Diyanet "adil ücret" hutbesi'nde Sigortasız işçi çalıştırma, çalışanların sigorta primlerini eksik yatırma ve kıdem tazminatınına yönelik açıklamalarda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı, sorumluluğunun bilincinde olan işverenlerin, çalıştırdığı
kişilerin maaş veya ücretlerinin en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak
miktarda olmasına özen göstermeleri gerektiğini hutbe ile anlatacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan "Çalışma Hayatımız ve
Sorumluluklarımız" konulu hutbe, Cuma günü camilerde okunacak.
Haklara saygı göstermenin ve sorumlulukları yerine getirmenin, herkesin ortak
görevi olduğu vurgulanan hutbede, emeğe saygının da İslam'ın üzerinde hassasiyetle
durduğu önemli görevlerden biri olduğu belirtildi.
İşverenlere, ücret ve maaş konusunda adil olmaları çağrısında bulunulan hutbede,
şöyle denildi:
"Sorumluluğunun bilincinde olan bir işveren; çalıştırdığı kişilerin maaş
veya ücretlerinin en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda olmasına
özen göstermelidir. Bilgi, beceri ve uzmanlık gerektiren işlerde çalışanlara
ise durumlarına uygun, tatmin edici ve adil ücret ödemelidir. Vereceği ücreti
önceden belirlemeli, sonradan hak kaybına sebep olabilecek durumlardan kaçınmalı,
çalışanların emeğinin ücretini tam ve zamanında ödemelidir." Hazreti Peygamber'in,
"Çalışanın ücretini alın teri kurumadan veriniz" sözlerinin yer aldığı
hutbede, ayrıca bu konuda işverenleri duyarlı olmaya davet ettiği de anımsatıldı.
SİGORTASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA
Hutbede, işverene; işçisine güç ve kabiliyetinin üzerinde iş yüklememesi, onu
kardeşi gibi görmesi, temel haklarına saygılı olması gerektiği belirtilerek,
şu görüşlere yer verildi:
"Sigortasız işçi çalıştırmanın veya çalışanların sigorta primlerini eksik
yatırmanın, başlı başına bir kul hakkı ihlali olduğunu unutmamalı; kıdem
tazminatını ise işçinin fiilen aldığı en son ücret üzerinden ödemelidir.
Yine bu hakların bir gereği olarak; işyerinde gerekli emniyet tedbirlerini almalı,
çalışanların ibadetlerini rahatlıkla yerine getirebilmelerine imkan sağlamalı,
ruhen ve bedenen sağlıklı olmalarına özen göstermelidir."
Hutbede ayrıca, çalışanlara da aldıkları maaş ya da ücretin helal olması için
önerilerde bulunuldu.
İşçilerin, kendilerine verilen işleri belirtilen zamanda ve istenilen ölçülerde
yapmaya gayret etmeleri gerektiği kaydedilen hutbede, "Günümüzde memur,
işçi ya da sözleşmeli olarak görev yapanlar; gerek iş yerlerinden, gerekse üretim
araçlarının korunup gözetilmesinden sorumlu olduklarını da unutmamalıdırlar"
denildi.
İslam'a göre, çalışma hayatında karşılıklı sevgi, saygı, hak, hukuk ve adalet
prensiplerine uygun olarak hareket edilmesi gerektiği vurgulanan hutbede, şöyle
denildi:
"İslam dini, çalıştırdığı kişileri ezen, onların hak ve hukukunu ihlal eden bir işvereni tasvip etmediği gibi; iş vereniyle iyi geçinmeyen, yaptığı işin gereklerini yerine getirmeyen çalışanı da tasvip etmez. İslam'ın istediği; çalışanın ücretini tam ve zamanında ödeyen ve işçisine sevgiyle yaklaşan bir işveren; aldığı ücreti hak etmek için çalışan ve işini en güzel ve kaliteli bir şekilde yapan işçidir. O halde sorumluluğunun bilincinde olan Müslüman kişi; ister işveren ya da amir, ister işçi ya da memur olsun, hak ve hukuka riayet etmelidir. Şu husus iyi bilinmelidir ki, ancak başkalarının hakkına saygı gösterenler, kendileri de saygı görmeye hak kazanırlar."