İlk derece mahkemesince yapılan tespitler önemlidir
5393 sayılı Kanunun 49. maddesinin üçüncü fıkrasında hangi uzman ve teknik personellerin sözleşmeli olarak istihdam edilebileceğinin örnekleme yoluyla sayıldığı, anılan düzenleme uyarınca istihdam edilecek kişinin uzman ve teknik personel niteliğini haiz olması gerektiği, Germencik Belediye Başkanlığında eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere sözleşmeli personel olarak istihdam edilen davacının iktisat bölümü mezunu olduğu, yani eğitmen olarak görev yapmasına imkan verecek nitelikte ön lisans ve lisans mezuniyeti bulunmadığı, her ne kadar Türk Halk Oyunları Yöre Oyunları Öğreticisi ile İşaret Dili Öğretici ve Tercüman Eğitimi programlarına ilişkin kurs bitirme belgesi mevcut ise de, söz konusu belgelerin davacının eğitim alanında uzman niteliğini taşıması için yeterli olmadığı, ayrıca eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere sözleşme imzalanarak istihdam edilen davacının davalı Belediyede görev yapmaya başladığı 15/07/2015 tarihinden itibaren hiçbir eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunmadığı.
İstinaf bu kararı bozmuştur
Danıştay: Davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığı açıktır
Bu durumda, 5393 sayılı Kanunun 49. maddesinin üçüncü fıkrasında hangi uzman ve teknik personellerin sözleşmeli olarak istihdam edilebileceğinin örnekleme yoluyla sayıldığı, davalı Belediyede eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere sözleşmeli personel olarak istihdam edilen davacının iktisat bölümü (ön lisans) mezunu olduğu, yani eğitmen olarak görev yapmasına imkan verecek nitelikte uzman ya da teknik eğitimi bulunmadığı, her ne kadar Türk Halk Oyunları Yöre Oyunları Öğreticisi ile İşaret Dili Öğretici ve Tercüman Eğitimi programlarına ilişkin kurs bitirme belgesi mevcut ise de söz konusu belgelerin davacının eğitim alanında uzman niteliğini taşıması için yeterli olmadığı, keza eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere sözleşme imzalanmasına rağmen 15/07/2015 tarihinden itibaren hiçbir eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunmadığı gibi, 2019 yılı içerisinde bahsi geçen konularda eğitim ve öğretim faaliyeti planlanmadığının belirtilmesi karşısında, eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere davalı Belediyede davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığının açıktır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2020/4106
Karar No: 2023/5792
İSTEMİN KONUSU:
. Bölge Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının
temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
..Belediye Başkanlığında 5393 sayılı Kanun'un 49. maddesinin üçüncü fıkrası
uyarınca tam zamanlı sözleşmeli eğitmen olarak görev yapan davacının, hizmetine
ihtiyaç kalmadığından bahisle sözleşmesinin 01/07/2019 tarihi itibarıyla feshedilmesine
ilişkin . tarih ve . sayılı ihtarname ile aynı yöndeki Germencik Belediye Başkanlığının.
