Anasayfa

Arınç: Özel güvenlik konusu Meclis'te görüşülecek

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hükümetimiz, Meclisin de şu anda kapalı bulunduğunu bildiğimize göre, seçimlerden sonra gündemine bu konuyu alacak ve doğru, anlaşılır, makul bir şekilde özel güvenlik konusunu bir yasayla ancak çözebilecektir' dedi

Haber Giriş : 2015-04-20T20:21, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Ermeni diasporasının, her yıl 24 Nisan'ı kendileri için bir soykırım olarak düşünüp bu konuda çaba sarf ettiklerini belirterek, "Biz, tarihimizde böyle bir kara sayfanın olmadığına inanıyoruz" dedi.

Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında üçüncü kez yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Avrupa Parlamentosu'nun 1915 olaylarıyla ilgili kararının hatırlatılması ve 24 Nisan'da ABD'den da bu yönde bir açıklama gelmesi halinde alınacak önlemlere ilişkin soruya Arınç, şu yanıtı verdi:

"Bu, sadece bu yıl 24 Nisan'da beklenen bir şey değil, geçtiğimiz her 24 Nisan'da biz nasıl Çanakkale Savaşlarını büyük bir zafer olarak kutluyor, o savaşların ülkemize ve insanlığa kazandırdığı değerlerden bahsediyorsak, Ermeni Diasporası da her yıl 24 Nisan'ı kendileri için bir soykırım olarak düşünüyorlar ve bu konuda çaba sarf ediyorlar. Biz tarihimizde böyle bir kara sayfanın olmadığına inanıyoruz. Biz mazlum milletlerin hamisiyiz. Hiç bir zaman da ihanet de etmedik. Birinci Dünya Savaşı içerisinde isyan edenler varsa, millet-i sadıka diye kabul görürken daha sonra isyan noktasına gelmiş olan çeteler varsa bu çetelere karşı alınan inzibati tedbirler karşısında trajik olayların yaşandığını da biliyoruz. Bilerek, kasıtla ve isteyerek soykırım yapmadık. Dünyada soykırım yapanlar da bellidir, kayıtlar altına alınmıştır, uluslararası ceza mahkemelerinde de karşılığı görülmüştür. Birleşmiş Milletlerin soykırım tarifi içerisine Türkiye'de 1915 tarihinde yaşanan olaylar girmez. Dolayısıyla biz kendimizden eminiz ve bütün dünyaya da bu tezlerimizi inanarak haykırıyoruz, bunun arkasında duruyoruz."

-Milli mesele ittifakı

Avrupa Parlamentosu'nun kararı ve öncesinde başka kurumların açıklamaları karşısında, HDP hariç Türkiye'deki siyasi partilerin milli bir mesele olduğu için ittifak ettiklerini anlatan Arınç, AK Parti, MHP ve CHP'nin, gereken cevapların verilmesi konusunda müşterek bir bildiriye de imza attıklarını anımsattı.

Bülent Arınç, "HDP'nin farklı görüşleri var. Onu halkımız takdir edecektir. Kaldı ki soykırım konusunda Meclis'e kanun teklifi verme cüretinde bile bulunmuş bir partiye soykırıma sahip çıkmak ne kadar yakışıyor onu halkımız mutlaka takdir edecektir" diye konuştu.

Bülent Arınç, Avrupa Parlamentosu'nun kararına karşı başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek olmak üzere hükümet yetkililerinin ve siyasi parti temsilcilerinin yanıt verdiğini hatırlattı. Arınç, "Onu yok hükmünde kabul eden Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayarak bu cevapları tekrar ederiz. Amerika Birleşik Devletleri'nde veya başka bir ülkenin parlamentosunda farklı bir karar alınırsa da bugüne kadar inandığımız doğruları söylemekten çekinmeyiz. '24 Nisan'da ne olacak, buna karşı neyiniz var' derseniz, buna karşı birikimli, kararlı, inançlı olduğumuzu tekrar ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.

-"Jandarma Komutanından gerektiğinde bilgi alınıyor"

Son dönemlerde siyasi partilere yapılan saldırıların hatırlatılması ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay'ın toplantıya neden katıldığı sorusuna karşılık Hükümet Sözcüsü Arınç, bundan önceki Bakanlar Kurulu toplantısına da Jandarma Genel Komutanı Atay'ın katıldığını hatırlattı.

