Türkiye'de koronavirüsle mücadele kapsamında hızlandırılan aşılama çalışmaları sistematik bir biçimde ilerliyor.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, koronavirüs pandemisiyle mücadelede gelinen son aşamaya yönelik bilgilendirme yaptı.
Pandeminin üçüncü pikinde aşının ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü söyleyen Tükek, 65 yaş üstündeki ciddi vaka azalmalarını dile getirdi.
Tükek, ölüm sayılarının henüz gözle görülür derece düşmediğine dikkat çekerek, 40-60 yaş aralığının da aşılanması halinde vaka oranlarının azalacağını söyledi.
"AŞI RANDEVUSUNA GİTMEYEN AŞIYI ZİYAN EDİYOR"
Salgınla mücadelede bütün stratejinin aşı üzerine kurulması gerektiğini de vurgulayan
Prof. Dr. Tufan Tükek, özellikle Biontech aşısı için randevu alıp gelmeyenler
nedeniyle aşıların ziyan olduğunu söyledi .
Tükek, "Toplumda aşılamayı desteklemeyen bazı kitlelerin olduğunu görüyoruz. Bunların da ikna edilmesi gerekiyor. Çünkü gerçekten aşı bu salgını durdurmak için elimizdeki en önemli silahlardan birisi. Özellikle Biontech aşısı, sınırlı sayıda var. Ama randevusuna gelmeyenler olduğu zaman o kişinin aşısı çöpe gidiyor. Çünkü bu aşının saklama koşulları nedeniyle aşı eritildikten sonra tekrar dondurmanız mümkün değil. Mutlaka o anda kullanılması gerekiyor.
Kullanılmadığı takdirde boşa gidiyor. Vatandaşlardan ricamız, bu aşılar çok kıymetli, boşa gitmemesi için aşı randevusunu aldığınız zaman mutlaka randevunuza gidin ve aşınızı yaptırın. Çünkü bir flakon 6 kişilik ve dondurulmuş vaziyette. Eritiyorsunuz, uygulamaya başlıyorsunuz. Diyelim ki, o flakondan 4 kişiye aşı yaptınız, geri kalan 2 kişi randevusuna gelmedi. O aşı dozları tekrar kullanılamıyor ve çöpe gidiyor. Dolayısıyla 2 kişinin aşısı boşa gitmiş oluyor. Gerçekten yazık, büyük israf. Bu durumda, başka kişilerin de hakkı yenmiş oluyor. Şu dönem aşıya erişme imkanı bulamayan kişilerin de hakkı yenmiş oluyor." diye konuştu.
"HAZİRANDAN SONRA RAHAT BİR SÜREÇ GEÇİRİLECEK"
Türkiye'de haziran ayından sonra rahat bir süreç beklendiğini aktaran Tükek,
"Aşı gerçekten umut vaat eden bir durumda. 65 yaş üstü kesim bir miktar
daha az yatmaya başladı hastanelere. Ölüm oranları da düştü. Ölüm sayısı az
değil tabii ama bu yaştakilerin oranı çok daha azaldı. Demek ki 40-60 yaş arasını
da aslında aşılamış olsak, ki haziran gibi onun da tamamlanmasının planlandığı
söyleniyor, o zaman hazirandan sonraki süreçte çok daha rahat bir dönem geçireceğiz
gibi gözüküyor. İngiltere zaten bunun örneğini verdi.
Tek doz aşılamayla bile şu anda vaka sayıları oldukça azaldı. Aşılamadan önce İngiltere'deki vaka sayıları Türkiye'den daha kötü durumdaydı. Tek doz aşılama bile vaka sayılarını oldukça azalttı. Türkiye de eğer haziran gibi 40-60 yaş arasını bitirebilirse hazirandan sonraki olası salgınlarda bizim de çok daha rahat edebileceğimizi söyleyebilirim." dedi.
