ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Hazine arazilerinin, Toplu Konut eliyle, bir takım müteahhitlere peşkeş çekildiğini'' iddia etti.
Mumcu, Türkkonut'un Hilton Otel'de gerçekleştirilen 20. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de siyasal sistemdeki sorunların, şehircilik ve konut üretiminde de görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Konut üretiminde 1983 öncesine dönmenin, övünç olarak sunulduğunu ifade eden
Mumcu, devletin, konut yapımına soyunarak, haksız rekabet yaratıldığını öne
sürdü.
''Hazine arazileri, toplu konut eliyle, bir takım müteahhitlere peşkeş çekiliyor''
diyen Mumcu, ''Vatandaşın hakları karşısında saygı duymaktan uzak duran insanlar,
vatandaşın karşısına çıkıp garip-guraba, fakir-fukara edebiyatı yapıyorlar ve
bu ne yazık ki yalan'' diye konuştu.
Mumcu, bugünkü toplu konut uygulamalarının, önünde sonunda pek çok tartışma
ve sorgulamanın konusu haline geleceğini savunarak, devletin, müteahhitliğe
soyunması yerine, Türkkonut'un konut yapım sisteminin uygulanması gerektiğini
belirtti. Mumcu, ''TOKİ'nin finansmanıyla konutları yaptıktan sonra, niye bunları
vatandaşa satmaya çalışıyorsunuz? Bunun aklı, mantığı nerede?'' diye sordu.
ETİMESGUT BELEDİYE BAŞKANI'NIN PROTESTOSU
Mumcu'nun, ''Diyorlar ki sert muhalefet yapıyorsun. Ben kendi hakkımda bir şey
konuşmuyorum. Tüyü bitmemiş yetim evladının hakkı için konuşuyorum. Ben bunları
dün de konuştum, bugün de konuşuyorum'' sözleri üzerine protokolde oturan Etimesgut
Belediye Başkanı Serhat Kemal Yılmaz, ''Bunları Meclis'te konuş'' diyerek, toplantıyı
terk etti.
Bunun üzerine Mumcu da bu tür toplantıları terk etmek yerine, bu kürsüden cevap verilmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Üsluba takılmak yerine, içeriği hakkında düşünmek ve onurlu bir şekilde cevap vermek lazım. Sorduğumuz sorular, milletin hak ve menfaatlerini korumak adına sorduğumuz sorulardır. Bu soruların cevapları verilmelidir. Konut sektöründe niye böyle bir işe giriliyor, çünkü bu işin içinde ihale var. Biz neyi öneriyoruz; Hiçbir alanda ihale yapmayın, kiralayın, özel sektöre satın. Rekabete açık tutun, şeffaflaştırın.
Bugünün yarını da var. Sadece geçmişten değil bugünden hesap sorulur. Hükmettiğiniz alan kendisine ait bir alan değil millete ait bir alan. Vatandaşı kendinize ait bir iktidar alanından yönettiğiniz varsayımından kurtulun. Sadece vatandaşın hakları karşısında saygıyla eğilmek ve onun menfaatlerini en iyi şekilde gerçekleştirmekle yükümlü memurlar olduğunuzu unutmayın. Türk siyasetinin temel hastalığı bu.
Bu ülkede şehirler katlediliyor ve bu katliam ile övünülüyor, insaf... Ve beyefendiler kimsenin kendisine itiraz etmemesine alışmışlar ortada bir itiraz olduğunda hemen bir üslup tartışması başlatıyorlar. Kendi üslubunuzu bir hatırlayın. 10 yıldır yaptıklarınız bir hatırlayın bakalım.
Piyasa ekonomisini anlamayan, kavrayamayan, gereklerini yerine getirmekten
aciz bir hükümetin var olduğuna dair en açık delil toplu konut uygulamalarıdır.
Şehirlerimizin geleceğini TOKİ eliyle bu hükümet yok ediyor. Bu popülizme dur
denilmelidir.''