İç güvenlik paketinde Jandarma ile emniyet güçlerinin birlikte hareket edebileceği, belli rütbenin altındakiler için artık İçişleri Bakanlığının amir durumunda olduğunu hatırlatan Arınç, asayiş konuları görüşülürken Jandarma Genel Komutanının da davet edildiğini, kendisinden gerektiğinde bilgi alındığını aktardı.

Son günlerde yaşanan olayların "provokatif eylemler" olduğunu söyleyen Arınç, bunların bir kısmının, panik yaratmak, ses getirmek, dikkatleri başka yerlere çekmek amacıyla yapıldığını anlattı.

Bülent Arınç, "Kolluk kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz, hem bu tür olayların yaşanmaması hem de eğer bir olay yaşanmışsa, mani olunamamışsa sorumluların bir an evvel yakalanması, adaletin önüne çıkarılması konusunda da ciddi bir takibin içerisindedirler" dedi.

Ağrı'da yaşanan olayların aydınlatıldığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

"Bunlar HDP'nin ısrarla göstermek istediği noktada değil, bizzat valinin, Sayın Bakanımızın, bizzat güvenlik güçlerinin ve yargının önüne götürülen dosyadan da görüleceği gibi silahı ve şiddeti kendileri için tek güç bilenlerin yaptığı eylemdir. İnsanlar ölmüştür, polisten, askerden yaralananlar olmuştur. Seçim güvenliğini mutlak ölçüde, kamu düzenimizi de koruyarak sağlayacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Herkes müteyakkız durumdadır. Herkes görevinin başındadır."

- "Herkesin meselesi değildir"

Seçim döneminde olası elektrik kesintilerine ilişkin alınacak önlemlere ilişkin detayların sorulması üzerine Arınç, şu karşılığı verdi:

"Kapsamlı bir görüşmeden sonra neler yapılacak, hangi tedbirler alınacak size sayacak durumda değilim, herhalde uçağı kaçırtmaya niyetiniz var. Bunları söylemek de doğru değil bir ölçüde. Çünkü bu işin güvenlik, istihbarat boyutu, neler yapılabileceği konusu herkesin meselesi değildir, bu işin başındaki insanların bilmesi gereken hususlardır. Bizim vaadimiz şudur: Seçime giden bir ülkede kimsenin provokatif eylemde bulunmasına izin ve imkan vermeyeceğiz. Bunun için ne gerekiyorsa da yapılacaktır."

Aynı gazetecinin Almanya Parlamentosu'nda da 1915 olaylarına ilişkin karar alındığı ve bundan sonraki süreçte çıkarılacak kanun tasarısında "soykırım" ifadesine yer verileceğini belirtilerek, "Açıklamaların ötesinde bir adım atılacak mı" sorusu üzerine Arınç, "Filan parlamento, filan ülkenin meclisi şöyle bir karar alacakmış, esasen bugüne kadar benim bildiğim 70'den fazla parlamento veya yerel eyalet parlamentolarında bu tür kararlar alındı" diye konuştu.

- "Kararlarının nasıl alındığını çok iyi biliyorum"

"Bugüne kadar alınan kararlar Türkiye'nin tezlerine hiçbir zarar vermediyse bundan sonra alınacaklar hakkında da doğrularımızı tekrar ifade etmekten çekinmeyiz" diyen Arınç, parlamentoların bu tür kararlar alabileceğini dile getirdi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama hükümetler arası ilişkilerimizin iyi, verimli bir noktada bulunması bu kararların hepsinin psikolojik olduğunu, belli noktalara mesaj vermek amacını taşıdığını gösterir. Meclis Başkanlığım dönemine ait 5 yıl içinde bazı ülkelerde alınan parlamento kararlarının nasıl ve ne şekilde alındığını çok iyi biliyorum ama bunların burada nasıl ifade edilebileceğini bilemiyorum. Dolayısıyla bu tür kararlar almanın bir takım Ermeni lobilerine, diasporasına ya seçim karşılığı veya bir başka şey karşılığı da tanındığını biliyorum. Bir de Avrupa, batı mantalitesinde 'soykırım' dediğiniz zaman, Yahudilere karşı soykırım yaşanmış ülkelerde büyük bir hassasiyet olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla 'soykırım' kelimesine karşı ciddi duyarlılık gösteren ülkeler önlerine getirilen karar metinlerini imzalama konusunda biraz daha vicdanlı, kendilerine göre, olabiliyorlar. Herşeyin sonu değil. Parlamentolardan bu tür kararlar çıkmasa iyidir, doğrudur, güzeldir ama çıkıyorsa bu dünyanın sonu değil. Hepsine karşı söylenecek sözümüz vardır."

