399 sayılı KHK'daki hüküm ne diyor?
Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:
a) Haklarında sözleşmenin feshi cezasından başka bir disiplin cezası verilenler,
b) Takibata mahal olmadığına veya beraatine karar verilenler,
c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar,
d) Görevlerine ilişkin olsun veya olmasın çalıştırılmasına engel olmayacak bir
ceza ile hükümlü olup bu cezası ertelenenler,
Hakkında bu kararların kesinleşmesi üzerine görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.
Sözleşme ücretinin kesilmiş bulunan 1/3 oranındaki kısmı ilgililere ödenir.
Görevden uzaklaştırma tedbiri sözleşmeli personelin soruşturmaya konu olan fiilinin
hizmetlerine devama engel olmadığı hallerde, her zaman kaldırılabilir. Ceza
kovuşturması tutuksuz olarak devam edenlerden göreve başlamasında sakınca görülmeyenler
görevlerine döndürülebilirler.
İlk derece: Böyle bir karar alınmadığı sürece göreve gelmediğinden bahsedilemez
Kovuşturması, tutuksuz olarak devam eden personelin görevine başlatılıp başlatılmayacağı hususunda idareye takdir hakkı tanındığı, başka bir deyişle hakkında devam eden ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırma kararı alınan personelin tekrar göreve başlatılabilmesi için idarece bu konuda bir karar alınması gerektiği, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre davacı hakkında verilen görevden uzaklaştırma kararı sonrasında davacının göreve başlatılması yönünde bir karar alınmadığı, dolayısıyla hakkında görevden uzaklaştırma kararı bulunan davacının, izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahsedilemeyeceğinin anlaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2022/5752
Karar No: 2025/1497
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
TCDD Taşımacılık AŞ'de ... olarak görev yapan davacının, ... Ağır Ceza Mahkemesinin
02/05/2019 tarihli kararıyla tutukluluk haline son verilerek tahliye edilmesine
rağmen göreve başlamamasından dolayı, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin
45. maddesinin (a) bendi uyarınca sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin Yönetim
Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara istinaden ilişiğinin
kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle
yoksun kaldığı tüm özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine
karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davalı idare
tarafından, davacının cezaevinden tahliye edilmesine rağmen görevine başlamamasından
dolayı, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 45/a maddesinde yer alan "izinsiz
veya kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın kesintisiz 5 gün veya bir sözleşme
dönemi içinde kesintili 10 gün göreve gelmemek" fiilinin karşılığı olarak
davacının sözleşmesinin feshedilmesine karar verilmiş ise de; davacı hakkında
... tarih ve ... sayılı işlemle görevden uzaklaştırılmasına karar verildiği,
davacının tahliye edilmesinin doğrudan görevden uzaklaştırma kararının kalkacağı
anlamına gelmediği, nitekim 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 56. maddesinin
son fıkrasında "Ceza kovuşturması tutuksuz olarak devam edenlerden göreve
başlamasında sakınca görülmeyenler görevlerine döndürülebilirler." hükmü
ile kovuşturması, tutuksuz olarak devam eden personelin görevine başlatılıp
başlatılmayacağı hususunda idareye takdir hakkı tanındığı, başka bir deyişle
hakkında devam eden ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırma kararı
alınan personelin tekrar göreve başlatılabilmesi için idarece bu konuda bir
karar alınması gerektiği, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre
davacı hakkında verilen ... tarih ve ... sayılı görevden uzaklaştırma kararı
sonrasında davacının göreve başlatılması yönünde bir karar alınmadığı, dolayısıyla
hakkında görevden uzaklaştırma kararı bulunan davacının, izinsiz ve mazeretsiz
olarak göreve gelmediğinden bahsedilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, davacının
sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı,
davacının sözleşmesinin feshedildiği tarihten 375 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden
çıkarıldığı tarihe (06/01/2020) kadar yoksun kaldığı parasal haklarının dava
tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği
gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun
kaldığı parasal haklarının hesaplanarak dava tarihinden itibaren (25/02/2020)
işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu
İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen
iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği
gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN TARAFLARIN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından; kamu personeli olan davacının tutukluluk halinin sona
ererek tahliye olması sonrasında durumunu idareye bildirmesi gerektiği, sözleşme
fesih tarihine kadar maaşını almaya devam ettiği, dava konusu işlemin hukuka
uygun olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği
ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; özlük hakları yönünden hüküm kurulmadığı, dava konusu işlem
nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 15/03/2018 tarihinden itibaren hesaplanması
gerektiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının eksik hüküm ve gerekçe
yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin
varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen
temyiz nedenleri, kararın dava konusu işlemlerin iptaline, davacının işlem nedeniyle
yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak dava tarihinden itibaren (25/02/2020)
işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını
gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu karar, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi talebi
hakkında hüküm kurulmaması yönünden incelendiğinde;
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı tarafından dava dilekçesinde; sözleşmesinin
feshedilmesine ve ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemlerin iptali ile işlem
nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine
karar verilmesi talebi yanında, özlük haklarının iadesine karar verilmesinin
talep edildiği, ancak, temyizen incelenen kararda, söz konusu talep yönünden
hüküm kurulmadığı görüldüğünden, eksik hüküm nedeniyle temyize konu Bölge İdare
Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, davalının temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemlerin iptaline, davacının
işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak dava tarihinden
itibaren (25/02/2020) işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin
İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki
temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve
E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle, temyize konu kararın, "davacının
dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iatdesine"
ilişkin talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge
İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 17/03/2025
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.