Mehmet BARLAS/Sabah
Atanması bile aylar süren ve tayin kararnamesi Çankaya ile Hükümet arasında
gidip gelen Şenol Demiröz TRT Genel Müdürü olduğu gün, ne tür bir gayya kuyusuna
düştüğünün tam olarak farkında değildi.
Karşılaşacağı ve aşamayacağı zorlukları bilseydi, bu göreve aday olur muydu
bilemeyiz.
Hantal bir organizasyon, inanılmaz yoğunluktaki kırtasiyecilik, eskimiş bir
teknik altyapı, şişik kadrolar, yayıncılık ve habercilikle uzlaşması zor bir
siyasi konum, Ankara'ya dayalı hizipleşmeler.
TRT'nin başına geçecek kişinin izleyebileceği iki yol vardır.
1- Hükümeti ikna edip, mevcut TRT Yasası'nın yerine yeni bir yasa hazırlanması
sağlanır. Eski TRT tarihe karışır. Yeni yasa ile, yepyeni bir kurumsal yapı
ve kadrolar oluşturulur. Bu arada gerçek mali ve idari özerklik sağlanır. TRT'ye
düşen kamusal görevlerin karşılığında da bütçeden yeterli ödenek düzenli şekilde
alınır.
2- TRT'nin yeniden yapılanması ve altyapının yenilenmesi gibi işlerle uğraşıp
vakit kaybetmek yerine, ekranın yüzünü aydınlatacak ve izleyiciyi çekecek program
üretimine girişilir. Kamuoyunun beğenisi ve desteği kazanıldıktan sonra, bu
destekle, Hükümet yeni yapılanma için zorlanır.
Şenol Demiröz bu iki yolun ikisini birden aynı anda denemeye kalktığı için,
başarılı olamadı, baskılardan bunaldı ve pes etti.
Ama bir başka problemi daha vardı. Şenol Demiröz bir yayıncı değildi. Ne bir
haberi, ne bir programı profesyonelce hazırlayacak düzeyde birikimi vardı. Bu
nedenle işleri hep güvendiği birilerine bıraktı. Onların başarıları ve başarısızlıkları,
doğrudan Demiröz'e fatura edildi.
Benzer açmazları, ben de İsmail Cem'in TRT Genel Müdürlüğü döneminde Haber Dairesi'ni
yönetirken yaşamıştım. Bizim tek avantajımız özel radyo ve televizyonlar olmadığı
için, " Rekabet " sorunumuzun bulunmamasıydı.
Ama yine de bir yarış varmış gibi çalıştık. Cem de ben de, her yayını önceden
gördük, planlamada rol aldık.
Şenol Demiröz'ün kültürlü, çalışkan, iyi niyetli bir insan olduğu kesindir.
Ama medya yöneticiliği için bunlar yeterli değil. Hele bu medya kamunun malıysa,
iş daha da karmaşıklaşır. Mesainizin önemli bölümünü Ankara kulislerinde taraftar
toplamaya ayırmanız da gereklidir. Çünkü sizin koltuğunuza göz dikmiş ve sizi
yemek için sofralar kurmuş sayısız kişi pusuda beklemektedir.
Bu arada Kurum içindeki hizipler de birbirlerinin kuyusunu kazmakta ve kendilerinin
adamı olmayan yönetim kadrolarının başarısız olması için, her türlü yolu denemektedirler.
Bundan sonra kim TRT Genel Müdürü olacak bilemiyorum. Ancak içten bir tavsiyem
var.
TRT'nin başına gelecek kişinin daha önce ille de İstanbul Belediyesi'nde çalışmış
olması şartı aranmasın ve bu yükü taşıyacak bir " Profesyonel ", ister
TRT içinden, isterse medya dünyasından aranıp bulunsun.
Bazı görevlerde " Profesyonellik ", kesinlikle " Siyasi Sadakat
"ten daha ağırlıklı bir nitelik olmalıdır.