- "Üzerinde çalışma yapılmasına karar verilmiştir"

Özel güvenliğin kaldırılmasına ilişkin düşüncenin somutlaşıp somutlaşmadığının sorulması üzerine Arınç, konunun enine boyuna görüşüldüğünü söyledi.

Arınç, bu konuda yapılacakları hükümetin gerçekleştireceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hükümetimiz, Meclisin de şu anda kapalı bulunduğunu bildiğimize göre, seçimlerden sonra gündemine bu konuyu alacak ve doğru, anlaşılır, makul bir şekilde özel güvenlik konusunu bir yasayla ancak çözebilecektir. Bu, bugün ve yarının meselesi değil parlamento yasama görevine başladıktan sonra alınacak tedbirler manzumesinden birisidir. Sayın Cumhurbaşkanımız işaret buyurmuşlardır, Bakanlar Kurulumuz da değerlendirmiştir, üzerinde çalışma yapılmasına da karar verilmiştir."

Aynı gazetecinin Çanakkale Zaferi'nin 100. yıl dönümü kapsamında Çanakkale'de düzenlenecek törenlere dışarıdan gelecek devlet ve hükümet başkanlarının sayısını sorması üzerine Arınç, Çanakkale'deki törenlere üst düzey katılımın olacağının söyledi.

Arınç, konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın'ın açıklama yaparak 40 civarında devlet başkanı, hükümet başkanı veya onların temsilcilerinin katılacağını ifade ettiğini anımsatarak, "24 Nisan'da böyle güzel ve anlamlı bir toplantının yapılacağını biliyorum" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Seçimin güvenliğinin ne şekilde sağlanabileceği, olası istihbaratlara karşı vatandaşların güvenle nasıl oy verebilecekleri, sandık seçim bölgesindeki güvenliğin herkes tarafından hissedilebilir bir hale nasıl geleceği konusu birinci gündemimizdir. Bu, hükümetimizin üzerine düşen büyük bir görevdir" dedi.

Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında üçüncü kez yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun davet edildiği Asya Afrika Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil etmekle görevlendirildiğini, Endonezya'ya gideceği için Bakanlar Kurulu toplantısından ayrılması gerektiğini belirten Arınç, toplantının yapılacak iki sunum ve değerlendirmelerin ardından sona ermesinin beklendiğini kaydetti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılış döneminde hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerine ilişkin açıklamasının Başbakanlık'ın internet sitesinden yayınlandığına dikkati çeken Arınç, açıklamayı, "24 Nisan'a yaklaşan günlerde yapılan dostane bir açıklama" olarak niteledi.

Birinci Dünya Savaşı koşullarında trajik olaylar yaşanan Anadolu'da, Osmanlı'nın, savaşın çıkmasında dahli olmasa bile büyük kayıplar yaşadığına, Osmanlı milletleri içerisindeki farklı unsurların da çok derin acılar ve trajik olaylar yaşayarak hayatlarının son bulduğuna işaret eden Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu, bir kısım kişiler, gruplar, devletler belki 'soykırım' olarak nitelendiriyor ama BM'in hukuki tariflerinde de 'soykırım' olarak anılan pek çok olayda örneklerini gördüğümüz gibi Ermeni yurttaşlarımızın, Osmanlı Ermenilerinin 1915'lerde Anadolu toprakları üzerinde yaşadığı acıların 'soykırım' olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını çünkü bu acıları farklı etnik grupların da birlikte yaşadığını ifade eden, yaptığımız katkıları ve yapacağımız çalışmaları ifade eden mükemmel bir açıklama oldu."

-"Seçim güvenliği ve özel güvenlik uygulaması görüşüldü"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığındaki üçüncü Bakanlar Kurulu toplantısının yapıldığını hatırlatan Arınç, Erdoğan'ın toplantının başında, başkanlığında yapılan son toplantından bugüne kadar gelişen bazı konular, kendisinin yurt dışı seyahatleri, yurt dışından Türkiye'ye yapılan ziyaretler ve Türkiye'de yaşananlara ilişkin değerlendirme yaptığını ifade etti. Başbakan Davutoğlu'nun da çalışmaları hakkında özet bilgi sunduğunu belirten Arınç, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ün sunum yaptığını söyledi.

