Yüzüncü Yıl Rektörü ile cezaevinde intihar eden Arpalı'yı 'çete'den tutuklatan Van Başsavcılığı, Şemdinli'de eski DGM'lerin kapsamına giren bir fiil görmedi
'Delilleri karartabilir' diyerek Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Yücel Aşkın ile intihar eden genel sekreter yardımcısını tutuklatan Van
Başsavcılığı, Şemdinli soruşturmasında tam siper. Savcılık, çete suçları kapsamında
sorumluluk alanına giren Şemdinli'ye müdahale etmediği gibi, son derece ciddi
olan suçlamalara karşın 'Çete yok' diyerek soruşturmadan çekildi. Van Başsavcılığı'nın
görevlendirdiği savcı Sezgin Kanmaz soruşturmadan çekilerek dosyayı Şemdinli
savcılığına bıraktı.
Enver Arpalı'nın dört aydır tutulduğu cezaevinde intiharıyla Van'daki tutuklamalar
daha tartışmalı hale gelirken, bu tutuklamaların mimarı olan Van Başsavcılığı'nın,
çok daha vahim görülen Şemdinli soruşturmasındaki tutumu ciddi eleştiri konusu
oldu.
Şemdinli'deki olaya karışanların sayısı ve olayın vahameti bu suçun özel ağır
ceza mahkemelerinin kapsamında soruşturulması gerektiği görüşlerini gündeme
getirdi. Aşkın'a tutuklama istemine 'delilleri karartabileceği' gerekçesini
kullanan savcılığın bu süreçte eleştirilen tutumu şöyle:
Bakan isteyince: Van'da Rektör Aşkın'ı tutuklamak için yedi ay gibi uzun süre
sonra bile 'deliller karartılabilir' gerekçesini kullanan Van Başsavcılığı,
Şemdinli'deki vahim olaylar için resen harekete geçmedi. Başsavcılığın, konuyla
ancak Adalet Bakanı'nın talimatı üzerine ilgilendiği açıklandı.
Başka savcı yokmuş gibi: Van Başsavcılığı'nın, Şemdinli olaylarını yerinde
soruşturması için, Van'da rektör Aşkın'la ilgili soruşturmada da görev yapan
savcı Sezgin Kanmaz'ı görevlendirmesi dikkat çekti.
Göstermelik soruşturma: Şemdinli Başsavcısı, Sezgin Kanmaz'ın ilçeye gelmesine rağmen, CHP'li heyete 'Soruşturmayı ben yürüteceğim' açıklaması yaptı. Bu açıklama ve sonraki aşamalarda yaşananlar, her iki savcının en baştan olayı çete değil, basit bir suç olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Bu nedenle Van savcısının Şemdinli'de bulunması 'göstermelik' diye nitelendirildi.
Endişeler haklı çıktı
Savcılara göre çete yok: Soruşturmada 'Bu olayı iki kişiyle sınırlı tutacaklar,
örgütlü suç olarak görmeyecekler, zanlılar korunacak' endişelerini güçlendiren
bir gelişme oldu. Başından beri soruşturmada varlık göstermeyen Van Başsavcılığı
temsilcisi savcı, asker zanlılara tutuklama istemeyen Şemdinli savcısı gibi
olayda 'Çete yok, olay adli bir olay' tespiti yaparak soruşturmadan çekildi.
Dosya Şemdinli'de: Bu ortak karar, soruşturmanın bundan sonrasının da Şemdinli
Başsavcılığı'nca yürütüleceği anlamına geliyor. Çünkü aksi olsaydı Şemdinli'nin
görevsizlik kararı vermesi gerekiyordu.
Şemdinli'dekiler delil değil mi?: Şemdinli'deki suçun niteliği gereği soruşturmaya
el koyması gereken Van Başsavcılığı'nın, Şemdinli savcısının yaptığı işlemle
yetindiği görüldü. Rektöre tutuklama isterken 'deliller karartılabilir' diyen
başsavcılığın temsilcisi olan savcı, delil duyarlılığını Şemdinli'de göstermedi.
Oysa, Şemdinli'de olay yerindeki araçta ele geçirilen belgeler, Van'daki rektör
soruşturmasındki belgelere kıyasla kat kat daha önemliydi. Bu delillerin bir
kısmı zaten savcılıkta denilse de, zanlı astsubayların başından bu yana serbest
olmaları, soruşturmanın sadece iki zanlıyla sınırlı tutulması, dosyayı oluşturacak
muhtemel delillerin toplanmasını ve var olan kimi delillerin de karartılmasına
zemin hazırlamış oldu.
Başsavcı konuşmadı: Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan, eleştirilerle ilgili
kendisini arayan Radikal'e özel kalemi aracılığıyla 'Sayın başsavcı basın mensuplarıyla
görüşmüyor' yanıtı göndermekle yetindi.
Bir ilke imza atmıştı: Van Başsavcısı Kemal Kaçan, Aşkın hakkında yürüttüğü 'gizli soruşturma'nın ayrıntılarını basın açıklamasıyla anlatarak bir ilke imza atmıştı.
radikal