Bakanlar Meclis dışı atanmalı
AKP'nin muhalif sesi Çömez: "Bakanlar parti içinde güç sahibi olmak istiyor ayrıca tekrar seçilebilmek için kendi bölgelerine duygusal yatırımlar yapıyor".
Turhan Çömez, AK Parti Balıkesir milletvekili. Geçtiğimiz hafta parti grup toplantısında öyle bir konuşma yaptı ki kıyamet koptu. "Bizler kurşun asker değiliz, el kaldırıp indirme makinası değiliz" dedi. Peki kimdir Turhan Çömez? AK Parti için neden bu kadar önemlidir? Çömez Balıkesir'in Gönen ilçesinde büyümüş. Anne-baba çiftçi. Baba ilkokul mezunu annenin okuma yazması yok. "12 yaşına kadar köyümden dışarı çıkmadım" diye anlatıyor Çömez. "İlkokul yıllarına kadar elektrik ve televizyonla dahi tanışmadım. Salıları babam kasabaya gider Tercüman gazetesi alırdı. Ben de yüksek sesle onu okurdum. Tek eğlencemiz o gazeteydi." Çömez babasının isteğiyle Bandırma İmam Hatip Lisesi'nde 7 yıl okumuş. Sonra ve elini İstanbul Tıp Fakültesi. "Tek şartımdı" diyor. "Meraklıydım. İmam değil doktor olmak istiyordum. Babam isteyince kıramadım sonra İstanbul Tıp Fakültesi'ne gittim." Fakülte biter, mecburi hizmet Erzurum. Önce doktorluk ardından sağlık ocağı yöneticiliği. Sonra İstanbul Vakıf Gureba Hastanesi'ne dönüş. Çömez hırslı ve işine aşık bir cerrah olduğunu gizlemiyor. "Tıp benim için bir tutku. Bir piyanist piyanoyu nasıl çalıyorsa öyle bir şey. Allah'ın kutsal ibadet mekanları dışında en kutsal mekan ameliyathanedir." Peki siyasete olan ilgi? "İçimde hep vardı" diye söze başlıyor. "Tayyip Erdoğan ile 1990 yılında bir arkadaşımızın evinde tanıştık. Ondan sonra arkadaşlığımız hiç kopmadı. Cezaevi günlerinde bile Başbakan'ı haftada en az iki kez ziyaret ederdim. O zamandan biliyorduk biz onun buralara geleceğini, bir gün ülkeyi yöneteceğini " Turhan Çömez AK Parti kurulum aşamalarında hep Erdoğan'ın sağ kolu olarak görev yapar. Yaklaşık 1.5 yıl kadar Özel Kalem Müdürlüğü görevini üstlenir. Sonra yolları ayrılır. Başbakan sağ kolunun milletvekili olmasını istemez, Çömez ısrar eder. Çömez'in deyimiyle "Başbakan alınır ama arkadaşını engellemez." Turhan Çömez ile grup konuşmasını, iddialarını ve partisini konuştuk. Çömez eleştirilerinin bir işaret fişeği olarak algılanmasını istiyor. Parti programından ve millete verilen sözlerden sapmalara karşı bir işaret fişeği.
ÖZEL KALEM KÖTÜ ADAMDIR
* Siz Tayyip Erdoğan'ın özel kalem müdürü'ydünüz. Nasıl bir mevkidir o? İkinci
adamlık mıdır?
-Çok zordur. Kimseyi mutlu edemezsiniz. Her zaman kötü adam olmak zorundasınız.
Genel Başkan ile ilgili tasarrufta bulunmak isteyen insanlar, o noktaya ulaşamadıkları
ya da arzularını gerçekleştiremedikleri zaman hedef olarak sizi seçerler. Bu
farklı bir psikozdur. Bunu çok yaşadım ve bir çok insanın o süreçte benden rahatsız
olduğunu da biliyorum.
* Şikâyet ederler miydi sizi?
-Ederlerdi. Ama anlamadıkları bir şey vardı, bu yaptığım çalışma kendi adım
için değildi ki. Yine de benim için çok öğretici bir dönemdi.
* Özel Kalem müdürleri için kraldan kralcı ifadesi kullanılır. Öyle miydiniz?
-Yok. Hayır. Bugün bir çok milletvekili benim o dönem yaptığım çalışmayı takdirle
anıyorlar.
* Sadece özel kalem müdürü müydünüz yoksa danışmanlık göreviniz de var mıydı?
