KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen "Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler ve Gelecek Vizyonu" temalı konferansta konuşan Bakan Şimşek, küresel meydan okumalara karşın Türkiye'nin oldukça avantajlı bir pozisyonda olduğunu vurguladı. Dünyada büyük kırılmaların yaşandığı bir dönemde Türkiye'nin güçlü olmaya devam edeceğini belirtti. Konferansta, Türkiye'nin özellikle savunma sanayi, inşaat, turizm, sağlık turizmi, oyun sektörü ve dizi ihracatı gibi hizmet sektörlerinde küresel rekabet gücüne dikkat çekti. Ekonomi alanında Batı ile entegrasyonu önemsediklerini söyledi.
AB ve ABD ile Ekonomik İşbirliği
Avrupa Birliği'nin (AB) Gümrük Birliği Anlaşması'nı güncellemesi halinde Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin 200 milyar avro bandından 400 milyar avroya çıkabileceğini ve bunun her iki taraf için de önemli kazanımlar getireceğini anlatan Şimşek, "İnanıyorum ki AB ülkeleri gelecekte Türkiye'ye daha fazla ihtiyaç duyacaktır." dedi. ABD yönetiminin Türkiye ile ekonomik işbirliği ve entegrasyona eğilimli olduğunun altını çizen Şimşek, bunun birçok alanda olabileceği gibi üçüncü ülkelerle işbirliği şeklinde de gelişebileceğini kaydetti.
Dijital Dönüşüm ve İklim Değişikliği
Gelecek için dijital dönüşüm ve iklim değişikliği konularında hassas davrandıklarını ifade eden Bakan Şimşek, Türkiye ve KKTC'nin bu alanda işbirliği yapabileceğini vurguladı.
Ekonomik Programda Kararlılık
Bakan Şimşek, konferanstaki konuşmasında, Türkiye'nin sürdürülebilir yüksek büyümesinin temellerini attıklarını belirterek, hem brüt hem de net döviz rezervlerindeki artışa işaret etti. Rezervlerin devamlı surette arttığını belirten Şimşek, Türkiye'nin risk priminin ve kur oynaklığının düştüğünü kaydetti.
- "Ekonomik programı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz."
- Arada çıkan sorunlar için tedbirler alınacak.
- Program sayesinde Türkiye önemli kazanımlar elde etti.
İçerdeki ve dışardaki dalgalanmaların uyguladıkları ekonomik programa etkisinin sınırlı olduğunu bildiren Şimşek, "Piyasalardaki bu türbülansı iyi yönettiğimiz kanısındayız. Enflasyon beklentisine etkisi 1-2 puan düzeyinde, liradaki değer kaybı çok cüzi oldu ve talep de çok güçlü olmadığı için liradaki değer kaybından enflasyona geçiş zayıfladı." diye konuştu.
Enflasyonun Düşüşü
Bakan Şimşek konuşmasında, uyguladıkları program sayesinde enflasyondaki düşüşün devam edeceğinin altını çizerek, "Enflasyondaki düşüş bu yıl da devam edecek. Temel mallarda enflasyon yüzde 20'ye, bütün mallar baz alındığında ise yüzde 31'e düşmüş durumda. Manşet enflasyon yüzde 38 ve hizmet sektöründe yüksek olan enflasyon düşüyor. 2025 yılında enflasyon düşmeye devam edecek. Düşen enflasyon sonucu Türkiye daha fazla yatırım yapacak ve önünü görebilecek." dedi.
Şimşek, iç talepteki yavaşlama, düşen petrol fiyatları, yurt içi petrol ve doğal gaz üretimindeki artış ile yeşil dönüşümün, dış ticaret açığını daraltarak cari dengeyi olumlu yönde etkileyebileceğini ifade etti.
Terörsüz Türkiye'nin Ekonomik Katkısı
Bakan Şimşek ayrıca, "Terörsüz Türkiye" sürecinin ekonomik kazanımlarının oldukça yüksek olacağına vurgu yaptı. Türkiye'nin PKK terörüyle mücadelesinde son 50 yılda fırsat maliyetleriyle birlikte yaklaşık 1,8 trilyon dolar harcandığını, bu rakamın bugün 2 trilyon doları aşmış olabileceğini belirtti. Bu kaynağın terör yerine ekonomiye yönlendirilmesinin ülke refahını ciddi ölçüde artırabileceğini vurguladı.
Terörün sona ermesiyle birlikte, bölgedeki yer altı kaynaklarının ve genç nüfusun ekonomiye kazandırılmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Şimşek, özel sektörün tereddüt ettiği bölgelere yönelik yatırımların da artacağını söyledi.