TBMM, yargı, askeriye ve üniversiteleri kapsam dışı bırakan Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi, öğretmenleri üzdü. Yemindeki çıkar sağlamaya yönelik ifadeler rahatsızlık yarattı. 'Bizim rüşvetle ne işimiz olur ki' diyen öğretmenler, yönetmeliğin iptali için dava açtı
Türkiye'de enteresan gelişmeler oluyor. Tek işi eğitim ve çocuklar olan öğretmenin,
rüşvetle, avantayla, hortumculukla ne işi olabilir? Başkalarına değil de neden
onlara Kamu Etik Sözleşmesi imzalattırılıyor. Devleti yönetenlerin böyle bir
şüpheleri mi var ki onlar da bu kapsama alındı.
Yoksa vurun abalıya misali, öğretmenlere bir darbe de Etik Kurul mu vurmak istiyor?
Üstelik başında eski bir milli eğitim bakanı varken...
Dünyada örneği yok
Başkalarını bilmem ama öğretmenler bu durumdan fazlasıyla rahatsız. Etik Sözleşmesi'nin
ya yeniden düzenlenmesini istiyorlar ya da kendilerinin de üniversite öğretim
üyeleri gibi kapsam dışı bırakılmasını arzu ediyorlar.
Eğitime yönelik benzeri sözleşme ve deklarasyonlar, dünyanın her yerinde var.
Hatta Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun kabul ettiği ve dünyadaki on milyonlarca
öğretmenin imzaladığı Eğitim Enternasyonali Mesleki Etik Deklarasyonu da bulunuyor.
Üç sayfalık bu metinde, 14 maddede öğretmenin topluma, mesleğine, öğrencilere,
meslektaşlarına, yöneticilerine, velilere karşı sorumlulukları uzun uzadıya
dile getiriliyor. Ama tek maddesinde dahi çıkar ilişkilerinden ve menfaatlerden
söz edilmiyor.
Neden öğretmenler?
Diğer kamu çalışanları, bu konuda ne düşünüyor bilmiyoruz. Eminiz ki onlar da
böylesi bir metni içlerine sindirememişlerdir. Ancak öğretmenler ve onlara en
değerli varlıkları olan çocuklarını emanet eden veliler, böylesine bir sözleşmeyi
kabullenmek istemiyorlar.
Hükümet, yürürlüğe girdiği 13 Nisan'dan bugüne kadar farklı tartışmalara neden
olan etik kurul ve etik sözleşme konusunda, yeniden bir değerlendirme yapmalıdır.
Hem de hiç zaman geçirmeden..
İşte mahkemelik olan Kamu Etik Sözleşmesi
Kamu hizmetinin her türlü özel çıkarın üzerinde olduğu ve kamu görevlisinin halkın hizmetinde bulunduğu bilinç ve anlayışla:
Halkın günlük yaşamını kolaylaştırmak, ihtiyaçlarını en etkin ve verimli bir
biçimde karşılamak, hizmet kalitesini yükseltmek ve toplumun memnuniyetini artırmak
için çalışmayı,
Görevimi insan haklarına saygı, saydamlık, katılımcılık, dürüstlük, hesap verilebilirlik,
kamu yararını gözetme ve hukukun üstünlüğü ilkeleri doğrultusunda yerine getirmeyi,
Dil, din felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, yaş, bedensel engeli ve cinsiyet
ayrımı yapmadan, fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalara meydan
vermeden tarafsızlık içerisinde hizmet gereklerine uygun davranmayı,
Görevimi, görevle ilişkisi bulunan hiçbir gerçek veya tüzel kişiden hediye almadan,
maddi ve manevi fayda veya bu nitelikte herhangi bir çıkar sağlamadan, herhangi
bir özel menfaat beklentisi içinde olmadan yerine getirmeyi,
Kamu malı ve kaynaklarını, kamusal amaçlar ve hizmet gerekleri dışında kullanmamayı,
bu mal ve kaynakları israf etmemeyi,
Kişilerin dilekçe, bilgi edinme, şikâyet ve dava açma haklarına saygılı davranmayı,
hizmetten yararlananlara, çalışma arkadaşlarıma ve diğer muhataplarıma karşı
nazik, ölçülü ve saygılı hareket etmeyi, Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nca hazırlanan
yönetmeliklerle belirlenen etik davranış, ilke ve değerlere bağlı olarak görev
yapmayı ve hizmet sunmayı taahhüt ederim.
milliyet/abbas güçlü