-Danışmanlık da yapıyordum. Zaten Başbakan beni öyle takdim ediyordu. Biryıldan
fazla beraber çalıştık. Ama ikinci adam demeyelim, ben o süreçte kervana katılmış
ve ona katkı sağlayan biriydim.
BAŞBAKAN "VEKİL OLMA" DEDİ
* Başbakan Erdoğan o dönem sizin milletvekili olmanızı istememiş. Doğru mu?
-Genel Başkan benim milletvekili olmamı istemedi. Çok uzun süren bir birlikteliğimiz
vardı. O dönemdeki performansımdan da memnundu. Ben kendisine hem milletvekili
hem de danışman olarak çalışabileceğimi söylememe rağmen kendisi vekil olmamı
arzu etmedi.
* Niye?
-Çünkü milletvekili sürekli genel başkan yanında bulunamaz. Bölgesine karşı
sorumluluğu var.
* Bir sürü milletvekili danışman var yanında.
-Öyle ama. O zaman Başbakan'ın kafasındaki milletvekillerinin sürekli yanında
gezmesi değildi. "Bölgeye halka karşı sorumluluk var, sen sürekli burada
olmalısın" dediği için bana karşı çıkmıştı.
* Peki siz niye inatla milletvekili olmak istediniz? Yani size başka yerde
ihtiyacı olduğunu söylüyor, siz meclis diye tutturuyorsunuz. Kariyer hırsı mı?
-Siyaset yapmayı arzu ediyordum. Bulunduğum makamda siyaset yapmam mümkün değildi.
Görüşlerimi söyleyemiyordum. Örneğin o döneme dair sempatik anıların dışında
hiçbir şeyi hiçbir yerde konuşmadım, dillendirmedim. Yapmam da. Yani o görev
çok farklıdır, siyaset orada olmaz. Başbakan milletvekili olmamı istememesine
rağmen, bana biraz alınsa da, ismimi listeye koydu ve ben de meclise girdim.
* Ama danışman olmadınız.
-Hayır.
* Niye? Yani aslında gelmek istediğim nokta, bugünkü çıkışınız altında eskiye
yönelik bir küskünlük olup olmadığını anlamak.
-Onun kararını ve yorumunu yapacak ben değilim. Takdiri de bana ait değil. Böyle
uygun gördü böyle oldu. Milletvekili olmanın sorumluluğu ve çabası içinde oldum.
Parti içinde de hiçbir görevim yok. Partiyle düz bir milletvekili sıfatıyla
çalışıyorum. Her hafta bölgeme giderim,orayla ilgilenirim. Marmara Adası bizim
ulaşımı en zor adamızdır. Oraya bile 37 kez gittim.
* Danışman olamadınız, "Bari bakan olsaydım" diye düşündüğünüz olmadı
mı?
-Hayır asla. Şimdi bu söylediğime şaşıracaksınız ama sistem olarak, bakanların
parlamento içerisinden seçilmesine karşıyım. 3 yıldır bunun sorunlarını yaşadım
çünkü.
* Ne yaşadınız?
-Önceki dönemlerde de yaşandı. İster istemez parlamento içinde bulunan milletvekilleri
bakan olmak için açıktan ya da gizli bir mücadeleye giriyorlar. Yasama ve denetleme
görevine bir anlamda zarar veren bir durum bu. Kafanızın bir tarafında bakan
olma hesabı varsa ve bunu parti içi bir takım dengeler üzerinden hayata geçirme
fırsatınız varsa, davranışınızı ve karakterinizi ona göre düzenliyorsunuz. Ayrıca
bakanlar parti içinde ve milletvekilleri üzerinde güç sahibi olmak istiyorlar.
Bu da objektif olmalarını engelliyor. Ayrıca kendi bölgelerinden tekrar seçilebilmek
için bölgeleriyle ilgili aldıkları kararlarda rasyonel değil duygusal oluyorlar.
O yüzden bence bakanlar hükümet dışından atanmalı.
* Bu değişik çıkışlarınızdan, eleştirilerinizden sonra AKP sizi nasıl hazmeder?
-Beni hazmetme sorunları olduğunu düşünmüyorum. Biz farklı söylemlerle siyasette
yola çıktık. Benim bugün ortaya koyduğum politik duruş partimin konseptiyle
çelişmemektedir. Hayatımda hiç bir zaman kurşun asker olmadım. Duruşum bellidir.
sabah