İlk ve orta öğretim okullarının açıldığı 12 Eylül Pazartesi gününden bu yana Türkiye "kayıt parası" meselesini tartışıyor. Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "yasaklamasına" rağmen, bu yıl da hemen hemen tüm devlet okullarında öğrenci velilerinden kayıt parası alındı. Kimi veliye "Borcun bu" diye sabit bir fatura çıkartılırken, kimisinin "gönlünden kopan" alındı.
İstanbul Gazi Mahallesi İlköğretim Okulu'nda açılan "sürgün sınıfı"nı, "Uğur Dündar'ın eski günlerine özenen" bir velinin gizli kamerası sayesinde tüm Türkiye öğrendi. "Utanmaz müdür", kayıt parası vermeyen velilerin çocuklarını özel bir sınıfta toplayarak haddini çok aşmıştı da, "Kırılan camların parasını, telefon faturaları ne olacak? Çocuğun temizlenemeyen tuvaletlerden enfeksiyon kaparsa ne yapacaksın" derken acaba haklı mıydı?
Müdür küstahtı ama...
Tamam müdür küstah ama, cam parasından, pis tuvaletlerden söz ederken ne yazık
ki haklı... Önce rakamlara bakalım, sonra sözü bu zorluğu yaşayan eğitimcilere
bırakacağız.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı yaklaşık 41 bin ilk ve orta öğretim okulu bulunuyor. Bu okullarda bulunan yaklaşık 370 bin derslikte 13 milyonu aşkın öğrenci eğitim görüyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2005 bütçesi 14.9 katrilyon lira. Milli Eğitim, Türkiye bütçesinden yaklaşık yüzde 10 pay alıyor. Yıllık 15 katrilyon liranın 9.6 katrilyonu ücretlere gidiyor. Bakanlığın SSK prim ödemeleri 1.2 katrilyon lirayı buluyor. Bakanlık mal ve hizmet alımlarına 1.3 katrilyon ayırıyor. Cari harcamalara da 1.5 katrilyon ayrılmış.
Bütçesinin yüzde 60'ıyla maaş ödeyen Bakanlık, okullara yakıt parası ile birlikte "iyi kötü" sıra, kara tahta gönderiyor. Okulların su, elektrik paraları ya Bakanlık bütçesinden ya da il özel idareleri bütçelerinden karşılanıyor. Çok sıkışıldığında faturalar ödenmeyip, bekletiliyor.
Gerisi... Yani; kırık camlar, tuvalet, yer temizliği için temizlik malzemesi, genel işler için çalıştırılan hizmetlilerin maaş ve SSK primleri, tebeşir gibi yardımcı ders araç gereçlerinin faturaları, kış beklenenden sert geçtiğinde gereken ekstra yakıtın faturası, kırılan dökülen malzemenin tamiri ya da yeniden alınması gereken paralar... Bakanlık bu harcamalar için "ödenek ayırmıyor", bir başka deyişle okullara "Kendi yağınızla kavrulun" deniyor. VATAN hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de Maliye Bakanlığı yetkililerine okulların cari harcamalarının nasıl karşılandığını sordu. Ne yazık ki bu konuda hiç bir yetkiliden somut rakamlar içeren bir cevap alamadık. Görüşlerine başvurduğumuz İstanbullu okul müdürleri "kendi yağıyla kavrulmanın" nasıl olduğunu şöyle anlattılar:
Bahçeler otopark oldu
"Devlet okullarının bazıları park sorunu yaşanan merkezi yerlerde. Bu okulların
bahçeleri otopark olarak kullanılıyor. Kantinler de ihale yoluyla kiralanıyor.
Buralardan elde edilen gelirlerin bir bölümünü bu geliri elde eden okullar kendi
harcamaları için kullanıyor. Ama paranın büyük bölümü İl Özel İdaresi'nin bünyesindeki
fonlarda toplanıyor. Fonda biriken paralar ildeki tüm okullara paylaştırılıyor.
Öğrenci sayısına göre okullara yılda 150 milyon lira (yanlış okumuyorsunuz 150
YTL) civarında bir para düşüyor. Velilerden kayıt parası almaktan başka çaremiz
yok. Çare bulan varsa söylesin. En kötüsü, kayıt parası isteyenlerin sanki rüşvet
alıyor, aldığı parayı cebine atıyor diye gösterilmesi. En ağırımıza giden de
bu."
