İlköğretime devam eden öğrencilerin birbirleriyle alay etmek amacıyla taktığı
lakapların okuldan uzaklaşmaya neden olduğu bildirildi.
Çukurova Üniversitesi, Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Filiz Yurtal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokul
çağındaki çocukların birbirleriyle alay etmek amacıyla veya arkadaşını küçük
düşürmek için yaygın şekilde takılan lakapların öğrenciyi olumsuz etkilediğini
söyledi.
Yurtal, yaptığı araştırmaya göre sınıf ortamında hoş olmayan isimlerle hitap
edilen öğrencilerin derslerinde başarısız olduklarını belirlediğini ifade ederek,
"Bu çocuklarda öfke, sıkıntı, utanma gibi olumsuz duygular ortaya çıkar"
dedi.
Takılan isimlerin öğrencilerin ekonomik yapısına, cinsiyetine, dini inancına,
ten rengine, fiziksel özelliklerine, adına ve soyadına göre değiştiğini vurgulayan
Yurtal, özellikle 3, 4, 5 ve 6'ncı sınıf öğrencilerinin kendilerine lakap takılması
durumunda okula küstüğünü kaydetti.
Yurtal, lakap takılan çocuğun gelecekteki sosyal yaşamının da bozulabileceğine
dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Çocukluk döneminde çevresel etkiler kişiliğin gelişimi açısından önemlidir.
Çocukların yaşıtlarıyla iyi geçinmesi, gelecek yıllarda istikrarlı olmasını
sağlayacaktır. Arkadaşlarının kendisini istemediği hitap şekliyle çağırması
öğrencilerin içine kapanmasına yol açar.
Çocukluk dönemini mutsuz geçirenler ise gelecek yıllarda psikolojik sorunlarla
karşılaşabileceği için sorunlarını şiddetle çözme eğilimi içine girerler."
Yurtal, öğrencilerin mutlu olması için okul danışmanlarına bu konuda büyük sorumluluk
düştüğünü kaydederek, şunları anlattı:
"Okul danışmanları isim takan ve takılan öğrencilerin farkında olmalı
ve onların bu durumla etkili şekilde baş etmeyi öğrenmeleri için sosyal beceri
eğitim veren programlar düzenlemelidir. Bu konuda okul personeli eğitilmeli,
müfredatın içerisine çocukların arkadaşlarıyla ilişkilerini artıracak ders saatleri
konulmalıdır."
SÖZCÜKLERİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Yrd. Doç. Dr. Filiz Yurtal, okullarda takılan isimler kadar, anne ve babanın
çocuklarına hitap şekillerinin de olumsuz etkiler yarattığını kaydederek, ebeveynlerin
çocuklarına hitapta bulunurken negatif anlam taşıyan söylemlerden vazgeçmesi
gerektiğini söyledi.
Yurtal, "yaramaz" diye hitap edilen çocukların, anne ve babasının
sesleniş biçimine göre davranışlar sergilemesine neden olduğunu bildirerek,
"ebeveynler hitap şekillerini olumlu yönde yapmalıdırlar. Örneğin, çocuklarını
(akıllı kızım veya oğlum) diye seslenerek sevmelidir" dedi.