Avrupa Parlamentosu, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün oylamasını askıya aldı, Ermeni soykırımının tanınmasına yönelik önergeyi ise kabul etti.
Hıristiyan Demokratların protokolün oylanmamasına ilişkin teklifine, genel kurulda yapılan oylamada, 311 üyeden destek geldi. 285 üye ise protokolün oylanması yönünde oy kullandı.
Ek Protokolün, Avrupa Parlamentosu'nun 5-8 eylülde yaptığı genel kurul toplantılarında
tartışılarak oylanması planlanmış, ancak oylama başkanlık divanının aldığı karar
uyarınca ay sonundaki toplantılara ertelenmişti.
Ek Protokolün yürürlüğe girebilmesi için hem Avrupa Parlamentosu hem de TBMM'nin
onayı gerekiyor.
Hıristiyan Demokrat ve Sosyalist Grup, 'AB'nin Kıbrıs konusunda yayımlayacağı
tek taraflı deklarasyonun içeriğinin tam belli olmadığı' gerekçesiyle Ek Protokolün
onaylanmasının ileri bir tarihe bırakılmasını savunmuştu.
'Ermeni soykırım iddialarını tanıma' çağrısı
ERMENİ KONFERANSI
Avrupa Ermeni Federasyonu, 22 eylülde Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu binasında
'Türkiye değişti mi?' adı altında bir konferans düzenlemişti.
AP Hıristiyan Demokrat Grubu (EPP) ve AP Başkan yardımcısının desteğiyle düzenlenen
konferansta konuşan Alman Hıristiyan Demokrat Ingo Friedrich, bir kriz yaşayan
AB'nin Türkiye gibi büyük ülkeleri bünyesine alamayacağını, bunun bir tehlike
oluşturacağını savunmuştu.
İtalyan parlamenter Francesco Enrico Speroni de, konuşmasında, 'Türkiye'nin
değişmediğini, insan ve azınlık haklarını ihlal ettiğini' öne sürmüştü. Kıbrıs
konusuna değinirken de, 'Türkiye'nin AB topraklarını işgal ettiği' görüşünü
savunan Speroni, Türkiye'nin AB üyeliğinin 'büyük bir hata' olacağını iddia
etmişti.
Sosyalist Grup üyesi ve TBMM-Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu
üyesi Yunan Panagiotis Beglitis ise Ermenilere yönelik mesajında, geçmişin unutulması
ve tarihe rehin düşülmemesi gerektiğini belirtmişti.
Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi gruplar tarafından hazırlanan Türkiye ile ilgili
müzakereleri 3 ekimde başlatmayı öngören karar tasarısı genel kurulda oylanarak
kabul edildi. Oylamada tasarı lehinde 356, aleyhinde 181 oy kullanıldı.
Bu tasarıya göre:
Türkiye bir an önce Güney Kıbrıs'ı tanımalı
Türkiye AB'ye katılmak için Ermeni soykırımını tanımalı.
Avrupa Parlamentosu özellikle Avusturya'nın desteklediği 'imtiyazlı ortaklık'
önerisi de reddetti.
Bu karar tasarısı çerçevesinde yapılan başka bir oylamada, Türkiye'nin Ermeni
soykırımı iddialarını tanıması çağrısında bulunuldu. Oylamada, bu tanımanın
AB üyeliği için önkoşul olması da istendi.
Müzakere kararı 17 aralık zirvesinde alındı
AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarından oluşan AB Konseyi 17 aralık
2004'teki zirvede, Türkiye'nin belirli koşulları yerine getirmesi halinde tam
üyelik müzakerelerinin 3 ekimde başlamasını kararlaştırmıştı.
Söz konusu koşulları yerine getiren Ankara, bu çerçevede Gümrük Birliği'nin
AB'ye yeni katılan üyelere de uyarlanması için Ankara Anlaşması Ek Protokolünü
29 temmuzda imzalamıştı. Türkiye yayımladığı ek bir deklarasyonla 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni
tanımadığını belirtmişti.
Türkiye'nin altı maddeden oluşan Kıbrıs deklarasyonunun metin şöyle:
1. Türkiye, Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm bulunması yönündeki kararlılığını
muhafaza etmektedir ve bu yöndeki tutumunu da açıkça ortaya koymuştur. Bu doğrultuda
Türkiye, BM Genel Sekreteri'nin iki kesimli yeni bir ortaklık devleti kurulmasını
hedefleyen kapsamlı çözüme ulaşma yönündeki çabalarını desteklemeyi sürdürecektir.
Adil ve kalıcı bir çözüm, bölgede barışa, istikrara ve uyumlu ilişkilerin tesisine
önemli bir katkıda bulunacaktır.
2. İş bu protokolde atıfta bulunulan 'Kıbrıs Cumhuriyeti', 1960'ta kurulan asıl
ortaklık devleti değildir.
3. Türkiye bu nedenle, Kıbrıs Rum makamlarının, hali hazırda olduğu gibi, Kıbrıs'ta
sadece ara bölgenin güneyinde otorite, denetim ve yetki icra ettiği ve Kıbrıs
Türk halkını temsil etmediği şeklindeki tutumunu sürdürecek ve anılan makamların
tasarruflarını buna göre muameleye tabi tutacaktır.
4. Türkiye bu protokolün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, protokolde
atıfta bulunulan 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin herhangi bir biçimde tanınması anlamına
gelmediğini ve Türkiye'nin 1960 Garanti, İttifak ve Kuruluş anlaşmalarından
kaynaklanan hak ve mükellefiyetlerini haleldar etmediğini beyan eder.
5. Türkiye, işbu protokole taraf olmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile
mevcut ilişkilerini değiştirmeyeceğini teyit eder.
6. Kapsamlı bir çözüm bulununcaya değin, Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin tutumu
değişmeyecektir. Türkiye, Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüm sonucunda oluşacak yeni
ortaklık devleti ile ilişkiler tesis etmeye hazır olduğunu beyan eder.
cnntürk