Mahkeme, 'imam hatipte türban takılamaması ayrımcı bir uygulamadır' ve 'derslere türbanlı girme' içerikli başvuruları, Leyla Şahin kararı doğrultusunda reddetti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) türban konusunda aldığı Leyla Şahin
kararı, içtihat oluşturma açısından etkisini göstermeye başladı. Mahkeme, bu
karar doğrultusunda, benzer içerikli başvuruların davalaşmasına izin vermiyor.
İmam hatip liselerinde türban takılamaması ve bir öğretim görevlisinin derslerde türban takma talebi bağlamında yapılan iki ayrı başvuru, AİHM tarafından reddedildi. Başvuruların ilki 2002'de 60 imam hatip lisesi öğrencisi ve 34 veli tarafından yapıldı. Bu liselerde türban takılamamasının eğitim ve din özgürlüğüyle bağdaşmadığı ve ayrımcı bir uygulama olduğu iddiasıyla yapılan başvuruya mahkeme geçit vermedi.
'Kısıtlama doğru'
Gerekçe olarak Leyla Şahin kararına paralel bir yaklaşım sergileyen mahkeme,
bu öğrencilerin okula girerken kuralları bildiklerine ve kılık kıyafetle ilgili
kısıtlamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı görülmediğini
vurguladı.
İstanbul Üniversitesi'nde derslere türban takarak girmek isteyen bir öğretim görevlisinin kurallara uymadığı gerekçesiyle okulla ilişiğinin kesilmesi nedeniyle yaptığı başvuruda da AİHM'nin tavrı aynı oldu. Mahkeme, kurallara dikkat çekerken, kamu görevlilerinin dini inançlarını gösterme konusunda tarafsız olmak için hassasiyet göstermeleri gerektiğinin altını çizdi.
milliyet