Anayasa, 'Müsteşar üçlü kararname ile atanır' diyor, ama iki defa veto yiyen Şahabettin Harput, 'müsteşar' ilan edildi. Artık 'vekil' sıfatını da kullanmıyor
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Anayasa gereği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı üçlü kararname onayıyla gerçekleşmesi
gereken İçişleri Bakanlığı Müsteşarı'nın 'asaleten' atamasını, Sezer'in imzası
olmaksızın yaptı. Sezer'in vetosuna ve Anayasa'daki açık hükme rağmen, 'müsteşar'
olarak ilan edilen Şahabettin Harput, belge imzalarken 'V.' (Vekil) ibaresini
kullanmaya da artık son verdi.
İçişleri Bakanlığı'nın, Sezer'in veto ettiği bürokratların 'asil' gibi imzaladığı belgeleri de Köşk'e onaya gönderdiği ortaya çıktı. Bu duruma Sezer, sert tepki gösterdi.
Aksu hiç vazgeçmedi
Bakan Aksu, merkez valisi Şahabettin Harput'u önce Emniyet Genel Müdürü yapmak
istemişti. Ancak Sezer kararnameyi veto etmişti. Aksu'nun Harput'u İçişleri
Bakanlığı Müsteşarı yapma isteği de yine Sezer'e takılmıştı.
Bunun üzerine Aksu, İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunu'nun,
'valilerin müsteşar olabileceğini' öngören 37. maddesine dayanarak, Harput'u
17 Şubat 2003'te müsteşar yardımcılığına atamıştı. Aksu, ardından da Harput'u,
Devlet Memurları Kanun'un 86 ve 175. maddelerine dayanarak 19 Kasım 2003'te
müsteşarvekili yapmıştı. Son olarak Aksu, Sezer vetoda direnince müsteşar atamaları
üçlü kararnameye tabi olmasına rağmen Harput'u 'bakanlık onayıyla' müşteşar
olarak atadı.
İlk yazıyı Personel Genel Müdürü Celalettin Lekesiz hazırladı. Yazıda şöyle
denildi: "Merkez valisi Şahabettin Harput'un, 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 37. maddesine göre müsteşar yardımcılığına
görevlendirilmesine ilişkin 17.02.2003 tarihli bakanlık onayı ile müsteşar yardımcısı
iken Devlet Memurları Kanunu'nun 86 ve 175. maddeleri uyarınca bakanlığımız
müsteşarlığına vekâleten görevlendirilmesine ilişkin 19.11.2003 tarihli onayın
iptaliyle adı geçenin 3152 sayılı kanunun 37. maddesine göre bakanlığımız müsteşarı
olarak görevlendirilmesini arz ederim."
Atama yazısı, sırasıyla Lekesiz, Müsteşar Yardımcısıvekili Zekeriya Şarbak,
Müsteşarvekili Şahabettin Harput ve Bakan Aksu'nun onayından geçti. Lekesiz,
1 Kasım 2004'te Harput'un atamasını tüm birimlere duyurdu. Daha önce evraka
müsteşarvekili olarak imza atan Harput, 20 Ekim 2004'ten sonraki tüm evrakı
'müsteşar' sıfatıyla imzalamaya başladı.
Harput, sorularımıza yanıt vermezken, İçişleri Bakanlığı kaynakları şu açıklamayı
yaptı: Harput atamayla bir müsteşarın özlük haklarına sahip olmadı. Atama Harput'a
sadece müsteşar yetkisi kullanma hakkı tanıyor.
Müsteşar atamasının üçlü kararnameyle yapılmasının anayasal zorunluluk olduğuna dikkat çeken Çankaya Köşkü kaynakları ise, Harput'un, Sezer'in onayını almadan asaleten atanmasının imkânsız olduğunu belirtti.
'V.' krizi
Vekil bürokratlar, hükümet ile Köşk arasında 'V.' krizi de yarattı. İçişleri
Bakanlığı'nın, vekil olarak görev yapan bürokratların imzasını taşıyan bazı
belgeleri Köşk'e 'V.' (vekil) yazmadan göndermesi, Sezer'in tepkisini çekti.
Sezer, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısıvekili Zekeriya Şarbak'la ilgili
bir belgeyi, imzacı ismin yanına 'V.' harfi koyarak imzaladı.
Atamaya dayanak yapılan madde
Aksu'nun, Harput'un atanmasına dayanak yaptığı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkındaki Kanun'un 'Valilerin Merkezde Görevlendirilmesi' başlıklı
37. maddesi şöyle:
'Valiler, atanmalarındaki usule göre, valilik kadro ve unvanlarını muhafaza
etmek suretiyle merkezde görevlendirilebilir. Bu valiler, Bakan tarafından İçişleri
Bakanlığı Müsteşarlığı, Müsteşar Yardımcılığı, genel müdürlük, kurul başkanlığı,
Bakanlık 1. Hukuk Müşavirliği'nde, veya Başbakanlığın talebi üzerine, Başbakanlık
ve diğer bakanlıkların üst kademe yöneticiliklerinde, unvan ve özlük hakları
saklı kalmak kaydıyla görevlendirilebilir.'
radikal