Eski Maliye Bakanı ve bir dönem BDDK Başkanlığı yapan Zekeriya Temizel ile
2 BDDK bürokratının, tasfiye sürecindeki İktisat Bankası'na kurum tarafından
yönetici atanması işleminde görevlerini ihmal ettikleri iddiasıyla yargılanmalarına
başlandı.
Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, sanıklar
Temizel, eski BDDK Başkan Yardımcısı Teoman Kerman ve eski daire başkanlarından
Binnur Berberoğlu ve avukatlarıyla, TMSF ve BDDK avukatları katıldılar.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Temizel, suçlamaların yasal dayanağı
olmadığını ve iddianamede anlatılan olaylarla BDDK tarafından yapılan işlemler
arasında ilgi bulunmadığını söyledi.
"KRİZİN EMARELERİ..."
Temizel, BDDK'nın 2000 yılında kuruluşuyla birlikte kurum başkanlığına atandığını,
bu sırada dünyada ekonomik kriz yaşandığını, Türkiye'de de ekonomik kriz emarelerinin
görüldüğünü ifade etti. Bir yandan BDDK'nın kuruluşuyla bir yandan 81 bankanın
denetimiyle uğraştıklarını anlatan Temizel, "O dönemde bankacılık sektöründe
inanılmaz sorunlar vardı. Bankacılık sektörüyle ilgili 1994 yılında çıkarılan
kanun hükmünde kararname Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilince büyük bir
yasal boşluk doğdu ve yetkili kurumlarca gerekli müdahaleler yapılamadı"
diye konuştu.
Türkiye'de 1999 yılından itibaren IMF denetiminde sabit kur sisteminin uygulanmaya
çalışıldığını, ancak Merkez Bankası'nın piyasanın ihtiyaç duyduğu likiditeyi
sağlama olanağına sahip olmadığından faizlerin hızla artmaya başladığını ifade
eden Temizel, mali durumu güçlü bankaların bile birkaç gün içinde sarsıntıya
uğradığını söyledi.
BANKAYI SUÇLADI
Temizel, İktisat Bankası'nda bankalar yeminli murakıpları tarafından yapılan
denetim sonucunda hazırlanan raporun BDDK Başkanlığı'na sunulduğunu, alınması
gereken önlemlerin de rapor eklenerek bankaya bildirildiğini anlattı. Temizel,
buna göre bankanın 15 gün içinde BDDK'ya uygulama planı bildirmesi gerektiğini,
ancak bu
süre içinde yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve davaya konu olan Trade Depozit
Bank ile birleşme kararının alındığını belirtti. Trade Depozit Bank'ın yurt
dışında kurulu olduğuna işaret eden Temizel, bu durumda BDDK ve TMSF'nin tasarruf
hakkı bulunmadığını, bankalar arasındaki yasalara aykırı işlemden kendilerinin
sorumlu tutulamayacaklarını savundu. Bankalar Kanunu'na göre yasalara aykırı
bir işlem yapmadıklarını savunan Temizel, mevzuat uyarınca İktisat Bankası'na
atanan yöneticinin, banka uygulama planını BDDK'ya gönderdikten sonra bunun
denetimi için göreve başlayabileceğini kaydetti. Uyarı yazısının İktisat Bankası'na
geç gönderildiği suçlaması karşısında da Temizel, "Bu yazıyı hazırlamakla
görevli kişi, babasının vefatı nedeniyle bir süre görevinde bulunmadı. Ama bu
fazla sürmedi, gecikme olarak değerlendirilmemeli" dedi. Temizel, beraatine
karar verilmesini istedi. Teoman Kerman da savunmasında, haklarında verilen
soruşturma izninin BDDK'nın işlemleri kesin nitelik taşıdığı için Bankalar Kanunu'na
aykırı olduğunu söyledi. Suçlamaların yanlış denetim sonucu ortaya çıktığını
savunan Kerman, yasalara aykırı işlem yapmadıklarını belirterek, beraatini talep
etti. Diğer sanık Binnur Berberoğlu da suçlamaların yersiz olduğunu öne sürerek,
beraatini talep etti.
MÜDAHİLLİK TALEPLERİ
Duruşmaya katılan BDDK ve TMSF avukatları ile İktisat Bankası Yönetim Kurulu
Başkanı Cüneyt Sel ve avukatları, mahkemeye müdahillik talebi içeren dilekçe
sundular.
Duruşma, müdahillik taleplerinin ilgili mevzuat ve dosya kapsamı incelendikten
sonra karar verilmesi ve eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
İddianamede, İktisat Bankası ile Trade Depozit Bank'ın birleşme sürecinin BDDK'nın
kontrolünde gerçekleşmesi için bankaya yönetici atanmasına yönelik yeminli murakıp
raporu hazırlanmasına rağmen, sanıkların bu yöndeki tedbirleri zamanında almayarak
görevlerini ihmal ettikleri ileri sürülüyor. Temizel, Kerman ve Berberoğlu hakkında
765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "görevi ihmal" suçunu tanımlayan
230. maddesi uyarınca 3'er aydan 1'er yıla kadar hapis cezası talep
ediliyor.