100 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK
3. HAVALİMANI (Dünyanın ilkleri arasına girecek): Heyecan doluyuz coşku doluyuz. Öncelikle bu beş firmamıza çok teşekkür ederim. Kolay bir eser değil. Arazi olarak devasal bir arazi 76.5 milyon metrekarelik alanda böyle bir havalimanı tesis ediliyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda da açılışını yapacağız. Dünya'nın ilkleri arasına girecek. 2023'ten itibaren de dünyada belki de bir numara olacak. 150 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak...
Bu havalimanı açıldığında burada 100 bin insan istidamı gerçekleştirilecek.
ONLAR BİLE BU YATIRIMLARA ALIŞTILAR: Dünyada siyasi tarihe baktığımızda özellikle bu komünist rejim heveslileri hiç bir zaman bu tür yatırımlara taraftar olmaz. Sonlara doğru onlar bile bu yatırımlara alıştılar... Az önce Bay Kemal konuşuyor. Sabiha Gökçen'i bizden öncekiler yaptı ama işletemediler. Sabiha Gökçen'i biz işlettik ama sonra ihtiyaçlara cevap veremez oldu. Sabiha Gökçen'e de yeni bir pist daha yapıyoruz. Şuan bu yeni havalimanında 32 bin kişi istihdam ediliyor.
YEŞİLİ ŞEHRİN İÇİNE İŞLİYORUZ: Çevreci ve devrimci bir ruha sahibiz, yeşili şehrin içine işliyoruz. Bay Muharrem gibiler bizim 16 yıl önce geldiğimizde Amerika'nın kapısını çaldığımzda bize bunlar silahlı insansız hava aracı vermiyordu. Biz bunu üretiyoruz. Ama teröriste her türlü silahı veriyor. Onlarla geldiler bizi sınırlarımızda ciddi manada sıkıntıya düşürdüler. Savunma sanayii biz geldiğimizde yüzde 20'sini karşılıyordu, şimdi yüzde 60'ını karşılıyor.
ABD SENATOSUNUN F-35 KARARI: Biz bununla ilgili alternatifleri de üretiriz ama Türkiye senin NATO'da stratejik müttefikin, stratejik ortağın olan Türkiye'ye karşı bu tür bir yanlışa Amerika'nın tevessül etmesi, bir defa Amerika'nın kaybınadır. Biz Türkiye olarak şu ana kadar kararlılığımız neyse bundan sonra da bu kararlılığımızı gösteririz. Oradan olmazsa bir başka yerden olur, daha da olmazsa biz kendi uçağımızı üretir hale de geleceğiz. Şu anda onun da çalışmalarını yapıyoruz.
F-35 ALIMI: 800 milyon dolar ödemişiz, uluslararası bir ahlak var, uluslararası bir hukuk var. Ben bu işin onların arzu ettiği gibi olacağını zannetmiyorum ve bunun Sayın Trump'tan döneceğine inanıyorum.
DEMEK Kİ SEN DE O BOMBALAYANLARDANSIN: 'Sarayı başına yıkacağım' diyor. Bu saray kimin? Benim mi? Bu saray milletin. Bu sarayı geldiler bombaladılar. Kim bombaladı? FETÖ'cüler. Demek ki sen de o bombalayanlardansın. O çevrede 29 şehidimiz var, yaralılar 36. Ne farkın var senin onlardan.
Şuana kadar kararlığımız neyse bunu gösteririz. Daha da olmazsa biz kendi uçağımızı üretir hale geliriz. 4.5 ton ağırlığında bir uçak ve 1.5 ton bomba taşıyabilecek olan bir uçak üretiyoruz. Buraya geldik. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Biz bunları aşacağız. Bizim TİKA, buna hakaret ediyor. Uluslararası vedari iftarımız. TİKA gibi kuruluşumuza saygısızlık yapacaksın. Oldu olacak Kızılay'ı da kapat. Bu nasıl bir mantıktır. Hızlı treni Sivas'a sokmayacakmış. Hızlı tren göçü hızlandırırmış. Sivaslı kardeşim neden bunun lüksünden istifade etmesin. Güya Sivaslısın.
3. HAVALİMANININ İSMİ BELİRLENDİ Mİ?: Her hangi bir isim belirlemesi söz konusu değil. İsim konusunu yatırımcı firmalarla beraberce alacağız.
KANDİL OPERASYONU: Bir hafta olmadı daha, 20 uçakla 10 noktayı istihbaratımızın verdiği koordinatlar çerçevesinde vurduk. Başarılı bir operasyondu ama Temel Efendi 'Boş dağları vuruyorsunuz, vuracaksın...' Geçen yeni bir operasyon yaptık. Bu operasyonda da istihbaratımız bunların lider kadrolarını toplantı halinde oluşlarının bilgisini verdi ve onları toplantı halinde uçaklarımız vurdu ve 35 lider kadrodan bunların adamı öldü, etkisiz hale geldi. Arada bir tane daha oldu operasyon ve bu operasyonlar devam ediyor. Bay Muharrem biz bununla ilgili ne İran'dan izin aldık ne ABD'den izin aldık, biz kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz, kaldı ki bir çok yerde de İran ile zaten ortak hareket ediyoruz.
