KONYA'da 40 yaşındaki K.A., Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Çevre Mühendisliği Bölümüş'nde öğretim üyesi eşi 43 yaşındaki Prof.Dr. M.E.A.'nın,
araştırma görevlisi 29 yaşındaki S.Ö. ile ilişkisi olduğunu ileri sürdü.
Prof.Dr. M.E.A.'nın kendisine “Bu olayı başkasına söylersen benden boş ol''
dediğini ileri süren K.A., profesör eşinin kendisine şiddet uyguladığını iddia
etti.
Suçlamaları reddeden Profesör A. ise, “Eşimin ruhsal tedaviye ihtiyacı var''
dedi. Profesörü ile yasak ilişki iddiasını reddeden araştırma görevlisi S.Ö.,
“M.E.A. benim saygı duyduğum bir hocam'' derken, Selçuk Üniversitesi Rektürlüğü
ise bu iddiayla ilgili soruşturma açtı.
Biri 14 diğeri de 16 yaşında iki çocuk sahibi olan ilkokul mezunu K.A., Selçuk
Üniversitesi Rektörlüğüne verdiği dilekçesinde 17 yıllık eşi Prof.Dr. M.E.A.'nın
üniversite camiasına yakışmadığını belirtip, kendisini üniversitede araştırma
görevlisi olan asistanı S.Ö. ile aldattığını iddia etti. K.A., “Birtakım şeylerden
biliyordum. En son emin olacak derecede telefonla yakaladım. Kimle konuşuyorsunuz?
diye sordum. 'Hayır konuşmuyorum telefonu şarja takacaktım' dedi. Bana yalan
söyledi. 'Yemin et sana inanayım' dedim. Yemin etti. Bana yeminli kağıt verdi.
'Bu olayı başkasına anlatma' diye beni dövdü. Çık git diye dövdü. 'Başkasına
anlatırsan benden boşsun' diye beni hırpaladı. Kocamın psikolojisi bozuk, kendisi
rahatsız. Hastalığı var herhalde. Kadınlara karşı özellikle zaafiyeti var. Bu
olayın araştırılmasını istiyorum. Üniversitede profesörün bu işle ilgilenmesi
uygun değil. Sürekli porno sitelerle uğraştığı için uygunsuz bir şey. Üniversiteye
genç çocuklarımızı gönderiyoruz. Bir profesörün böyle yapması uygun değil''
iddiasında bulundu.
K.A., eşi ve asistanı için soruşturma açılması için rektörlüğe verdiği dilekçesinde
ise, “Eşim evlilik dışı ilişki yaşıyor. Konunun üniversite yönetimi tarafından
araştırılmasını istiyorum. Yaklaşık 1.5 yıl önce eşimi iş yerinde ziyaret için
gittiğimde kilitli kapısının açılarak içeriden asistanı S.Ö.'nün çıktığını gördüm.
İçeri girdiğimde eşimin bilgisayar başında ekranda açık olan porno sitelelerini
kapatmaya çalışıyordu. Eşimin asistanı S.Ö.'nün daha önce de eşemin cep telefonundan
uygunsuz saatlerde defalarca aradığını mahkeme tarafından tespit edilmiştir.
Üniversitede evlilik dışı ilişki yaşayan eşim ve asistanı Senar Özcan'ın bu
hareketleri bir eğitim camiası adına utanç verici bir durumdur. Bumnların yanı
sıra eşim bu ilişkisini yüzüne vurduğum için hakeret edip, defalarca dövdü''
dedi.
SORUŞTURMA AÇILDI
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü ise K.A.'nın 22 Şubat 2006 tarihinde verdiği
dilekçesi üzerine Prof.Dr. A. ve Araştırma Görevlisi S.Ö. hakkında dün soruşturma
başlattı.
İddiaları araştıracaklarını ifade eden Rektör Prof.Dr. Süleyman Okudan, “Gerek
YÖK gerekse üniversite yönetimimiz bu tür olaylara son derece sert tavır takınıyoruz.
Bu iddialar daha önce de kulağımıza gelmişti. Ancak ortada bir şikayet olmadığı
için gerekli işlemi başlatamamıştık. Konuyu tüm ayrıntılarıyla soruşturacağız.
Kimsenin 70 bin öğrencisi olan Türkiye'nin en güzel üniversitelerinden olan
Selçuk Ünuiversitesi'nin adını bu tür olaylarla karalamaya hakkı yok'' dedi.
‘SADECE ASİSTANIM'
Asistanı ile aşk yaşadığı iddia edilen 2 çocuk babası Prof.Dr. M.E.A. bu iddiaların
daha önce duyduğunu belirterek, “S.Ö. yaklaşık 2 yıldır sadece asistanım. Eşimle
aramızda hiç bir sorun yok. Ancak onun ruhsal tedaviye ihtiyacı var. Bu iddiaların
hiç biri doğru değil. Hepsi eşimin uydurması'' dedi.
Araştırma Görevlisi S.Ö. ise, “M.E.A. benim saygı duyduğum bir hocam. Aramızda
bunun dışında bir şey yaşanmadı'' dedi.
SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERMİŞTİ
K.A., geçen yıl da eşine ait cep telefonundan kimliği belirsiz bir kişinin sürekli
aradığını ve rahatsız ettiğini iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Savcılık araştırmasında telefonun S.Ö.'ye ait olduğunu belirledi. Savcılık,
S.Ö.'ye 4 Nisan 2005 tarihinde 123.88 YTL para cezası kesiyor. S.Ö. ise bu parayı
ödemedi. Telefonun sahibi M.E.A. ifadesinde, S.Ö.'nün kendisini rahatsız etmediğini,
aile dostu olduğunu, şikayetçi olmadığını söyledi. Savcılık 27 Nisan 2005 tarihinde
takipsizlik kararı verirken, para cezası da ortadan kalktı.
milliyet