Danıştay, çalıştığı imam hatip lisesinde (İHL) okuyan kızlarını okula türbanla
gönderen, diğer öğrencileri de türban takmaya teşvik eden öğretmenin bir başka
okula atanmasına yönelik kararı haklı buldu. Kararda, öğretmenlerin, Türk milli
eğitiminin amaçları ve temel ilkelerine uygun olarak görev yapmakla yükümlü
olduğunu belirtti.
Bursa'da İHL'de görev yapan bir öğretmen, aynı okulun kız bölümünde okuyan 3
kızını, okula türbanla gitmeye teşvik etti. Öğretmen 8, 10 ve 11. sınıflardaki
kızlarını türbanla okula almayan okul müdürü ve il milli eğitim müdürlüğü yetkilileriyle
de tartıştı.
Öğretmene ihtar ve bir yıl kademe ilerlemesi cezaları verildi. Bursa'nın uzak bir ilçesindeki ilköğretim okuluna atanan öğretmen, işleme karşı Bursa İdare Mahkemesi'nde dava açtı. 2. İdare Mahkemesi, çocukları Bursa'da okuyan öğretmenin şehir merkezine uzak okula atanmasının "aile birliğini" engelleyeceği, bu ilçede İHL bulunmadığı için çocuklarının eğitim - öğrenim hayatlarının tehlikeye gireceği gerekçesiyle cezayı iptal etti.
Karar bozuldu
Davanın milli eğitim müdürlüğünce temyiz edilmesi üzerine dosya Danıştay 2.
Dairesi'ne geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozarak "sürgün"
cezasını haklı buldu. Kararda "davacının görev yaptığı okulda kız öğrencileri
kılık - kıyafet yönetmeliğine aykırı şekilde derse girmeye teşvik ettiği sabit
olup, okulda huzur ortamının bozulmaması amacıyla başka okula atanmasında hukuka
aykırılık yoktur" denildi.
milliyet