunu gözeterek takdir yetkisini kullanacağı açıktır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/5398
Karar No: 2024/5818
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... ili, ... ... Müdürlüğünde mühendis olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan ceza yargılaması neticesinde "kasten yaralama" suçundan, kesinleşmiş 2 yıl, 1 ay, hapis cezası bulunduğundan bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde öngörülen; Devlet memurluğuna alınma şartını kaybettiği gerekçesiyle aynı Kanun'un 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin 24/07/2019 tarihli yazı ile bildirilen 23/07/2019 onay tarihli işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının gerçekleştikleri her ay için hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
.... İdare Mahkemesinin ...... tarih ve E:... K:... sayılı kararıyla; davacının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda, kasten yaralama suçundan dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasından 2 yıl, 1 ay kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, dava konusu 23/07/2019 tarihli onay ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verildiği, dava konusu işlem tesis edildikten sonra ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:... sayılı ek kararı ile memnu hakların iadesine karar verildiği; ancak, dava konusu işlemin tesisinden sonra, memnu hakların iadesi kararı alınmasının, söz konusu mahkumiyeti ortadan kaldırmayacağı, mahkümiyetten doğan veya mahkümiyetle birlikte hükmedilen ehliyetsizliklerinin ileriye dönük olarak ortadan kalkacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıldan fazla hapis cezasına mahkum olan davacının, Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımadığı anlaşıldığından, Devlet memurluğu görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, dava konusu işlem hukuka uygun bulunduğundan, davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde, davacının kasten yaralama suçundan dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasından 2 yıl, 1 ay kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, 23/07/2019 tarihli onay ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince Devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verildiği, dava konusu işlem tesis edildikten sonra, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:... sayılı ek kararı ile memnu hakların iadesine karar verildiği, davacının, sözü edilen mahkümiyetine bağlı olan hak mahrumiyetinin, memnu hakların iadesi kararı ile ortadan kalktığının açık olduğu ve Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımadığından bahsedilemeyeceğinden, tesis edilen işlemde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle mahrum kalınan tüm mali hakların gerçekleştikleri her ay için hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ve özlük hakların iadesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte henüz davacının memnu haklarının iade edilmediği, ayrıca memnu hakların iade edilmiş olmasının, davacının 2 yıl, 1 ay hüküm giymiş olması gerçeğini değiştirmeyeceği, Kanun'un, çalışma hayatının bir anında bile, 1 yıldan fazla hüküm giyecek suç işlemiş memur statüsünde bir personel istihdam edilmesine cevaz vermediği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten ve 29/10/2021 tarih ve 31643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 85 Karar No'lu "Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi" uyarınca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü hasım olarak belirlendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının, kasten yaralama suçundan yargılandığı, ...Asliye Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla, 2 yıl ay, 1 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve bu kararın Yargıtay ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiği; bilahare dava konusu işlemle; hakkında kesinleşmiş mahkumiyeti bulunduğundan bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi ile 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Devlet memurluğunun sona erdirildiği, davacının başvurusu üzerine... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ek kararıyla yaralama suçundan verilen mahkumiyetin 27/06/2011 tarihinde kesinleşmesinden sonra herhangi bir suç işlemediği anlaşılmakla, hakkında "memnu hakların iadesine" karar verildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde; "Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak" Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel şartlar arasında sayılmıştır.
Aynı Kanun'un 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise; Devlet memurlarının, memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi halinde memurluğunun sona ereceği hükme bağlanmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma" başlıklı 53. maddesinde; ''(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkümiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
(...) yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahküm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz...." hükmü yer almaktadır.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na 06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun ile eklenen "Yasaklanmış hakların geri verilmesi" başlıklı 13/A maddesinde ise; "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkümiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir.
Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahküm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesinin gerekçesinde; "5352 sayılı Adli Sicil Kanununun Geçici 2 nci maddesinde, diğer kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin, belli hakları kullanmaktan süresiz olarak yoksun bırakılmasına ilişkin hükümleri saklı tutulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki süresiz hak yoksunluğu doğuran bu hükümlere rağmen, yasaklanmış hakların geri verilmesi yolunun kapalı tutulması, uygulamada ciddi sorunlara yol açacaktır. Bu sorunların çözümüne yönelik olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin süresiz olarak kullanmaktan yasaklandıkları hakları tekrar kullanabilmelerine imkan tanıyan bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur." yolunda açıklama yapılmıştır.
Yukarıda açık metinlerine yer verilen 5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğundan, memnu hakların iadesi müessesesi ile, ceza mahkumiyetinden doğan süresiz yasakların ve ehliyetsizliklerin önüne geçilerek, yasak ve ehliyetsizliklerden kurtulmak isteyen kimseyi düzgün ve hukuk kurallarına uygun bir şekilde yaşamaya teşvik etmek amaçlanmıştır.
Bu kapsamda, memnu hakların iadesi kararı, gerek Türk Ceza Kanunundan, gerekse özel bir kanundan kaynaklansın kamu hizmetlerinden yasaklanma, memuriyetten mahrumiyet, seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma gibi temel hak ve özgürlükler alanındaki ehliyetsizlikleri gelecek için ortadan kaldıran ve kişiye kullanılması men edilen hakları kullanma yetkisi sağlayan kararlardır.
Anılan yasal düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan "Türk Ceza Kanunu'ndaki süreler geçirilmiş olsa bile" ibaresiyle, maddede belirtilen suçlardan dolayı mahküm olan ve bu mahkümiyeti nedeniyle belli hakları kullanmaktan yasaklanan kişilerin Devlet memuru olamayacağı, yasaklanmış hakların iadesi kararı alınması durumunda ise, mahkümiyet ortadan kalkmamakla birlikte bu mahkümiyetten doğan veya mahkümiyetle birlikte hükmedilen ehliyetsizliklerinin ileriye dönük olarak ortadan kalkacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bununla birlikte, memnu hakların iadesi kararının, ilgili kişiye bu karar uyarınca doğrudan memuriyete alınma hakkı vermeyip, memuriyete başvurma hakkı sağlayacağı ve idarenin bu noktada kadro ve ihtiyaç durumunu gözeterek takdir yetkisini kullanacağı açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda; dava konusu işleme esas alınan ve davacının ceza mahkümiyetine bağlı olan hak yoksunluğunun, dava konusu işlemin tesis edildiği 23/07/2019 tarihinden sonra ve 09/08/2019 tarihinde aldığı memnu hakların iadesi kararı ile ortadan kalktığı hususları gözetildiğinde, dava konusu işlemde tesis edildiği tarih itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kalınan tüm mali hakların gerçekleştikleri her ay için hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte davacıya ödenmesi ve özlük hakların iadesi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılması, dava konusu işlemin iptali, işlem nedeniyle mahrum kalınan tüm mali hakların gerçekleştikleri her ay için hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte davacıya ödenmesi ve özlük hakların iadesi yönündeki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 23/12/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.