Cumhurbaşkanı Sezer, oğlunun Çankaya Köşkü'ndeki nikâh töreninden önce ve sonra elektrik sayaçlarını kontrol ettirdi. Törendeki ikramın yanı sıra o geceki aydınlatma giderini de cebinden ödedi
Etik değerler yasaya sığmaz. Toplumun ürettiği değerlerdir. Birtakım yasal
düzenlemelerle bazı ölçüler konulabilir ama işin özü toplum vicdanında belirlenir.
Bazı davranışlar yasalara uygun olsa da toplum vicdanında onay bulmaz. Bazı
gelirler de öyledir. Yasalara uygundur ama toplumca hoş karşılanmaz.
Siyaset ve devlet adamlarının etik değerler açısından herkesten çok duyarlı
olmaları gerekir. Özellikle Türkiye gibi gelir dağılımı uçurumunun çok büyük
olduğu, kamu kesiminin rant kaynağı olmaya devam ettiği, yolsuzlukların ekonomik
krizlere yol açtığı ülkelerde toplum akçalı konularda çok duyarlıdır. Yolsuzlukla
mücadele, dürüst ve şeffaf yönetim de bu nedende liderlerin ve siyasi partilerin
vazgeçilmez politika araçlarıdır. Bu söylem her dönemde oy almanın en etkili
yollarından biri olmuştur.
Son örneği de AKP'dir.
Siyasette ve devlet yönetiminde her liderin etik anlayışı farklı olmuştur. Bu
farklar toplum belliğine işlenir. Bir isim söylediğinizde o toplumsal bellek
kaydını ortaya çıkarır. Liderlerin farklı davranışlarından örnekler sunalım...
Sezer'in elektrik faturası
Örneğin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer...
Devlet malını gözü gibi sakınan, en küçük özel giderini bile cebinden ödeyen
bir anlayışı var. Bu, yargıçlığı boyunca böyle olduğu gibi, Cumhurbaşkanlığı
süresince de böyle oldu. Gösterişten uzak, titiz, dürüst, şeffaf bir yaşam sürüyor.
Sezer'in oğlunun nikâhındaki tutumu, duyarlılığının yüksekliğini göstermesi
bakımından kayda değerdi.
Çankaya'da yapılan nikâh töreni çok sadeydi. Davetliler çok sınırlıydı. Hediye
kabul edilmedi. Törende yapılan ikramın parasını Sezer cebinden ödedi.
Cumhurbaşkanı bununla da yetinmedi, Çankaya Köşkü'nün salonunu, özel tören nedeniyle
kullandığı için o gece yakılan elektriğin parasını da ödedi.
Talimatı bu şekilde vermişti. O gece sarf edilen elektrik tutarı ölçüldü ve
parası cumhurbaşkanı tarafından ödendi.
Politik değil, örnek
Cumhurbaşkanı; sade, sessiz, sedasız bir törenle ve bütün masraflarını cebinden
ödeyerek oğlunu evlendirdi.
Sezer'e yöneltilen tek eleştiri, nikâh törenini neden Çankaya'da yaptığıydı.
Bunun yanıtı, Cumhurbaşkanı'nın, otelleri, özel salonları gösteriş ve kontrol
açısından tercih etmediği, törenin "aile içi" ölçülerde kalmasını
isteğiydi.
Sezer'in davranışı, duyarlılığı sadece devlet adamları açısından örnek gösterilebilecek
nitelikteydi.
Yakından tanıyanların iyi bildiği gibi Sezer'in bu duyarlılığı politik amaçlı
değildi. Takdir veya oy toplamak için böyle davranmıyordu.
Bu onun devlet adamlığı anlayışıydı.
Sezer, bunların yazılıp çizilmesinden de hoşlanan biri değil. Ancak, yeri geldiği
için anımsamak ve anımsatmak gerekiyor ki bu konulardaki davranış ve duyarlılık
farkları görülebilsin...
fikret bila/milliyet