Fatih'te sivil bir araç içindeki sivil giyimli polis tarafından vurulan 23 yaşındaki gencin evinde dün acı ve öfke vardı. Anne Şükrüye Arnavutoğlu "Oğlumu öldüren polis yakalansın" diyerek ağlarken olay sırasında Aytekin Arnavutoğlu'nun yanında olan arkadaşları, "Polisler, olan oldu, ölen öldü. Bari memur arkadaşlara yardımcı olalım diye bizi iknaya çalıştılar" dedi.
Aytekin'i vurup olay yerini terk etmekle suçlanan Bayram Engin, bir gece bile karakolda tutulmadan serbest kaldı. Aytekin'in ailesiyse 'delil olarak' tutulması gereken kanlı tişörte sarılıp sarılıp gözyaşı döküyor.
O gece oradaydılar
23 yaşındaki Aytekin Arnavutoğlu, perşembe gecesi, saat 23.00 sularında, 18
yaşındaki Aykut Oktaylar ve 24 yaşındaki Serkan Sönmez'le 34 RMU 33 plakalı
araçla gezmeye çıkmıştı. Yanında oturan Oktaylar, olanları şöyle anlattı: "Serkan'la
cep telefonu dükkânında çalışıyoruz. Kapattık, çıktık. Serkan'nın arabasıyla
gezmeye başladık. Zaten başka sosyal hayatımız yok. Canımız meyve istedi. Manavda
durduk. Aytekin ağabey ve Serkan indi. Döndüklerinde Aytekin ağabey direksiyona
geçti. Unkapanı'ndan döndük bu tarafa gelirken, önümüzde bir araba aniden durdu.
Teyp açıktı ama sesi çok yüksek değildi. Kesinlikle takip olayı yok. Silah sesi
duydum. Serkan silah sesini duyunca koltuğumu yatırdı. Çok ateş ettiler. 20
el etmişlerdir. Geri geri geldik. Yan camdan kurşun Aytekin ağabeye geldi. Durduk.
İndik baktım Aytekin ağabey hâlâ arabada. 'Abi' dedim kafasını kaldırdım, gözleri
yarı kapalı, suratı bembeyaz can çekişiyor. Polisler arkasına bakmadan kaçtı.
Emniyet'te farklı ifade vermemizi söylediler. Olan olmuş, ölen ölmüş. Bari memur
arkadaşa yardımcı olalım dediler."
Serkan Sönmez'se "Gangster olsa 20 el ateş açmaz. Emniyette ifademizi saptırmaya çalıştılar. Emniyet'te Aytekin'in diye bir kimlik gösterdiler. Aytekin'in üstünden çıktı dediler. Arabanın ön plakası yok diyorlar ama plakamız vardı" dedi.
Kovalarken tanımış
İstanbul Emniyet Müdürlüğü de dün olayla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamaya
göre 'Devriye gezen Terörle Mücadele ekibi, hızla seyreden ve ön plakası olmayan
aracı, siren ve megafonla uyardı. Takip esnasında zikzak yapan aracın direksiyonunda
bir gasp olayının firarisi olduğunu tespit eden polis önce üç el havaya, sonra
lastiklere ateş etti. Açıklamada "Ön cama hiçbir merminin isabet etmemiş
olduğu, görevli polislerin kesinlikle araç içindeki şahısları hedef alarak ateş
etmediklerini göstermektedir. Araç durduğunda camları koyu renkli film kaplı
olduğundan görevli memur sol elinde silahı olduğu halde sağ eli ile kapıyı açıp
şahsı etkisiz hale getirmek isterken maktulün kaçmak amacıyla kapıyı sert ve
hızlı şekilde açması üzerine kapının görevli memurun elindeki silaha çarparak
ateş almasına neden olduğu ve patlayan silahtan çıkan merminin sol koldan giriş-çıkış
yaparak sol göğsüne isabet etmesi neticesinde şahsın araç içinde hayatını kaybettiği
anlaşılmıştır" denildi.
Polis Bayram Engin'e 'meşru müdafaa sınırlarını aşmak suretiyle adam öldürmek' suçlamasıyla dava açılırken, doğum gününde kardeşinin ölüm haberini alınca Afyon'dan gelen abla Fulya Arnavutoğlu, "Tamam kardeşimin hataları oldu ama 23 yaşındaki bir kişinin nasıl dedikleri gibi 21 tane sabıkası olabilir. Birkaç sene önce cep telefonu hırsızlığından iki ay 10 gün yatmıştı. Onda da biz kendi elimizle polise teslim ettik" diye isyan ediyordu. Aytekin'in nişanlısı Suzan Maraş da "Söyleyecek bir şey yok. Katliam gibi bir şey. Olayın peşini bırakmayacağız" dedi.
radikal