Üniversite sınavına doğru lise son sınıflarda öğrenci sayısı beşe kadar düştü. ÖSS sınavında müfredattan soru çıkmadığı için okul yerine dershaneyi tercih eden öğrenciler, bu yüzden 'sahte sağlık raporu' alıyor.
ÖSS sınavlarında müfredattan soru çıkmaması lise son sınıf öğrencileri ile özel sağlık kuruluşları arasında rapor ticaretinin gelişmesine neden oldu. Derslere girmeyip dershanelere gitmek isteyen ya da gezmeyi tercih eden öğrenciler, özel sağlık kuruluşlarından 40 ila 200 milyon lira arasında değişen rakamlara sağlık raporu alıyorlar. Böyle olunca da ÖSS sınavına 2 aydan az bir zaman kala pek çok lisenin son sınıflarında ders gören öğrenci sayısı 5'e kadar düştü.
YÜZDE 50'Sİ BOŞTA GEZİYOR
İlköğretim okulları ve liselerde öğrencilerin bir eğitim yılı boyunca 20 gün
devamsızlık hakkı bulunuyor. Yönetmelik öğrencilere ayrıca, 25 gün rapor kullanma
hakkı veriyor. Lise son sınıf öğrencileri de zorunlu kalmadıkça devamsızlık
ve rapor haklarını haziran ayında gerçekleştirilen ÖSS sınavından önce kullanmaya
başlıyorlar. Ancak dershaneye giden öğrencilerin yanı sıra okul yerine gezmeye
giden öğrenciler de rapor alıyorlar. Eğitimbir-Sen'in yaptığı bir araştırma
ÖSS'ye hazırlanma gerekçesiyle rapor alan lise son sınıf öğrencilerinin ancak
yüzde 50'sinin gerçekten sınava hazırlandığını, geri kalanının ise gezmeyi tercih
ettiğini ortaya koyuyor.
HERKES RAPOR PEŞİNDE
19 Haziran'da gerçekleştirilecek 2005 yılı ÖSS'nin de yaklaşmasıyla başta İstanbul
olmak üzere büyük kentlerdeki liselerin son sınıflarında ortalama 40 kişi olan
sınıf mevcutları 5'e kadar düştü. Halen öğretmenler 5- 6 öğrenciye ders anlatırken
henüz rapor almayan öğrenciler de önümüzdeki haftadan itibaren rapor almayı
planlıyorlar. Yeni bir yasayla 50 yataklı özel sağlık kuruluşlarının da sağlık
raporu vermeye başlaması öğrencilerin kolaylıkla rapor almasını sağlıyor. Bu
merkezler öğrencilere, 40 ila 200 milyon lira arasında değişen ücretler karşılığında
rapor veriyor. Dar gelirli çevrelerde bu rakam 25 milyon liraya kadar düşüyor.
Öğrencilerin derslere girmek istememesinin tek nedeni ise ÖSS sınavında lise
2 ve lise 3'üncü sınıflarda verilen konulardan soru çıkmaması. Öğrenciler, bunun
yerine dershanelere giderek, daha önceki yıllarda soru çıkan konuları tekrar
etmeyi tercih ediyorlar. Türk Eğitim Derneği'nin (TED)'nin "Türkiye'de
üniversiteye giriş sisteminin araştırılması" konulu çalışmasına göre Türkiye
geneline sayıları 860 bini bulan lise son sınıf öğrencilerinin yüzde 46.1'i
rapor alıyor. Bu orandan çıkılarak yapılan hesaba göre de derslere girmeyen
yaklaşık 396 bin 400 öğrenci 200 milyon liradan rapor alması halinde ailelerine
yaklaşık 79 trilyon 200 milyar liraya mal oluyor. Yaşanan rapor problemi, sağlık
kurulu rapor harcaması, özel okullara ödenen ücret ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın
gereksiz harcamasıyla ülkeye de toplam 198 trilyon lira kaybettiriyor.
TABİP ODASI: ETİK DEĞİL
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, hekimlerin para karşılığı
rapor vermesinin 'etik' olmadığını belirtti. Öğrencilerin okula gitmemek için
rapora başvurmaları nedeniyle Türk Tabipler Birliği ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın
geçtiğimiz yıl genelge hazırladığını kaydeden Gürsoy, "Sağlık Bakanlığı'nın
sağlık raporu için bir dizi kural getirmesi lazım. Artık elli yataklı özel hastaneler
bile rapor yazabiliyor. Bu konu sağlık alanının özel kesime teslim edilmesinin
sınavlara yansıyan yönüdür" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Orta öğretim Genel
Müdürü Kerem Altun problemin bilindiğini ve orta öğretimin yeniden yapılanması
için paket program hazırlandığını kaydetti.
BAKANLIK: İŞLEM YAPILACAK
Altun,"Sayın bakanımız orta öğretimin yeniden yapılanması için paket program
hazırladılar. Bu yakında açıklanacak. Bize şehirlerden intikal eden bir şey
yok ama bu müfredattan ve ÖSS soru biçiminden kaynaklı bir problem. Bu sorun
yeni paket programla çözülecek. Devamsızlık için limitimiz var. Devamsızlık
süresini geçenler hakkında yasal işlem yapılacak" dedi. İstanbul'un en
saygın liselerinden birinin müdürü ise "Hem öğretmeni, hem müdürü hem doktoru
sahtekarlığa iten bir sistem gelişti. Öğrenci daha 17 yaşında sahtekarlığa itiliyor.
Milli Eğitim Bakanımızda buna karşı sistemin değişmesi lazım. Karşımıza gelen
sağlam öğrencinin raporunu onaylamak zorunda kalıyoruz" dedi. İsmini ve
okulunun adının yazılmasını istemeyen müdür, "Bakanımız geçtiğimiz günlerde
bununu önüne geçebilmek için Mayıs ayından sonra etüt sınıfları oluşturulmasını
önerdi. Biz de öğrencilerimizden yıl içinde devamsızlık yapmamalarını bu haklarını
yıl sonunda kullanmalarını istiyoruz. Öğrenci de haklı. Müfredattan soru sorulmayınca
bu onun hakkı oluyor" şeklinde konuştu
sabah