tarih ve . sayılı işleminin iptali ile anılan işlemler nedeniyle karar kesinleşinceye
kadar yoksun kalınan tüm parasal ve özlük hakların mevduata uygulanan en yüksek
faizle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesince verilen. tarih ve E:., K:. sayılı kararla; 5393 sayılı
Kanunun 49. maddesinin üçüncü fıkrasında hangi uzman ve teknik personellerin
sözleşmeli olarak istihdam edilebileceğinin örnekleme yoluyla sayıldığı, anılan
düzenleme uyarınca istihdam edilecek kişinin uzman ve teknik personel niteliğini
haiz olması gerektiği, Germencik Belediye Başkanlığında eğitmen kadrosuna ilişkin
görevleri yürütmek üzere sözleşmeli personel olarak istihdam edilen davacının
iktisat bölümü mezunu olduğu, yani eğitmen olarak görev yapmasına imkan verecek
nitelikte ön lisans ve lisans mezuniyeti bulunmadığı, her ne kadar Türk Halk
Oyunları Yöre Oyunları Öğreticisi ile İşaret Dili Öğretici ve Tercüman Eğitimi
programlarına ilişkin kurs bitirme belgesi mevcut ise de, söz konusu belgelerin
davacının eğitim alanında uzman niteliğini taşıması için yeterli olmadığı, ayrıca
eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere sözleşme imzalanarak istihdam
edilen davacının davalı Belediyede görev yapmaya başladığı 15/07/2015 tarihinden
itibaren hiçbir eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunmadığı, nitekim davacının
da aksini iddia etmediği; kaldı ki, uyuşmazlık konusu işleme dayanak teşkil
eden Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile İşletme Müdürlüğünün ilgili yazılarında
da 01/01/2015 tarihinden itibaren günümüze kadar Türk Halk Oyunları Yöre Oyunları
Öğreticisi ile İşaret Dili Öğretici ve Tercüman Eğitimi alanlarında eğitim ve
öğretim faaliyetinde bulunulmadığının ve 2019 yılı içerisinde bahsi geçen konularda
eğitim ve öğretim faaliyeti planlanmadığının belirtildiği, o halde eğitmen kadrosuna
ilişkin görevleri yürütmek üzere davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığının
açık olduğu gibi sözleşmesi feshedildikten sonra eğitmen kadrosuna kimsenin
alınmamasının ve Belediyedeki eğitmen kadrolarının boş olmasının da söz konusu
belediyede eğitmene ihtiyaç duyulmadığını gösterdiği, davacı tarafından uzmanlık
ve teknik bilgi gerektirmeyen başkaca görevlerin yürütülmesinin, eğitmen kadrosuyla
ilgili olarak imzalanan sözleşmenin devam ettirilmesini gerektirmediği, aksi
durumun kabulünün uzmanlık ve teknik bilgi isteyen konularla sınırlı olarak
sözleşmeli personel çalıştırmaya imkan veren 5393 sayılı Kanunun 49. maddesinin
üçüncü fıkrasının amacıyla bağdaşmayacağı ve personel istihdamında eşitsizliğe
yol açacağı, bir başka deyişle eğitmen olarak sözleşme imzalanan davacının farklı
unvanda veya pozisyonda çalıştırılması yönünde zorunluluk bulunmadığı bütün
olarak değerlendirildiğinde, eğitmen olarak davacının hizmetine ihtiyaç duyulmaması
şeklindeki haklı nedene istinaden kamu yararına ve hizmet gerekleri kapsamında
tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle
davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
. Bölge Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu olayda,
her ne kadar davalı idarece, davacının kadro unvanı olan eğitmen kadrosunun
faaliyet alanı bulunmadığından bahisle Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına
ilişkin Esaslar'ın Ek 6/d maddesinde yer alan "hizmetinin gerektirdiği
pozisyona ihtiyaç kalmaması" düzenlemesi gereği sözleşmesi feshedilmiş
ise de, davalı idarenin savunması ekinde sunulan bilgi ve belgelerden, davacının
ilk işe giriş tarihi olan 15/07/2015 tarihinden itibaren davalı idarenin İnsan
Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünde farklı görevlerde çalışmasına karar verildiği
ve bu görevle ilgili davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığı yönünde herhangi
bir sebep gösterilmediği, bu durumda, hizmetine ihtiyaç duyulduğu için 01/01/2019
tarihi ile 31/12/2019 tarihleri arasında kendisiyle bir yıllık sözleşme imzalanan
davacının, aradan kısa bir süre geçtikten sonra hizmetine duyulan ihtiyacın
ne şekilde sona erdiğinin davalı idarece somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı,
davacının eğitmen kadrosunda değil de en baştan itibaren İnsan Kaynakları ve
Eğitim Müdürlüğünde görevlendirilmesinin tek başına sözleşmesinin feshini gerektirmediği
gözetildiğinde, sözleşmesinin feshedilerek görevine son verilmesine ilişkin
dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi
