"Gençler ecstasy'yi içmiyor adeta yiyor" diyen itirafçı V.S., üniversitelerdeki satış ağının, öğrencileri borçlandırarak geometrik şekilde nasıl büyüdüğünü anlattı. V.S.'ye göre, bir kez bile olsa hap alan öğrenci geleceğin satıcı adayları arasına giriyor.
Taksim'de buluştuğumuz itirafçı V.S.'nin arkadaşı olan satıcı, tam kokain pazarlığımız kızışmışken, bizi gizlice görüntülemeye çalışan foto muhabirini fark ediyor. Sürekli o tarafa bakmaya başlayan satıcının gülüşlerinin yerini bu kez endişe alıyor. Korkmaya başlıyoruz. Bizimle fotoğrafçı arasında bağlantı olup olmadığını gözlemlemeye başlıyor. Kısa süren bir gerginliğin ardından foto muhabirinin bizimle alakası olmadığı kanaatine varıyor ve yeniden pazarlığa dönüyor.
KAÇ GRAM KOKAİN İSTERSİN?
"Kaç gram?" sorusuna "Gramı ne kadar" sorusuyla karşılık
veriyoruz. Satıcı "Çok temiz mal gramı 110 dolar olur" diyor. Fiyatını
duyunca bir gram istemeyi düşünüyoruz. Ancak satıcı en az 2 ya da 3 gram alındığını
söylüyor. Biz yine de şansımızı denemek istiyoruz ve "Malın iyi olduğunu
anlamak için şimdilik bir gram alalım" diyoruz. Satıcı uyuşturucuyu getirmek
için yerinden kalktığında ısrarcı olmadan "Biz de sizinle gelelim"
diyoruz. Ancak buna müsaade etmiyor. Saat 18.00'i gösterdiğinde 'Geri gelir
mi gelmez mi?' sorularına yoğunlaşıyoruz. Yaklaşık bir saat geçmesine rağmen
satıcı geri dönmediği için dolandırıldığımızı düşünüyoruz. Tam hesabı ödeyip,
çay bahçesinden çıkacağımız anda ise geri geliyor. Arkamızdan "Nereye,
hem bu kadar istiyorsunuz, hem de beklemiyorsunuz. Malınız burada" diyerek
seslenen satıcı bir pakete sarılı kokaini masaya bırakıyor. Biz ise satıcıyı
duymamazlıktan gelip, hızla çay bahçesini terk ediyoruz.
'ECSTASY'Yİ YİYORLAR'
1999 yılında başladığı uyuşturucu tacirliğini 2002 yılına kadar sürdüren V.S.
bu suçtan tam 2 yıl cezaevinde yatmış. Uyuşturucunun karanlık dünyasını en ince
ayrıntılarına kadar bilen V.S.'nin, anlattıkları ise tüyleri diken diken ediyor.
'Mutluluk' hapı olarak bilinen ecstasy kullananların büyük çoğunluğunu üniversite
öğrencilerinin oluşturduğunu söyleyen V.S. "Öğrenciler ecstasy'yi içmiyor,
yiyor" diyor. Her üniversitede en az bir satıcı öğrenci olduğunu söyleyen
V.S., 5 adet hap almaya giden bir öğrenciye, iki kat hap verilerek borçlandırıldığını
belirterek, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bir süre sonra öğrenci, satıcıya
olan borçlarını ödeyebilmek için aldığı ecstasy'leri arkadaşlarına satmaya başlıyor.
Ardından da öğrenci bunu harçlığını çıkartmak için yöntem olarak kullanıyor.
Yani bir kez hap alan öğrenci kısa süre sonra satıcı haline geliyor."
sabah