İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ünlülere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturmaları kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Türkiye'de madde kullanımının ulaştığı boyutlar bir kez daha gündeme geldi. Dünya Uyuşturucu ile Mücadele Federasyonu verilerine göre, Türkiye'de 2024 yılında 10 milyonu aşan madde bağımlısı sayısı, 2025 itibarıyla 15 milyona yaklaştı.
Dünya Uyuşturucu ile Mücadele Federasyonu Başkanı Halit Toprak, Türkiye gazetesine yaptığı açıklamada, uyuşturucu yaşının düştüğüne dikkat çekti. Toprak, "Yaptığımız araştırmalar, uyuşturucu kullanımının sanıldığı gibi duyguları bastırma amacıyla değil, büyük oranda cinsel amaçlarla kullanıldığını ortaya koyuyor. Özellikle bu işin üst gelir grubunda karşılığı olduğunu görüyoruz. Son dönemde gündeme gelen bazı isimler ve olaylar da bunun bir göstergesi. 18 yaş altına indiğimizde tablo daha da vahim. Kullanım yaşı 12'lere kadar düşmüş durumda" dedi.
BAĞIMLI HALE GETİRİYORLAR
Torak, 18 yaş altı kullanıcıların yüzde 90'ının kendi iradesi dışında bu ağın içine çekildiğini ifade ederek "Uyuşturucu baronları ve çeteler çocukları ve gençleri önce bağımlı hale getiriyor, ardından para kazanmak için kullanıyor. Bağımlılık geliştikten sonra bu kişilerden madde karşılığında satış yapmaları ya da istenilen yerlere madde taşıyıp teslim etmeleri isteniyor. Yani bu insanlar doğrudan suçun bir parçası haline getiriliyor" diye konuştu.
Genç kadınların uyuşturucuya bağımlı hale getirilerek fuhşa zorlandığı, erkek çocukların ve gençlerin ise yeni nesil çeteler aracılığıyla kundaklama, silahlı yağma ve benzeri suçlarda kullanılmak üzere bağımlı hale getirildiğini ifade eden Toprak "Bu tabloyu sahada bire bir görüyoruz. Uyuşturucunun ülkeye girişinden ve dağıtımından ciddi kazanç sağlanıyor. Asıl kazancı elde edenler işin başındaki bu kişiler olurken, yoksul kesim hem bağımlı yapılıyor hem de suç örgütleri için kullanılıyor" açıklamasını yaptı.
YENİ NESİL ÇETELER
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi'nde uyuşturucu ile mücadelede toplu mücadelenin önemine "Bağımlılıkla mücadelenin tüm boyutları ile yönetilmesi, güçlü bir iradenin yanı sıra, aileler ve sivil toplumun da katılımıyla iş birliğine dayalı topyekün bir mücadeleyi ve kesintisiz bir koordinasyonu gerektiriyor" sözleriyle dikkat çekmişti.
Yılmaz, bu konuda güçlü bir model oluşturulduğunu, modelin ise 2024-2028 dönemini kapsayan üç ulusal strateji belgesi oluşturduğunu ifade etmişti. Buna göre, Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde 2028'e kadar bütün faaliyet alanlarında detaylı bir çerçeve çizilmesi hedefleniyor.