kararında ise hukuki isabet bulunmadığından bahisle, davacının istinaf başvurusunun
kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline,
tazminat isteminin kabulü ile, iptal edilen işlem nedeniyle davacının yoksun
kaldığı maddi kayıplarının dava açma tarihi olan 25/06/2019 tarihinden itibaren
hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacının eğitmen unvanıyla sözleşmeli personel olarak çalıştığı dönemde ve
sözleşmesinin feshinden sonra belediyede eğitim faaliyeti planlanmadığı ve eğitim
yapılmadığı, bu durumun kurumda eğitmen kadrosuna ihtiyaç olmadığının delili
oduğu, davacının "eğitmen" görev tanımına uygun iş ve işlemleri yürütmediği,
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın eki 4 sayılı cetvelde
eğitici unvanı kadrosunun tanımında en az lisans mezunu ya da Turizm Otelcilik
Meslek Lisesi ya da dengi okul mezunu olmak, kadroyla ilgili literatürü takip
edebilecek düzeyde yabancı dil bilmek gerektiğinin belirtildiği, davacının ise
iktisat bölümü ön lisans mezunu olduğu ve sözleşmesi süresince yabancı dil bildiğine
dair sertifikayı özlük dosyasına sunmadığı, davacı siyasi saiklerle iş akdinin
feshedildiğini iddia etmekteyse de davacının ilk sözleşmesinin imzalandığı tarihte
babasının belediye meclisi üyesi ve başkan vekili olduğundan, babası vasıtasıyla
eğitmen kadrosunda çalışacak personele ilişkin asgari şartları taşımamasına
rağmen işe alındığı, sözleşmesi süresince kendi iş tanımına uygun iş ve görevlerde
hiçbir zaman çalışmadığını kendisinin de ikrar ettiği, davacının kadrosunun
gerektirdiği vasfı haiz olmadığı, eğitmen kadrosunda çalıştırılmasına rağmen
hiçbir zaman eğitim faaliyeti yapılmadığı ve planlanmadığından, davacının hizmetinin
gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmadığından sözleşmesinin feshedildiği, sözleşme
feshi aşamasında idarenin ihtiyaç durumu, performans, hizmetin gerekleri ve
kamu yararı gözetildiğinden, sözleşmesinin feshi yönünde tesis edilen dava konusu
işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Görev yaptığı süre içerisinde yetersiz veya başarısız olduğu yönünde hiçbir
tespitte bulunulmadığı, hizmetine duyulan ihtiyacın ne şekilde ortadan kalktığının
somut olarak ortaya konulmadığı, siyasi saiklerle tesis edildiğinden dava konusu
işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği
savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK H KİMİ : .
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare
Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı, 08/09/2008 tarihinde Anadolu Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat
Bölümündeki dört yıl süreli öğrenimin ilk iki yılını tamamlayarak ön lisans
diplomasını alan, daha sonra 22/05/2015-21/06/2015 tarihleri arasında düzenlenen
160 saatlik Türk Halk Oyunları Yöre Oyunları Öğreticisi programını ve 21/03/2016
- 30/05/2016 tarihleri arasında düzenlenen 200 saatlik İşaret Dili Öğretici
ve Tercüman Eğitimi programını tamamlayan davacı ile davalı idare arasında ilk
defa 15/07/2015 tarihinde münhal 7. dereceli eğitmen kadro unvanına ilişkin
görevleri yürütmek üzere tam zamanlı hizmet sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmesinin
feshedildiği 01/07/2019 tarihine kadar eğitmen kadro unvanı ile 2016, 2017,
2018 ve 2019 yıllarında sözleşmelerinin yenilendiği, davacının sözleşme süresince
değişik tarihlerde davalı idarenin İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünde müdür
vekili ve harcama yetkilisi olarak farklı görevlerde görevlendirildiği, davalı
idare tarafından eğitmen kadrosunun faaliyet alanı bulunmadığından Sözleşmeli
Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 6/d maddesinde yer alan "Hizmetinin
gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması" hükmü gerekçe gösterilerek, 01/07/2019
tarihi itibariyle davacının sözleşmesinin feshi üzerine temyizen incelenen dava
açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun ''Norm kadro ve personel istihdamı'' başlıklı
49. maddesinin üçüncü fıkrasında, ''Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya
uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve
iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında
avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı, çözümleyici ve programcı,
tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker
gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir.... Bu personelin,
yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri
taşımaları şarttır. ...'' hükmü öngörülmüştür.