Arınç, seçim takviminin işlediğine, kesin aday listelerinin açıklanacağı günlerin yaklaştığına, yurt dışında 8 Mayıs'ta oy kullanma işleminin başladığına işaret ederek, şunları söyledi:

"Anayasamız gereği seçimler temel haklardandır. Seçme ve seçilme özgürlüğümüzün dürüst, güvenli, eşit bir ortamda gerçekleşmesi yüksek yargının da teminatı altındadır. Dolayısıyla seçimin güvenliğinin ne şekilde sağlanabileceği, olası istihbaratlara karşı vatandaşların güvenle nasıl oy verebilecekleri, sandık seçim bölgesindeki güvenliğin herkes tarafından hissedilebilir bir hale nasıl geleceği konusu birinci gündemimizdir. Bu, hükümetimizin üzerine düşen büyük bir görevdir.

Dolayısıyla seçim güvenliği konusu, sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair 6222 sayılı yasanın gözden geçirilmesi ve özel güvenlik uygulamalarının faydalı veya zararlı yönlerinin, özellikle Çağlayan Adliyesi'ne yapılan baskında, Savcımızın şehit edilmesiyle daha çok dikkat çeken özel güvenlik uygulamasında hangi noktada olduğumuzu, olası ihtimaller ve bu özel güvenliğin güçlendirilmesi ve denetim altına alınması konuları geniş bir perspektif içerisinde görüşüldü. Bakan arkadaşlarımız da görüşlerini ifade etti."

-"Seçim atmosferinde elektrik arz ve iletim güvenliği"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın da elektrik arz ve iletim güvenliğinin seçim atmosferinde tekrar değerlendirilmesi konusunda sunum yaptığını aktaran Arınç, "Özellikle son kesinti, halkımızın çok dikkatini çekmişti. Birkaç saat içerisinde müdahale edildi ve hamdolsun ki büyük bir başarıyla elektrik kesintilerinin süratle ortadan kaldırılması ve günlük normal hayata dönüş temin edildi. Böyle bir şeyin tekrarlanmaması, özellikle seçim atmosferinde farklı düşünceleri, istifhamları, tereddütleri ortaya çıkarabilecek farklı gelişmelerin yaşanmaması için azami ölçüde hangi tedbirlerin alınacağı konusunu Sayın Bakanımız değerlendirmiş oldu" diye konuştu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de ekonomik gelişmeleri ve mali perspektifi geniş açıdan değerlendiren bir sunum yaptığını dile getiren Arınç, Çanakkale'de yapılacak törenlerle ilgili son aşama ve 1915 olaylarına ilişkin değerlendirme yapıldığını belirtti.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın sunumlarının kendisi toplantıdan ayrıldıktan sonra yapılacağını ifade etti.

Bazı bakanların yurt içi ve yurt dışındaki temasları kapsamında karşılaştıkları konuları toplantıda aktardığını kaydeden Arınç, "Artık seçim dönemine yaklaştığımız ve 7 Haziran'dan sonra da inşallah hepimizin güçlü bir biçimde yeniden iktidara geldiğimizde önümüzdeki ilk görüşülmesi ve yapılması gereken konulardaki önceliklerimizi anlatan sunumlarına ve katkılarına da şahit olduk" ifadesini kullandı.

-"Üç aylara kavuştuğumuz için mutluyuz"

Endonezya'daki zirve nedeniyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına katılamayacağını da dile getiren Arınç, 23 Nisan'ın büyük bir coşku ve sevinçle kutlanacağına olan inancını da ifade etti.

Açıklamasının sonunda, "üç aylar"ın başlandığına da işaret eden Arınç, "Artık recep, şaban ve ramazan aylarının kutsiyeti ve içinde kandil gecelerini, Kadir Gecesi'ni barındıran bu güzel günlere kavuştuğumuz için hepimiz mutluyuz. Bütün yurttaşlarımızın kandillerini, üç aylarını tebrik ediyorum. İnşallah hep beraber tamamına, büyük bir sevinçle, güvenlikle, büyük bir özgürlük anlayışı içinde sonuna kadar iyi, güzel günler geçirmemizi temenni ediyorum" değerlendirmesini yaptı.

Anadolu Ajansı