Mehmet Uçar (Esenler Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu Müdür Yrd.): Okulun sadece
cam masrafı nedir haberiniz var mı?
Okul müdürleri kayıt parasından rant elde ediyor gibi bir düşünce var. Bu doğru
değil. Benim okulumun mevcudu 3 bin 500. Yılda 350-400 öğrenci kayıt yaptırıyor.
Ortalama bir velinin verebildiği kayıt parası ise 20 milyon lira. Yılda 8 milyar
lira kayıttan gelir. Bu yeter mi? Sayayım siz karar verin: Her okulda 8-10 hizmetli
çalışır. Temizlik ve diğer işler için. Okul temiz olmazsa çocuklar sarılık kapar.
Bizde hizmetli sayısı 8. Bize maliyeti ayda 4 milyar lirayı bulur. Yani velinin
yılda bir defa yaptığı katkı bizim hizmetlilerimizin iki aylık maaşını ancak
karşılar. Yılda bir okulun kaç camının kırıldığını biliyor musunuz? Bir ilköğretim
okulunun yalnız cam gideri büyük paradır. Dört milimetre kalınlığında bir metrekare
büyüklüğünde bir cam 7.5 milyon lira. Devlet ödemez. Benim okulumun aylık toplam
gideri 20-25 milyarı bulur. Okullarımızın kayıt dışında en büyük gelir kaynağı
okul aile birlikleri. Ben 17 yıllık öğretmenim. Türkiye'de eğitimci olmak sırası
geldiğinde hademe, sırası geldiğinde boyacı olmaktır. Ödenek yetersizliği yüzünden
para alamadığımda cebimizden okul boyattığımız olur.
Devletin yapamadığını okul-aile birliği yapıyor
Yaren Kaya (Okul Aile Birliği Başkanı): Toplanan bağışlarla okul müdürünün bildirdiği
ihtiyaçları karşılıyoruz. Örneğin; okullarda her katta bir temizlik görevlisi
olması gerekiyor, onların maaşları, kullanacakları malzemeler, ek dersler için
çalışan öğretmenlerin maaşları gibi birçok gideri kendi çabalarımızla karşılıyoruz.
Bağış almazsak çocukların iyi bir eğitim almasını sağlayamayız.
Bir öğrencinin okuluna yıllık maliyeti 1 milyar lira!
Dursun Yıldız (Sendikacı-Eğitim-Sen 3 No'lu Şube Başkanı): Bir öğrencinin okula
yıllık masrafı minimum 1 milyar lira... Bin 500 kişilik bir okul için bu rakam
150 milyar lira demek. Toplanan bağışlarla okulun ihtiyaçları karşılanıyor.
Velilerle para ilişkisini okul aile birlikleri kuruyor. Para ödemek istemeyen
veliler için müdürler devreye giriyor. Sadece kayıt parası ya da bağışlar değil,
başka kaynaklar da yaratılmaya çalışılıyor. Örneğin ben, geçen yıl yanan Ortaköy
İlköğretim Okulu'nun öğretmeniyim. Okul yapılmadığı gibi bahçesi de otopark
olarak kullanılıyor. Günlük 10 milyar lira elde ediliyor bu şekilde. Ama bu
para nereye harcanıyor bunu bilen yok.
Hesap ortada: Aylık gider 12 milyar
Koşuyolu'ndaki Cenap Sahabettin İlköğretim okulunda 1400 öğrenci eğitim görüyor.
Her öğrenciden yılda 100 milyon lira bağış toplanıyor. Öğretmen Rıza Zeyrek
aynı zamanda Eğitim-Sen 2 No'lu Şube yönetimde. Bakanlığın okul müdürlerini
bağış almaları için mecbur bıraktığını belirtiyor ve çalıştığı okulun masraflarını
kalem kalem ortaya koyuyor.
Doğalgaz: 3 milyar 500 milyon lira
Temizlik giderleri: 1 milyar 500 milyon lira
Elektrik: 1 milyar 800 milyon lira
Su, kırtasiye, telefon: 1 milyar lira
Hizmetlilerin maaşı: 4 milyar 200 milyon lira
Toplam: 12 milyar lira
vatan