06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edildikten
sonra 28/06/1978 tarih ve 16330 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
giren Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 1. maddesinde;
"Bu Esaslar, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
4 üncü maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca kamu idare, kurum ve kuruluşlarında
mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu
hizmeti görevlileri hakkında uygulanır." denildikten sonra 7. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde; personelin hizmetine gerek kalmaması, sözleşmesinin
feshedilmesini veya yenilenmemesini gerektiren nedenler arasında sayılmış olup,
Ek 6. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; personelin hizmetinin gerektirdiği
pozisyona ihtiyaç kalmaması, sözleşmenin feshine imkan veren sebeplerden biri
olarak gösterilmiş olup; 22/11/2010 tarih ve 2010/1169 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile değişik 15. maddesinde ise; bu Esaslara eklenen Sözleşmeli Personel
Pozisyon Unvanları ile Asgari Nitelikleri Gösterir (4) sayılı Cetvelde belirtilenler
dışında sözleşmeli personel pozisyonlarının kullanılamayacağı ve talepte bulunulamayacağı,
kurumların, söz konusu Cetvelde belirlenen asgari niteliklere, hizmetin gereği
ilave nitelikler belirleyebilecekleri kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı ile davalı idare arasında ilk defa 15/07/2015 tarihinde eğitmen kadro
unvanına ilişkin görevleri yürütmek üzere tam zamanlı hizmet sözleşmesi imzalanarak
sözleşmesinin fesih tarihi olan 01/07/2019 tarihine kadar eğitmen kadro unvanı
ile her yıl sözleşmelerin yenilendiği, davacının sözleşme süresince değişik
tarihlerde davalı idarenin İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünde müdür vekili
ve harcama yetkilisi olarak farklı görevlerde çalıştırıldığı, ancak eğitmen
kadrosunun faaliyet alanı bulunmadığından bahisle Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına
İlişkin Esasların Ek 6/d maddesinde yer alan "Hizmetinin gerektirdiği pozisyona
ihtiyaç kalmaması" hükmü gerekçe gösterilerek, 01/07/2019 tarihi itibarıyla
davacının sözleşmesinin feshedildiği, uyuşmazlığın da eğitmen kadrosunda istihdam
edilen davacının, idarenin bu alanda faaliyetinin bulunmaması nedeniyle sözleşmesinin
feshedilip feshedilemeyeceği hususundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Anadolu Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü'ndeki dört yıl süreli öğrenimin ilk iki yılını 08/09/2008 tarihinde tamamlayarak ön lisans diploması alan ve Türk Halk Oyunları Yöre Oyunları Öğreticisi ile İşaret Dili Öğretici ve Tercüman Eğitimi programlarını bitirerek adına kurs bitirme belgesi tanzim edilen davacıyla, sözleşmeli personel olarak eğitmen kadro unvanına ilişkin görevleri yürütmek üzere ilk kez 15/07/2015-31/12/2015 dönemine ilişkin sözleşme imzalandığı, 2019 yılına kadar sözleşmesinin yenilendiği dönemlerde istihdam edildiği süreçte, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü ile İşletme Müdürlüğünde çeşitli sebeplerle muhtelif dönemlerde müdür vekili, harcama yetkilisi, taşıt kayıt yetkilisi gibi bazı görevleri yürüttüğü, ancak bulunduğu eğitmen kadrosuna ilişkin herhangi bir kurs verdiğini ya da eğitim öğretim faaliyetinde bulunduğunu gösteren herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacının sözleşmesi feshedildikten sonra münhal 7. dereceli eğitmen kadrosunda istihdam edilmek üzere alım yapılmadığı ve mevcut durum itibarıyla davalı Belediyedeki eğitmen kadrolarının boş olduğu görülmektedir.
