Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) ardından Danıştay da hakkında
yolsuzluk iddiaları bulunan İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal
Alemdaroğlu'nun yargılanmasına izin vermedi.
Danıştay, Alemdaroğlu ile ilgili şikayeti incelemeksizin yargılama kararını oy
çokluğuyla reddetti. Ancak Alemdaroğlu'nu yargılanmaktan kurtaran karara 1.
Daire'nin Başkanı Yılmaz Çimen ve üye Hüseyin Karakullukçu şerh koydu. Üyeler,
bu kararla Danıştay'ın kendi içinde çelişkiye düştüğünü ileri sürüyor. Daha önce
benzer 10 ayrı davada YÖK'ün itirazına rağmen Danıştay'ın yargı yolunu açtığını
ifade eden Çimen ve Karakullukçu, Alemdaroğlu ile ilgili kararın Yüksek
Mahkeme'nin içtihatlarına ters düştüğünü iddia ediyor.
Görev yaptığı dönemde hakkında yolsuzluk iddiaları gündeme getirilen
Alemdaroğlu'nun yargılanması her seferinde YÖK'e takıldı. Yolsuzluk iddialarını
ısrarla takip eden Prof. Dr. Celal Erçikan, İstanbul Üniversitesi'ndeki
usulsüzlüklerle ilgili olarak 2 bin sayfayı aşan resmi belgeyi Cumhurbaşkanlığı,
Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Sayıştay ve TBMM Araştırma Komisyonu'na teslim
etti. Evraklar, uzun bir bekleyişin ardından 19 Aralık 2003'te İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından YÖK'e gönderildi. YÖK'teki belgelerin
akıbetini öğrenmek Prof. Erçikan için çok da kolay olmadı. Müracaatlarına cevap
alamayan Erçikan, mahkeme sürecinde YÖK'ün 5 Ekim 2004'te soruşturmaya gerek
olmadığına dair bir yazı yazdığını öğrendi. Bunun üzerine 19 Eylül 2005'te
Danıştay'a başvurarak karara itiraz etti. Danıştay 1. Dairesi de, YÖK'ü
destekleyen bir karar vererek, Alemdaroğlu'nun yargılanmasına izin vermedi.
Daire kararını 2'ye karşı 3 oyla aldı. Danıştay'ın Alemdaroğlu'nu bir kere daha
kurtaran 9 Mart 2006 günlü 2006/291 sayılı kararına şerh koyan hakimler, bir
yandan kararın yanlışlığına dikkat çekerken, diğer taraftan da YÖK'ün hukuk dışı
tutumuna işaret etti. YÖK'ün yargılanmasını engellediği rektörler arasında bir
dönem haklarında iddialar yöneltilen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit
Bernay, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Emin Alıcı, Ankara Üniversitesi Rektörü
Nusret Aras da yer alıyor.
Eğitim Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, şerhin;
YÖK'ün yolsuzlukla suçlanan rektörleri ideolojik gerekçelerle savunduğu
gerçeğini tescil ettiğini belirtti. Her kurum veya kişinin kanun karşısında eşit
olması gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, “Suç işlediği yaygın kanaat haline gelen
rektörler ve akademisyenler YÖK'ün yargıya izin vermemesiyle zan altında
kalıyor. Kurumun saygınlığı ile şahsın eğer suçsuz ise aklanması için kapalı
kapılar arkasında işler oluyor anlayışına izin vermeyecek şekilde yargılama
yapılmalıdır. YÖK gücünü 1982 Anayasası'nın 130 ve 131. maddelerinden alıyor ve
bunların kaldırılmasını istemiyor.” dedi. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği
Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, hukukun üstünlüğünün temel olduğunu ifade ederek
sağlıklı yargı kararlarına ihtiyaç olduğunu dile getirdi. İddialar karşısında
sağlıklı bir yargı beklentisinde olduklarını kaydeden Erdin, gerekçelerini
bilemedikleri yargısal aksamaları endişe ile izlediklerini söyledi.
Muhalefet şerhi: YÖK, suçlu yöneticileri yargılatmıyor
1. Daire Başkanı Yılmaz Çimen ile üye Hüseyin Karakullukçu'nun muhalefet
şerhinde, Danıştay'ın daha önceki olaylarda aldığı kararlar hatırlatılarak
yasada öngörülen izin prosedürünün işletilmesi için ilgili mercilere
gönderildiği hatırlatıldı. Şerhe göre; YÖK, haklarında ‘ciddi suç' iddiaları
bulunan üniversite yöneticilerinin yargılanmasını usulsüz bir şekilde engelledi.
İki üye, YÖK'ün ciddi suçlamalar karşısında hiçbir soruşturma yapmadığını
kayıtlara geçirdi. Kimi olaylarda da şikayet edilen rektörün kendi kendini
akladığını belirtti. Hakimler ayrıca YÖK Başkanlığı işleminin idari karar
olacağına dair Danıştay 8. Dairesi'nce daha önce verilen bir karara dikkat
çekti. Bu davanın sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini ifade etti. Çimen ve Karakullukçu, bu kararın Danıştay'ın ‘istikrar bulmuş içtihatlarına' ters düştüğünü savundu.
zaman