Bakın şu anda bizim güney bölgemizde, Fırat'ın batısı ve doğusu, iki operasyon ağımız var. Fırat'ın batısında bu işleri ağırlıklı Rusya'yla yürütüyoruz, doğusunda ise ağırlıklı olarak koalisyon güçleriyle yürütürüz ama batıda İran da zaman zaman bizimle beraber bu çalışmaların içerisinde bulunuyor.
VATANDAŞ BİDONLARLA KÜVETİ DOLDURUYORDU.: Haliç'ten geçmek mümkün değildi. CHPnin belediye başkanı olan Ümraniye'de çöplük patlamış, 39 vatandaşımız ölmüştü. Hangi yüzle vatandaşın karşısına çıkıyorlar. Dağları deldik, İstanbul'a su getirdik. Göreve başladığımzıda doğalgazın ulaştığı yer 50 bin aileye dağıtım vardı. Ben görevden ayrıldığımda 1 milyon 250 bine çıkmıştı. Çöp dağları ortadan kalktı, su sorunu ortadan kalktı. Vatandaş bibonlarla küveti dolduruyordu. 2 buçuk milyar dolar borçla aldım İstanbul'u
Yayın esnasında 1990'lı yıllardaki hastane görüntülerinin izletilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duygulandığı görüldü.
YALAN YANLIŞ ŞEYLER SÖYLÜYORSUN (Kılıçdaroğlu): Çıkıyorsun meydanlarda yalan yanlış şeyler söylüyorsun, 'Samsun'da 8 yaşında çocuk bakımsızlıktan öldü' şudur, budur. Asıl ölenler senin döneminde öldü, onların bütün raporlarını aldırttım, çıkarttım.
ÖĞRETMEN ATAMALARI: Bu yıl 20 bin öğretmen atayacağız.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ: Demokrasi ve cumhuriyetin temel esası olan güçler ayrılığını daha da güçlendireceğiz. Yasama ve Yürütme pratikte aynı gücün kontrolünde oluyordu. hükümetten gelmeyen hiçbir teklifin geçme imkanı yoktur. Göreve geldiğimizde her alanda önemli projeler gerçeşleştirdik. Sonuç odaklı olmaya önem verdik. Mevcut yapının getirdiği zorluklar nedeniyle çalışmaların bazı bölümlerini istediğimiz düzeyde hayata geçiremedik.
Çözüm üreten devlet, sorun çözen devler olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni sistem ile bürokrasiyi azaltacağız, daha hızlı sonuç alacağız. Kendi tarihimizi ve dünyadaki modelleri inceledik. Yeni modeli oluştururken kendi sorunlarımızı masaya yatırdık. Bizim sorunalrımzı diğer ülkelerden farklı görünüyor. Bu modele Türkiye modeli dedik. Çok eleştiri aldım. Varsın alayım. Patenti bize ait. Yeni sistem, demokrasinin ve Cumhuriyet'in temel niteliği olan güçler ayrılığını asla zayıflatmıyor tam tersine, daha da güçlendiriyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bu engelleri bir defa ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Kendi tarihimizi ve dünyadaki modelleri inceledik. Yeni modeli oluştururken kendi sorunlarımızı masaya yatırdık. Bizim sorunalrımzı diğer ülkelerden farklı görünüyor. Bu modele Türkiye modeli dedik. Çok eleştiri aldım. Varsın alayım. Patenti bize ait. Bakanlık sayısını 16'ya indiriyoruz. Dışişleri Bakanlığı AB Bakanlığı ile birleşiyor. Orman Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı birleşiyor. Ekonomi yönetimi sadeleşmiş oluyor, 6 olan bakanlık sayısını 3'e indiriyoruz
Yeni modelde ilk etapta İnsan Kaynakları, Yatırım, Finans ve Dijital Dönüşüm olarak bu 4 tane ofis çok çok büyük önem arz ediyor çünkü bunlar hemen hemen başkana en yakın çalışan kadro, bu bakımdan önemli. Yeni sistem, demokrasinin ve Cumhuriyet'in temel niteliği olan güçler ayrılığını asla zayıflatmıyor tam tersine, daha da güçlendiriyor. Yatırımların ve yatırımcıların önünü açacağız. Milli gelirin artmasıyla istihdam artacak.
Tabii bir de Cumhurbaşkanına bağlı başkanlıklar var ki 8 tane başkanlık burada söz konusu. Bir Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, bu eskiden müsteşarlıktı, başkanlığa dönüşüyor, Milli Güvenlik Kurulu aynı şekilde, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, İletişim Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı. 8 başkanlık olarak da bunlar çalışıyor.
Temenni ederim ki 24 Haziran'da verilecek kararla milletimiz bize 'devam' demesi halinde bizler de milletimize bu yeni yönetim sistemiyle hizmet etmeye inşallah başlarız. Şimdi Başkanlık Sistemiyle adımı attığımız andan itibaren birçok olaylar var ki yoluna girecektir. Bunu şimdi açıklamam doğru değil çünkü, açıkladığım takdirde başka sıkıntılar meydana gelebilir fakat, şunun bilinmesini istiyorum; Bu ülkede halka hesabı veren bürokrat değildir, halka hesabı veren siyasetçidir."
Şu anda bu sayıyı vermek, biraz da Parlamento'daki yapıya bağlı olacak.