Sözleşmeli personelin mesleğe bağlılığı, iş görme kabiliyeti, çalışma derecesi ile iş sahiplerine karşı muamelelerinin yetersiz olması gibi nedenlerle hizmetine ihtiyaç duyulmaması veya görev yaptığı kadroda herhangi bir kimsenin hizmetine gerek kalmaması halinde idarece sözleşmenin feshedilebileceği ya da yenilenmeyeceği hususunda idareler takdir yetkisine sahip ise de, mutlak nitelikte olmayan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu yönüyle yargı denetimine tabi bulunduğu kuşkusuzdur. Dolayısıyla personelin sözleşmesinin feshedilmesinin haklı sebeplere dayanması gerekmektedir.
Bu durumda, 5393 sayılı Kanunun 49. maddesinin üçüncü fıkrasında hangi uzman ve teknik personellerin sözleşmeli olarak istihdam edilebileceğinin örnekleme yoluyla sayıldığı, davalı Belediyede eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere sözleşmeli personel olarak istihdam edilen davacının iktisat bölümü (ön lisans) mezunu olduğu, yani eğitmen olarak görev yapmasına imkan verecek nitelikte uzman ya da teknik eğitimi bulunmadığı, her ne kadar Türk Halk Oyunları Yöre Oyunları Öğreticisi ile İşaret Dili Öğretici ve Tercüman Eğitimi programlarına ilişkin kurs bitirme belgesi mevcut ise de söz konusu belgelerin davacının eğitim alanında uzman niteliğini taşıması için yeterli olmadığı, keza eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere sözleşme imzalanmasına rağmen 15/07/2015 tarihinden itibaren hiçbir eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunmadığı gibi, 2019 yılı içerisinde bahsi geçen konularda eğitim ve öğretim faaliyeti planlanmadığının belirtilmesi karşısında, eğitmen kadrosuna ilişkin görevleri yürütmek üzere davalı Belediyede davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığının açık olduğu, aksi durumun kabulünün uzmanlık ve teknik bilgi isteyen konularla sınırlı olarak sözleşmeli personel çalıştırmaya imkan veren 5393 sayılı Kanunun 49. maddesinin üçüncü fıkrasının amacıyla bağdaşmayacağı ve personel istihdamında eşitsizliğe yol açacağı, eğitmen olarak sözleşme imzalanan davacının farklı unvanda veya pozisyonda çalıştırılması yönünde davalı idarenin zorlanamayacağı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının hizmetine ihtiyaç duyulmaması yolundaki haklı nedene istinaden, kamu yararına ve hizmet gerekleri kapsamında tesis edildiği sonucuna varılan dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali, tazminat isteminin kabulü, iptal edilen işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı maddi kayıplarının dava açma tarihi olan 25/06/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin
kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına
karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve dava konusu
işlemin iptali, tazminat isteminin kabulü, iptal edilen işlem nedeniyle davacının
yoksun kaldığı maddi kayıplarının dava açma tarihinden itibaren hesaplanacak
yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki temyize konu . Bölge Mahkemesi
... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge Mahkemesi ... İdari Dava
Dairesine gönderilmesine, 09/11/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar
verildi.