Dava konusu olayda, Muş Alparslan Üniversitesi profesör olarak görev yapan davacı re'sen emekliye sevk edilmiştir.
Üniversite bu kararı alırken; davacının sağlık sorunları olduğu, 5434 sayılı Kanun kapsamında 30 yıl ve üzeri hizmeti bulunanların re'sen emekliye sevk edilebileceğine dair düzenleme kapsamında takdir hakkını kullanmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararda; davacı hakkında bugüne kadar soruşturma açılıp açılmadığı, görevini aksatıp aksatmadığına dair bilgi ve belge bulunup bulunmadığı yönünde talep edilen cevaplarda yeterli düzeyde somut bir veri sunulamadığından bahisle, profesör kadrosunda bulunan davacı hakkında verilen re'sen emeklilik kararını iptal ederek, ilgilinin mahrum bırakılan maddi haklarının yasal faiziyle iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay Onikinci Dairesi tarafından bu karar onanmıştır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2024/6244
Karar No : 2025/1524
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muş Alparslan Üniversitesi ... Fakültesinde profesör olarak görev yapan davacının, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 48. maddesi gereğince 26/05/2023 tarihinden itibaren re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin Üniversite Yönetim Kurulunun ... tarih ve ... sayılı işlemi ile bu kararın uygun bulunmasına ilişkin Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğünün ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile dava konusu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 01/03/2006 tarih ve 5467 sayılı, 17/05/2007 tarih ve 5662 sayılı ve 22/5/2008 tarih ve 5765 sayılı Kanunlarla kurulan Devlet üniversitelerinden biri olan davalı Üniversitede görev yaptığı için davacının emeklilik yaşının 75 olduğu, davalı idare tarafından ise, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun anılan maddeleri ile idarelere, 30 hizmet yılını tamamlamış olanların re'sen emekliye sevki konusunda takdir yetkisi olduğu ileri sürülmüşse de; Mahkemelerince yapılan 25/07/2023 tarihli ara kararı ile davalı idareden davacı hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığının ve davacının sağlık sorunları nedeniyle süreklilik arz edecek şekilde görevine devam edemediğine ilişkin tutanak ve benzeri bilgi ve belge bulunup bulunmadığının sorulmasına ve varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karşın, davalı idare tarafından cevaben gönderilen bilgi ve belgelerden; davacının, hizmetlerini aksattığı ya da etkin ve verimli çalışmadığı veya görevini yapamayacak derecede bedenen ve fikren güçlü olmadığı ya da hakkında soruşturma bulunduğuna ilişkin yapılan bir tespit ve somut bir verinin bulunmadığının anlaşıldığı; bu durumda, davacının re'sen emekliye sevk edilmesi için yeterli ve gerekli nedenlerin somut tespit, bilgi/belge ve verilerle ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacının re'sen emekliye sevkine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline, bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun "Emekli Aylığı
Bağlanacak Haller başlıklı 39. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında 30 hizmet yılını tamamlamış olanların kurumlarınca lüzum görüldüğünde yaş kaydı aranmaksızın re'sen emekli edilebileceklerinin hükme bağlandığı, davacının sağlık sorunları nedeniyle Kanun'un idareye tanımış olduğu takdir hakkı çerçevesinde davacı hakkında davaya konu re'sen emeklilik işleminin tesis edildiği, konuyla ilgili olarak idarenin yargı kararıyla zorlanamayacağı belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Muş Alparslan Üniversitesinde görev yapan öğretim üyeleri
için zorunlu emeklilik yaşının yetmişbeş yaş olduğu, bu yaşı doldurmadığı takdirde davalı idarece re'sen emekli edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığı belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, "...bu işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine..." ilişkin kısmına gelince;
Davacının işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklara uygulanacak "yasal faizin başlangıç tarihi"nin, dava açma tarihi olan 31/05/2023 tarihi esas alınarak, bu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken; "...bu işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmasında hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, Bölge İdare Mahkemesi kararının, "...bu işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihi olan 31/05/2023 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline, bu işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ve özlük haklarının iadesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak, 18/03/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.