KARABÜK'ün Eskipazar ilçesinde, cezaevi müdürlüğünden emekli olduktan sonra köye yerleşip bahçe işleriyle uğraşan Sedat Karaca (67), sebze, meyve ve tavukların başında saz çalıp türkü söylüyor. Karaca, müziğin ruhun gıdası olduğunu belirterek, "Onların strese girdiği anlar oluyor. O gün sazımı alır bahçeye, kümese girerim. Onlara sazımla birlikte bir şeyler söylerim. Ertesi gün yanlarına gittiğimde yemyeşil olmuşlar. 10 yumurta alırken 15'e çıkıyor. Sanki bana gülüyorlar, zevkle bakıyorlar" dedi.
Eskipazar Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan yaklaşık 5 yıl önce emekli olduktan sonra
ilçeye bağlı Karahasanlar köyüne yerleşen Sedat Karaca, eşiyle birlikte 6 dönüm
bahçelerinde sebze, meyve ve tavuk yetiştiriciliğine başladı. Karaca, okul yıllarında
ve hükümlülere verilen kurslarda öğrendiği sazı eline alıp bahçesindeki sebze,
meyve ve kümesteki tavuk ile horozların yanına giderek türkü söylüyor.
'SAZI ÇALDIĞIMDA BANA CEVAP VERİYORLAR'
Sedat Karaca, 40 yıl cezaevi müdürlüğü yaptığını, eşiyle birlikte örnek bir
bahçe yapmaya çalıştıklarını belirterek, "Ülkemize ve kendi ekonomimize
katkımız olsun dedik. Uğraşmayı, doğayı, insanları ve müziği seviyorum. Ben
bu müziği, elmalara, armutlara, kavun, karpuza çaldığım zamanlar bana cevap
verirler gibi. Onların strese girdiği anlar oluyor. Yağmurlu havalarda, soğuk
havalarda sebzeler strese girer. O gün sazımı alır bahçeye, seraya girerim.
Onlara sazımla birlikte bir şeyler söylerim. Ertesi gün yanlarına gittiğimde
yemyeşil olmuşlar. Sanki bana gülüyorlar, zevkle bakıyorlar. Dallarında çiçekler
açmış. Bana cevap verir gibi bir halleri var. Tavuklarımız da soğuk havadan
girdikleri stresten dolayı birkaç gün yumurtlamıyor. Sazı alıp gidiyorum. Bir
türkü söylüyorum ertesi gün 10 yumurta alırken 15'e çıkıyor. Ertesi gün ise
20'ye çıkıyor. Hayvan diyoruz ama demek ki müzikten anlıyorlar. Ben çalıp söylerken
öyle mutlu oluyorum ki. O hayvanların, sebzelerin, meyvelerin bana karşı verdiği
cevabı görünce yorgunluğumu unutuyorum" dedi.
'HER ŞEYİN GIDASI MÜZİK'
Kendisini bahçede ve kümeste saz çalıp, türkü söylerken görenlerin durumu hayretle
karşıladığını ifade eden Karaca, şöyle konuştu:
" 'Müdür kafayı üşüttü' diyenler de var. 'Biz kendimize saz bulamıyoruz
o ise sebzelere, meyvelere, tavuklara saz çalıyor. Eski köye yeni adet getirdi'
de diyorlar. 'Saz çalarak büyütüyorum onları' dediğimde bana gülüyorlardı. Bir
taraftan da bakıp 'Senin bahçen hep yeşil, meyveli, sebzeli, sen haklısın, acaba
bizde mi yapsak. Radyo mu çalsak' diyorlar. Müzik hakikaten ruhun gıdası. Meyvelerin,
sebzelerin, doğanın gıdası, her şeyin gıdası müzik."