"TOPLU TAŞIMADAKİ KALABALIK SORUNU VAR"
Prof. Dr. Tükek, büyük şehirlerde filyasyonun uzun vadede çok başarılı olamamasının
en önemli nedenlerinden birinin kalabalık toplu taşıma ortamları olduğuna dikkat
çekerek, kademeli mesai ile bunun bir nebze çözülebileceğini ancak şu anki vaka
sayıları ile artık bunun için de geç kalındığını söyledi. Prof. Dr. Tükek, "İstanbul
büyük bir megaşehir. Büyükşehirlerde salgınla mücadelede sadece filyasyon ile
başarılı olamayabilirsiniz. Çünkü filyasyon dediğiniz şey, hasta olan kişilerin
tespit edilip temaslılarının yakalanması, o kişilerin de başkalarıyla temasının
engellenmesi. Ama özellikle toplu taşımadaki kalabalık sorunu varken, bunu sağlamanız
çok mümkün değil. Çünkü siz, temaslıyı bulana kadar o kişiler çok kalabalık
ortamlarda yolculuk yapmak zorunda kaldığı için, bu süre içerisinde çok rahat
bir şekilde hastalığı başkalarına bulaştırabilir." ifadesini kullandı.
"KALABALIKLAR ÖNLENEBİLİRSE KONTROL ALTINA ALINABİLİR"
Salgında artışın ancak kalabalıklar önlenebilirse kontrol altına alınabileceğine
işaret eden Prof. Dr. Tükek, "İETT'nin bu konuda önerileri oldu. İl Pandemi
Kurullları'nda brifingler verdiler. Sefer sayılarının arttırılması gündeme geldi
ama seferlerin bu şekilde çok sağlıklı yürümeyeceği söylendi. Koltuk sayısının
azaltılması o dönem için uygundu ama ona da devam edilemedi. Kademeli mesai
kavramı gündeme gelmişti, özellikle İstanbul'da kademeli mesai ile özel sektör
ya da kamu dairelerinde çalışanların mesaileri bir saat geri çekilip belki İETT
otobüsleri ve ulaşıma bir miktar daha nefes aldırılması planlandı. Ama şu an
uygulanmıyor. Bu kadar yüksek sayıdaki kalabalıkların olduğu durumlarda, kısmi
kısıtlamalar ya da tam kısıtlamalardan başka çare yok gibi görünüyor."
diye konuştu.
"BÜYÜKŞEHİRLERDE KISITLAMA ŞART"
Vaka sayılarının 60 binli rakamlara dayandığı bugünlerde artık kademeli mesainin
de çözüm olamayacağına işaret eden Prof. Dr. Tükek, "Bu kalabalıkların
önlenmesi adına kesin bir çözüm bulunması gerekiyor. Şehir bazlı planlama aslında
çok umut vadeden bir planlamaydı. Küçük şehirlerde, özellikle mahallelerde,
semtlerde lokal kısıtlamalar yapılarak çok iyi takip etmek mümkündü krizi. Ama
çok geçişli büyük şehirlerde bunu yapmak çok mümkün değil. Dolayısıyla o şehrin
komple kapatılması artık söz konusu. Hele böyle 60 binli rakamlarda, iyice kırmızıya
çalan renk değişikliği olan ve sürekli de artacağını düşündüğümüz bir tablo
ile karşı karşıya isek, artık yapacak başka bir şey olmadığını söyleyebiliriz."
şeklinde konuştu.
"MÜCADELEDE EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ AŞI"
Bu arada İstanbul Valisi Ali Yerlikaya dün sosyal medya hesabı üzerinden İstanbul'da
aşılanma oranlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "İstanbul'umuzda toplam 2.814.919 olmak üzere, 1. doz 1.661.010, 2. doz 1.153.909 aşı yapıldı. 65 yaş ve üstü büyüklerimizin aşı olma oranı yüzde 81,2'ye ulaştı. 15 gün gibi kısa bir sürede 60-64 yaş grubundaki vatandaşlarımızın yüzde 46,4'üne aşı yapıldı. Mücadelede en büyük gücümüz aşı." açıklamasında bulundu.
Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesin alınan bilgiye göre ise Türkiye'de yapılan toplam aşı sayısı 18 milyon 499 bine ulaştı.