Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi (EFDEK) Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez, "YÖK'ün izni dışında tek bir öğrenci alamayan üniversitelere, 'istedikleri kadar kişiye formasyon programı açma' yetkisinin verilmesi, öğretmenliği bir meslek olarak görmemektir" değerlendirmesinde bulundu.
Dönmez, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK'ün 25 Kasım'da aldığı kararla, pedagojik formasyon programlarının kontenjanlarının belirlenmesi konusunda yetkinin üniversite senatolarına bırakılmasının "açıklanması ve anlaşılması çok zor bir durum" olduğunu savundu.
YÖK'ün aldığı yeni kararla üniversiteleri toplumsal ve siyasi baskı altında bıraktığını öne süren Dönmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"YÖK'ün izni dışında tek bir öğrenci alamayan üniversitelere, 'istedikleri kadar kişiye formasyon programı açma' yetkisinin verilmesi, öğretmenliği bir meslek olarak görmemektir. YÖK böyle bir kararla sorumluluktan kaçmaktadır. Bu karar, gençleri gereksiz bir beklenti içine sokmaktan başka işe de yaramayacaktır.
Eğitim camiası, formasyon kontenjanını üniversitelerin belirlemesi kararını desteklemeyecektir. Türkiye'deki sorun, öğretmenlerin sayısıyla değil niteliğiyle ilgilidir. Az sayıda nitelikli öğretmen yetiştirmek yerine çok sayıda niteliksiz öğretmen yetiştirmenin ülkeye faydası olmayacaktır."
Dönmez, kararın, Milli Eğitim Bakanlığı ile istişare edilerek yeniden gözden geçirilmesini istedi.
İŞTE YAPILAN RESMİ AÇIKLAMA
Ülkemizde son günlerde öğretmen yetiştirme sistemiyle ilgili olarak çok kısa
aralıklarla yapılan ve birbirine taban tabana ters düşen kararlar ve uygulamalar
nedeniyle gençlerimize, eğitim fakültelerine ve ülkemize telafisi mümkün olmayan
zararlar verilmesi nedeniyle EFDEK bu açıklamayı yapma ihtiyacı duymuştur:
1. YÖK, 12.11.2015 günü resmi web sitesinden yaptığı kamuoyu duyurusunda;
a) İsteyen herkese pedagojik formasyon belgesi vermek suretiyle gençlerimizi
gereksiz bir beklenti içine sokmanın doğru bir yaklaşım olmadığını,
b) 15.000 kişilik pedagojik formasyon kontenjanının belirlendiğini, formasyon
programları için tahsis edilen kontenjanların tedrici olarak azaltılacağını,
c) Bir süre sonra bu programların kapatılarak ortaöğretime öğretmen yetiştirme
işinin yüksek lisans düzeyinde yapılacağını,
d) EFDEK ve YÖK Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubunun talepleri doğrultusunda,
öğretmen niteliğini artırmak amacı ile eğitim fakültelerinin ikinci öğretim
programlarının tamamen kapatılacağını,
e) YÖK'ün gelecekle ilgili olarak popülist politikalardan uzak şekilde, olabildiğince
rasyonel planlamalar yapmayı şiar edindiğini açıklamış,
Eğitim camiasında bu durum takdirle karşılanmış, Eğitim Fakülteleri ve EFDEK
tarafından YÖK'e tam destek verilmiştir.
2. 25.11.2015 günü YÖK'te, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın katılımıyla
eğitim fakültesi dekanlarıyla yapılan toplantıda bu destek yinelenmiştir.
3. Durum böyle iken, aradan henüz iki hafta bile geçmeden, YÖK'ün kontenjan
sınırını tamamen kaldırarak, pedagojik formasyon programlarının kontenjanlarının
belirlenmesi konusunda yetkiyi üniversite senatolarına bırakması; açıklanması
ve anlaşılması çok zor bir durumdur.
4. Fakültelere, YÖK'ün izni dışında tek bir öğrenci alamayan üniversitelere,
istedikleri kadar kişiye formasyon programı açma yetkisinin verilmesi öğretmenliği
bir meslek olarak görmemektir.
5. YÖK böyle bir kararla sorumluluktan kaçmakta, üniversiteleri toplumsal baskılara
ve politik etkiye açık hale getirmektedir.
6. Türkiye'deki sorun, öğretmenlerin sayısıyla değil niteliğiyle ilgilidir.
Az sayıda nitelikli öğretmen yetiştirme yerine çok sayıda niteliksiz öğretmen
yetiştirmenin ülkeye bir faydası olmayacağı gibi YÖK'ün daha önce ifade edildiği
gibi ihtiyaç olmaması nedeniyle gençleri gereksiz bir beklenti içine sokmaktan
başka bir işe de yaramayacaktır.
Bu nedenlerle YÖK, Eğitim Fakültesi Dekanları, EFDEK ve Öğretmen Yetiştirme
Çalışma Grubu tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan ve doğru olmayacağı ilgili
kurullarda açıkça ifade edilen bu kararını, MEB ile istişare ederek, Türkiye'nin
gelecekteki öğretmen ihtiyaçları doğrultusunda, 12.11.2015 günü yaptığı açıklamaların
gereğini yerine getirmelidir...