Siyami Ersek'te hastane mikrobu skandalı... 2005'te ameliyat edilen 5 bin hastadan 350'si mikrop kaptı, 40 hasta da yaşamını kaybetti.
SABAH, Avrupa'nın en büyük kalp hastanesi Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan 'hastane mikrobu' skandalını ortaya çıkarıyor. Hastanede ameliyat olan 100 hastanın kayıtlarına ulaşan SABAH, raporların tamamında 'ölüm mikrobu' olarak da bilinen hastane mikropları görüldüğünü belirledi. Raporlara göre ameliyatları başarılı geçen hastalar sonraki tedavileri sırasında MRSA, MSSA Staphylococcus, Candida, Pseudomanas ve Klebsiella spp. mikroplarını kaptı. Bu 100 hastadan 40'ı hastane mikrobu nedeniyle hayatını kaybederken 60'ı aylarca hastanede yattı. Kanları donduran bir diğer iddia ise, adlarını açıklamaktan kaçınan üst düzey hastane yetkililerinden geldi: Bu 100 rapor, buzdağının sadece görünen kısmı...
KARANTİNA UYGULANMADI
İddiaya göre mikropların görüldüğü yoğun bakım üniteleri ile ameliyathaneler
karantina altına alınmadı. Ameliyathanede ya da yoğun bakımda enfekte olan hastalar,
mikropları daha sonra alındıkları servislere taşıdılar. Doktorlar, hemşireler
ve hasta yakınlarının da elleri aracılığıyla taşınan mikroplar, son bir yılda
hemen hemen tüm servisleri sardı. Ölümcül mikroplar, eski binada 1'nci cerrahi
yoğun bakım ünitesi ile 7 ameliyathanesi bulunan 2'nci ve 3'ncü cerrahi servisinde
yatan birçok hastaya bulaştı. Yeni bina olarak anılan Kule Bina'da ise 30 yataklı
yoğun bakım ünitesi, 6 adet ameliyathane, bebek yoğun bakım, çocuk servisi ile
4 ve 14'ncü katlar arasındaki tüm servisler mikropla doldu. SABAH muhabirleri,
bu katlarda yaptıkları araştırmalar sırasında ise mikrop kapan hastaların diğer
hastalarla aynı odaları paylaştığını tespit etti.
YOĞUN BAKIMA GİRİŞ SERBEST
Hastanenin eski binasının 10'uncu katındakicerrahi yoğun bakım ünitesinde, bir
duvarla ikiye ayrılarak karantina birimi haline getirilen 8 yataklı bölümde
de hastane mikropları bulunuyor. Kronik yoğun bakım servisi adı altında hizmet
veren bölümde sadece enfekte olan hastalar yatıyor. Ancak giriş çıkış serbest...
Başhekim Prof. Dr. İbrahim Yekeler'in odasının bitişiğinde yer alan üniteye
hasta yakınları rahatlıkla girip çıkabiliyor. Oysa ki doktorların karantinaya
özel elbiselerle girip çıkması gerekiyor. Hastanede bir başka iddia ise enfeksiyonlara
bağlı ölümlerin artmasına karşın Başhekim İbrahim Yekeler'in, bir ay önce hastanenin
kalbi sayılan sterilizasyon ünitesini anjiyo salonuna dönüştürmek için talimat
verdiği yolunda. Başhekim Yekeler, Kule Bina'nın girişinde bulunan ve hastanenin
tüm sterilizasyon işlemlerinin yapıldığı ünitenin yüzde 70'lik kısmını kurşun
kaplatarak, anjiyo ünitesi haline getirtiyor. Oysa hastanede 5 tane anjiyo cihazı
bulunduğu için bu yönde bir sıkıntı yaşanmıyor. Ayrıca söz konusu sterilizasyon
ünitesi AB stardartlarında olduğu için de hastanenin değişiklik yapılmaması
gereken üniteleri arasında yer alıyor.
AVRUPA'DAKİ ORAN YÜZDE 2
Hastane personeli geçen yıl ölümcül mikrop kapan hasta sayısının arttığını kabul
ederken, hastane yönetiminin SABAH'ın raporlara ulaşması üzerine yaptığı açıklamada
2005 yılında ameliyat edilen 5 bin hastadan 350'sine hastane mikrobu bulaştığını
bildirildi. Yani hastaların yüzde 7'si enfeksiyona yakalandı. Başhekim İbrahim
Yekeler, eldeki imkanlar düşünülünce oranların 'normal' olduğunu savunuyor.
Ancak New York Presbyterian Hastanesi'nden Kardiyolog Doç. Dr. Özgen Doğan'a
göre, ABD'de bu oran yüzde 1.9. Avrupa'da ise en fazla yüzde 2.
sabah