Zekeriya ELTİMUR
Türkiye'de sağlık sisteminde yaşanan yapısal sorunlar, yoğun çalışma koşulları, artan şiddet olayları ve hekimlerin itibarsızlaştırılması tartışmalarının gölgesinde, yeni bir sendikal yapı kuruldu.
Hekimlerin etik, mesleki ve toplumsal haklarını savunmak amacıyla kurulan Tıbbiyeliler Sendikası (TIP-SEN), Ankara merkezli olarak resmen faaliyetlerine başladı.
Sendikanın kuruluşu dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Genel Başkan Uzman Doktor Ziya Aygün, hem tarihsel bir ruhun mirasçısı olduklarını hem de geleceğin hekimlik vizyonunu şekillendirmek için yola çıktıklarını belirtti.
Aygün, sendikanın yalnızca bir tabela olmadığını, büyük bir fikrin ve derin bir ihtiyacın dışavurumu olduğunu vurguladı.
"Bu Sessizliği Bozmak İçin Buradayız"
Aygün, "Bugün burada yalnızca bir sendikanın kuruluşunu ilan etmek üzere bir araya gelmedik" diyerek mesleğin köklü tarihine de atıfta bulundu. Sivas Kongresi'ne gönderilen Tıbbiyeli Hikmet Boran'ın "Paşam, biz buraya mandayı kabul etmeye değil, vatanı kurtarmaya geldik" sözlerini hatırlattı ve şunları söyledi:
"Tıbbiyeliler yalnızca bir mesleğin mensubu değil; bu milletin kaderine omuz vermiş birer neferdir. Çalışkanlık, gayret ve inançla zorlukların üstesinden gelen bir neslin evlatlarıyız. Cumhuriyet'in akıl ve bilim yolunda ilerleyen gençlerine verilen görevi, bugün Tıbbiyeliler Sendikası olarak bizler devralıyoruz."
"Hekimlik Onurumuzu Korumak İçin Buradayız"
Aygün, Türkiye'de hekimlerin yalnızca maddi değil, manevi olarak da büyük bir baskı altında olduğunu belirtti. Hekimlerin artan iş yükü ve şiddet olaylarıyla mücadele ettiğini vurgulayan Aygün, hekimliğin itibarının da giderek erozyona uğradığını söyledi:
"Toplumun en aydınlık, en merhametli çocukları, bu ülkede hakarete uğruyor, hor görülüyor, hedef gösteriliyor. Sadece işini yaptığı için tehdit edilen acil servis hekimleri, ailesinden uzak, yalnız çalışan asistanlar, sistemin dışına itilen akademisyenler. Hepsi bu yapının mağduru. Biz bu karamsarlığın içinde gücümüzü kendi içimizden aldık ve bu sendikayı kurduk."
"Ne Makam İçin Ne Kariyer İçin: Tek Gündemimiz Hekimlik"
Aygün, "Hiçbir ideoloji, hiçbir siyasi kimlik biz hekimlerin yaşadığı gerçekleri görünmez kılamaz" diyerek sendikanın apolitik ve çözüm odaklı bir çizgide ilerleyeceğini belirtti:
"Biz ne bir sendikacılık kariyeri için ne de herhangi bir makam için yola çıktık. Biz bu yola sabaha karşı mesleğine küsmemek için gözyaşı döken asistanın kırgınlığından, tehdit edilen hekimin suskunluğundan, ailesini göremeyen bir hekimin umutsuzluğundan ilham alarak çıktık. Artık susmayacağız, artık yalnız değiliz."
Sendikanın Hedefleri
- Bilimsel temelli, etik değerlere bağlı bir sendikal yapı kurmak
- Hekimlik mesleğinin onurunu, bağımsızlığını ve güvenli çalışma ortamlarını savunmak
- Maddi hakların yanı sıra mesleki saygınlığın da korunmasını sağlamak
- Politik kutuplaşmalardan uzak, ortak akılla çözüm üretmek
"İlk Beyaz Önlükten Bu Yana Aynı Heyecanla."
Aygün, tüm hekimlere ve sağlık çalışanlarına seslenerek mesleğin ilk günkü heyecanla yapılması gerektiğini hatırlattı:
"İlk kez beyaz önlüğümüzü giydiğimizde hissettiğimiz o sevinç, hala içimizde. Bir hastaya şifa olduğunda yaşadığımız huzur, bizi ayakta tutuyor. Şimdi aynı yolları yürümüş, aynı fedakarlıkları yapmış tüm hekimlerin bir araya gelme zamanıdır. Engellenmeye çalışılsak da, hak ettiğimizi almak için buradayız."
TIP-SEN, Türkiye genelinde örgütlenmeyi ve hekimlerin sesi olmayı hedefliyor. "Hekimliğin onuru için tek gündem: Hekimlik" diyerek yola çıkan sendika, önümüzdeki dönemde yapacağı çalışmalar ve girişimlerle sağlık alanında yeni bir dönemin aktörü olmayı planlıyor.
"Sağlıkta şiddet bir güvenlik değil, sistem sorunudur"
Basın toplantısı sonrasu soruları yanıtlayan, Tıbbiyeliler Sendikası Genel Başkanı Uzman Doktor Ziya Aygün, sağlıkta şiddetin artık münferit bir olay değil, yapısal bir sorun olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Bir nöbet çıkışında genç bir hekimin uğradığı sözlü şiddet örneğiyle açıklamalarda bulunan Aygün, "Mesleğe yeni başlayan bir hekimin ilk haftasında şiddetle karşılaşması, sadece bireysel bir travma değil, hepimizi etkileyen bir sistem arızasıdır," dedi.
Yaklaşık on yıldır acil servislerde görev yaptığını belirten Aygün, şiddetin sıradanlaştığına dikkat çekerek, "Artık bir şiddet vakasında sadece 'geçmiş olsun' deyip geçiyoruz. Oysa bu yaklaşım, sağlık çalışanlarını yalnızlaştırıyor ve çözüm üretmemizi engelliyor," ifadelerini kullandı.
2019'da çıkarılan yasa değişikliğiyle sağlıkta şiddetin özel bir suç kategorisine alınmasının olumlu bir adım olduğunu vurgulayan Aygün, uygulamadaki yetersizliklerin caydırıcılığı ortadan kaldırdığını söyledi. "Şiddeti yalnızca polisiye tedbirlerle çözmek mümkün değil. Hasta beklentileri, randevu sistemi, yoğunluk gibi birçok faktör çatışmayı besliyor," dedi.
Şiddetle mücadelede toplumsal bilinç oluşturmanın önemine işaret eden Aygün, "Bizim için sağlıkta şiddet, sadece bir meslek sorunu değil. Bu konu aynı zamanda bir medeniyet sınavıdır. Sağlığı ve sağlık çalışanlarını korumak için her platformda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz," ifadelerine yer verdi.