Danıştay'ın iptali nedeniyle Galataport ihalesini onaylamayan
Şener, Kuş gribini saklamayıp gerekli adımları atan Eker ve zehirli variller
konusunda kararlılık gösteren Pepe, muhalefetin bile takdirini kazandı
Abdüllatif Şener, Mehdi Eker ve Osman Pepe... Onlar kritik kararlarda hükümet
içinde gösterdikleri tavırla 'kabinenin yıldızlı bakanları' oldular. Galataport
Projesi'nde, diğer bakanları karşısına alma pahasına ihale kararına imza
koymayan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener; 'Kuş Gribi'ni kamuoyundan
saklamayıp gerekli adımların atılması için çabalayan Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehdi Eker ile son olarak zehirli variller konusunda gösterdiği kararlılıkla
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, kamuoyunun yanı sıra muhalefetin de takdirini
kazanmayı başardı.
İhaleyi durdurdu
Şener, muhalefetten sivil toplum örgütlerine, mimarlardan çevrecilere kadar pek
çok kesimin tartıştığı, yargının iptal kararı aldığı Galataport Projesi'yle
ilgili ihaleyi kabine içinde imzalamayan tek isimdi. 'Kamu yararı' ilkesini
savunarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planı konusunda
yükselen iddialara kulak veren Şener, Danıştay 6. Dairesi'nin de iptal kararı
alması üzerine ihaleye onay vermedi. Yüksek Planlama Kurulu'nun (YPK) sekreterya
görevini üstlenen Devlet Planlama Teşkilatı'na verilen talimatla, Galataport
ihalesiyle ilgili dosya Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na (ÖİB) geri
gönderildi. 49 yıllık işletme için yaklaşık 3.6 milyar Euro'ya Royal Caribbean-Global
Yatırım Holding ortaklığına verilmesi kararlaştırılan projede, özellikle
İsrailli işadamı Ofer ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın gizli görüşmeleri
spekülasyonlara neden olmuştu. Kabine üyeleri sitem etse de, Şener'in gösterdiği
tavır bir çok kesim gibi muhalefet partilerinden takdir almıştı. Şener'i öven
CHP Lideri Baykal, 'Hükümet içinde vicdan sahibi bir bakanın ahlaklı tutumu
sonucunda bu konuyu götüremediler' derken, ANAVATAN Lideri Mumcu, 'Şener'in
dürüst ve namuslu tavrı, Başbakan başta olmak üzere tüm kabineye örnek olmalı'
ifadesini kullandı.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker ise özellikle 'Kuş Gribi' hastalığının bir çok
yerde örtbas edilmeye çalışıldığı bir dönemde cesaretle kamuoyunun karşısına
çıkarak gelişmeleri gizlememesiyle takdir topladı.
Kuş gribinde şeffaf politika
İlk kez 5 Ekim'de Balıkesir'in Manyas ilçesinde görülen hastalık öncesinde Acil
Eylem Planı hazırlayarak, vak'alar daha görülmeden tedbir alan Eker,
uluslararası kuruluşlarla da sürekli işbirliği yürüttü. Valiler, sivil toplum
kuruluşları, kanatlı hayvan sektörünün temsilcileri ve kabine üyeleri ile
koordineli olarak çalışan Eker, en sıkıntılı dönemini ise Doğubeyazıt'ta
başlayan ve diğer illerde yaşanan ölüm olaylarıyla geçirdi. Türkiye'ye seyahat
kısıtlamalarından bahsedilen bir dönemde devreye girerek Dünya Sağlık Örgütü
yetkilileriyle böyle bir kısıtlamanın gereksiz olduğuna uluslararası kamuoyunu
ikna ederek artı puan aldı. Ekonomik krizin ardından ikinci darbeyi kuş gribiyle
alan kanatlı sektörünün sorunlarının çözülmesi için de Eker'in girişimleri
sektör temsilcilerinden destek buldu.
Zehirli variller gizlenmedi
Geçmişte bu tip bir çok olayın gizlenmesi kamuoyunda 'acaba' sorularının
doğmasına neden olmuştu. Ancak Bakan Pepe, Tuzla'da ortaya çıkan zehirli
variller konusunda şeffaf tavır takındı. Olay ortaya çıkar çıkmaz, 'Türkiye'deki
ciddi sanayicilerden birisinin... 50 bin, 100 bin dolar vermemek için koskoca
bir metropolün zehirlenmesini göze alacak kadar paragöz, açgözlü bir adam' diyen
Pepe, isim netleşir netleşmez kamuoyuna deşifre edileceğini söyledi.
Çevre Kanunu'ndaki yaptırımların yetersizliğinden yakınan Pepe, popülist
yaklaşım yerine samimi olarak durumu ortaya koydu. Olaydaki yönetimi ve çizdiği
profille dikkat çeken Pepe de muhalefetin desteğini almayı başardı. CHP Lideri
Baykal bile, zehirli atık varillere ilişkin gösterdiği tavır nedeniyle Pepe'yi
kutladı ve 'Kararlılıkla üzerine gittiği için çalışmalarını destekliyoruz' dedi.
tercüman