Türkiye'de, henüz sistemi kurulmamış olmasına rağmen görüntülü telefondan
mobil bankacılığa kadar pek çok yeni imkan sunacak 3. nesil mobil haberleşme
sistemine uyumlu 300 bin cep telefonu satıldı.
"3G" diye adlandırılan 3. nesil mobil haberleşme sistemi, dünyada
bütün operatörler tarafından test ediliyor. Türkiye'de de Telekomünikasyon Kurumu,
cep telefonu operatörlerine test çalışmaları için izin verdi.
GSM operatörleri, bu teknolojinin olanakları ve sunulabilecek imkanları araştırırken,
diğer yandan henüz Türkiye'de kullanılmayan bu teknolojiye uyumlu 300 bin adet
cep telefonunun Türk kullanıcılara ulaştığı saptandı.
Telekomünikasyon Kurumu Lisans ve Sözleşmeler Dairesi Başkanı Müminhan Bilgin,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin genç ve büyük bir nüfus potansiyeline
sahip olduğunu ancak sosyal yönden gelir durumunun her aile için değişiklik
gösterdiğini ifade etti. Buna rağmen Türkiye'de Avrupa ülkelerinin tersine cep
telefonunun çok sık değiştirildiğini vurgulayan Bilgin, şunları söyledi:
"Nokia'nın üretildiği Finlandiya ve Ericsonn'un üretildiği Norveç'te hala
1995 modelleri taşınırken Türkiye'de kullanıcıların elinde 300 bin civarında
3. nesil cep telefonu var. Bunun anlamı, milyonlarca dolar dışarıya gitti demektir.
Getireceğimiz teknolojiyi iyi düşünmeliyiz. Bu telefonlarda bu teknoloji kullanılıyor
olsa hiç gam yemeyeceğiz ama ne olduğunu çoğu kullanıcı bilmiyor. Üstelik bu
telefonlar 1 milyar lira civarında fiyatlarla satılıyor. Ama ne işe yaradığını
bilmiyoruz."
"ÜLKEYİ ARENAYA DÖNÜŞTÜRMEYELİM"
İngiltere'de yapılan bir araştırmada, cep telefonu cihazlarının fonksiyonlarını
bilme oranının yüzde 45'ler düzeyinde saptandığını anımsatan Bilgin, Türkiye'de
de makinaların ne kadar etkin kullanıldığının bilinme oranının düşük olduğunu
kaydetti. Bilgin, "Bu nedenle teknolojiyi ülkeye getirirken çok dikkatli
ve kontrollü olmak zorundayız. Ülkemizi teknoloji çöplüğüne ya da teknolojilerin
çarpıştığı arenaya dönüştürmemeliyiz" diye konuştu.
3. nesil mobil haberleşme sisteminin, halen kullanılan sistemle karşılaştırıldığında,
hız ve kapasitesindeki üstünlük nedeniyle yeni olanaklar sağlanacağına dikkati
çeken Bilgin, bu teknolojinin kullanıcılara görüntülü telefondan mobil bankacılığa
yeni imkanlar sunacağını söyledi. Bilgin, bu teknolojinin Türkiye'de kullanımı
için operatörlerin test çalışmalarını sürdürdüklerini, Telekomünikasyon Kurumu'nun
da bu teknolojiyle hizmet sağlayacak işletmecilere lisanlarının verilmesi için
dünyadaki örnekleri incelediğini, bu konudaki politikanın Ulaştırma Bakanlığı
tarafından belirlendiğini kaydetti.
CEP TELEFONU, KİMLİK KAZANDIRIR MI?
Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı
Murat Dursun, sektörde cep telefonu kirliliği yaşandığını, 3G ile sağlanacak
hizmetler devreye girmemiş olmasına rağmen insanların yurtdışından ya da yurtiçinden
bu fonksiyonları da taşıyan cihazları satın aldıklarını ifade etti.
Bu cihazların satılması için Türkiye tarafından yoğun bir ithalat yapılmadığını
belirten Dursun, halen kullanılan mobil teknolojiye uyumlu cep telefonlarının
satılma imkanı varken 3G'ye uyumlu telefonların ithalatının üreticinin ve ithalatçının
işine gelmeyeceğini dile getirdi.
Dursun, "Ben bu telefonların tercih edilmesini tüketicinin bilinçsiz alışveriş
yapma alışkanlığına yoruyorum. İşletmeciler, üreticiler ya da ithalatçılar tarafından
bunun istismar edildiğine inanmıyorum" dedi.
"BİLİNÇSİZ TÜKETİM ÖZENTİSİ"
Gelişmemiş toplumların "en iyisine ve en yenisine sahip olmak" gibi
karakteristik bir davranış biçimi olduğuna da işaret eden Dursun, şunları kaydetti:
"Cep telefonlarını kullanarak kimlik kazanmaya çalışıyoruz.
Kimlik test etmeye çalışıyoruz. Maalesef böyle. Cep telefonunun ortalama kullanılma ömrü Türkiye'de 1,5 yıl, Avrupa'da ise 2,5 yıl dolayındadır. Bize zaten eski teknoloji ürünler gelmiyor. Ülkeler bu konuda entegre olmuş durumda. ABD, Almanya ya da İngiltere'de çıkan cihaz anında Türk pazarına da geliyor ve satılıyor. Dolayısıyla bu konuda maalesef bir sorun var. Bunun önüne geçmek lazım. Bunu, bilinçsiz tüketim ya da tüketim özentisi olarak tanımlayabiliriz.