Türk vatandaşlarının Schengen Alanı'na seyahatlerinde yaşadığı vize sorunlarına henüz bir çözüm bulunamazken, en büyük mağduriyeti iş insanları ve öğrenciler yaşıyor. İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Schengen Vizesi başvuruları için son 15 yılda sadece 775 milyon euro ödedik" dedi. Yaz tatilinde yurda gelince Brüksel'den gelen bir gazeteciye en çok sorulan soru elbette "vize" oluyor. İkinci soru ise Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri. Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri malum, artık anlatmaya bile gerek kalmıyor çoğu zaman. "Schengen Vizesi" için son 15 yılda sadece başvurularına 775 milyon euro ödediğimizi İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) açıkladı.
Schengen Vizesi Başvuru Sürecindeki Zorluklar
Schengen Alanı'na kısa süreli seyahatler için vize başvuru süreçlerinde yaşanan zorlukları bir kez daha gündeme getiren İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, AB adayı ve Gümrük Birliği ortağı olan bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. Türkiye ile aynı gün AB müzakerelerine başlayan Hırvatistan 2013 yılında AB'ye tam üye oldu.
- Arnavutluk, Bosna Hersek, Gürcistan, Karadağ, Kuzey Makedonya, Moldova, Sırbistan ve Ukrayna AB tam üyeliği için gün sayıyor.
- Sırada özel statüsü gereği işi biraz daha zor olan Kosova var.
- AB potansiyel üyesi bu ülkelerin vatandaşları AB ülkelerine vizesiz seyahat edebiliyor.
Bizim Schengen vizesi almak için "bin dereden su getirmemiz" bir türlü bitmiyor. Birçok ülkeye başvuru yapmak için randevu tarihi almak bile çoğu zaman mümkün olmuyor.
Vizesiz Seyahat İçin Gerekli Kriterler ve Reformlar
- İKV Başkanı Zeytinoğlu, "Türkiye'nin Schengen Alanı'na vizesiz seyahat için AB ile başlattığı diyalog 2013'ten bu yana devam ediyor. Türkiye bu süreçte 72 kriteri yerine getirmek için önemli reformlar gerçekleştirdi. Ancak reformlar son 10 yılda büyük ölçüde durdu. 66 kriter karşılanırken, altı kriter hala yerine getirilmedi.Yolsuzlukla mücadele stratejisi ortaya koyulması,
- AB ülkeleri ile adli iş birliği,
- Europol ile operasyonel iş birliği anlaşması,
- Geri kabul anlaşmasının uygulanması,
- Terörle mücadele kanununu revizyonu gibi maddeler bulunuyor.
Terörle mücadele kanunundaki değişim, terör tanımının fikir ve ifade özgürlüğünü zedelemeyecek şekilde tanımlanmasını gerektiriyor ki bu zaten Türkiye'nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi tarafından öneriliyor. Bu sürecin tamamlanması Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Schengen Alanı'na vizesiz seyahatleri için gerekli." dedi.
"Vize" Yeni Bir Sektör Yarattı
İKV verilerine göre, red oranları bir önceki yıla oranla yüzde 16,1'den yüzde 14,5'e düşse de hem iş insanlarının hem de yurtdışında eğitimlerini devam ettirmek isteyen öğrenciler vize almada çok büyük sıkıntılarla karşılaşıyor. AB ülkelerindeki üniversitelerden kabul alan, Erasmus programı ile değişim imkanından faydalanmak isteyen öğrencilerin, üniversitelerden kabul almalarına rağmen vize başvurularına red cevabı alan öğrencilerin bu süreçte mağdur olduklarına dikkat çeken İKV Başkanı Zeytinoğlu, özellikle iş insanlarının ve öğrencilerin bu mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi gerektiği çağrısı yaptı.
Türkiye'de yaşayan 85 milyon vatandaşın AB ülkelerine gitmek için almaları gereken Schengen vizesi süreci, konsolosluklar ve aracı kuruluşlardan oluşan koskoca yeni bir sektör yarattı. Schengen vizesi için son 15 yılda 775 milyon euro ödendiğini açıklayan İKV, bu rakamın sadece başvuru ücreti olduğunu, yeminli tercüme, banka işlemleri, noter işlemleri, vize başvurusu için başka şehre gitme, öncelikli başvuru için vip hizmetleri gibi masrafları içermediğine dikkat çekiyor.
Ürünlere Serbest, Üretene Yasak
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Türkiye aday ülke olmadan önce Avrupa Topluluğu ile ortaklık anlaşmasına dayalı Gümrük Birliği ortağı idi. Gümrük Birliği ortak bir dış ticaret politikası uygulanmasını ve rekabet ile fikri mülkiyet gibi alanlarda uyumu gerektiren oldukça ileri bir ekonomik bütünleşme ilişkisidir. Ekonomileri birleştirirken, ekonominin en temel ögesi olan insanı ve serbest dolaşımı dikkate almamak olmaz. Gümrük Birliği'nde mallar serbest dolaşırken, o malları üreten, satan, nakleden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vize engeli ile karşı karşıyalar.
Bir iş görüşmesi veya fuara katılmak için Schengen Alanı'na gitmek isteyen iş insanları davet mektubu almak zorundalar. Aylar öncesinden başvuru yapılması gerekiyor. Ancak çoğu zaman randevu almak bile mümkün olmuyor. Bu durum görülmez duvarlar yaratıyor. Schengen Alanı'na seyahati fiilen imkansız hale getiriyor. Gümrük Birliği'nin güncellenmesinden bahsederken, vize sorununu ele almamak mümkün değil. Mutlaka birlikte ele alınması ve çözüm üretilmesi gerekiyor." açıklaması yaptı.
Tarihi Süreçte Türkiye ve AB İlişkileri
Türkiye'nin 1987 yılında AB tam üyeliği için başvuru yaptığı zaman, bugün AB ülkelerine vizesiz girebilen aday ülkeler haritada bile yoktu, Arnavutluk dışında. Bizim başvuru yaptığımızda bağımsızlığını bile kazanmamış olan Bosna Hersek, Gürcistan, Karadağ, Kuzey Makedonya, Moldova, Sırbistan ve Ukrayna vatandaşları AB ülkelerine vizesiz girebilirken biz sadece başvuru için 775 milyon euro ödedik.
Fikret AYDEMİR