Hukukçular 'hâkimlerle tartışanların tutuklanması'nı tartışıyor. Emekli yargıç Sedat Karagül, 'Ben bir kere tutuklamadım, kıyamet koptu' dedi. Prof. Doney: Olmaması gereken olaylar
Bayburt Devlet Hastanesi Müdürü ile bir sağlık görevlisinin hâkim ile tartıştıkları
gerekçesiyle tutuklanmaları tartışma yarattı. Hukukçulara göre 'hakaret ve tartışma'
normal durumlarda tutuklanmayı gerektiren bir suç değil.
Bayburt'ta hâkimlik yapan Ahmet Kırtepe, geçen cuma Devlet Hastanesi'ne gitti.
Kırtepe ile, hastanenin Göz Polikliniği Hasta Kabul Servisi'nde görevli memur
Murat Ağırman arasında sıra nedeniyle tartışma yaşandı. İddiaya göre Ağırman,
hâkim Kırtepe'ye 'hâkimsen, kendine hâkimsin' dedi. Tartışmaya hastane müdürü
Hasan Kaymak da katıldı. Kırtepe'nin şikâyeti üzerine Kaymak ve Ağırman tutuklanarak
Bayburt Cezaevi'ne gönderildi.
Kaymak ve Ağırman'ın avukatları Serkan Pekmezci, olaydan bir gün sonra Sulh
Ceza Mahkemesi'nde tutuklamaya itiraz etti. İtiraz kabul edilmedi. Pekmezci'nin
Asliye Ceza Mahkemesi'ne yaptığı başvuru da reddedildi. Olay günü Ankara'da
bulunan başhekim Dr. Sinan Köksal, telefonla hâkim Kırtepe'yi arayarak personeli
adına özür diledi. Bayburt'a dönen Köksal, dün adliyeye giderek hâkimlerle görüştü.
Pekmezci de dün tutuklama kararını veren nöbetçi mahkemeye dilekçe vererek tahliye
istedi ve Kaymak ile Ağırman tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Bayburt Vali Yardımcısı Süleyman Yıldırım ise Sağlık Bakanlığı'nın hâkim ve savcıların öncelikli muayene edilmesi hakkında bir genelgesinin bulunduğunu söyledi.
Hâkim görüşü: İnfial yaratır
Hukukçular hâkimlerle tartışanların ya da hakaret edenlerin kendilerini bir
anda cezaevinde bulmasını doğru bulmuyor.
Emekli hâkim Sedat Karagül, geçmişte bir hâkime hakaret eden zanlıyı tutuklamayıp
serbest bıraktığını anlatıyor: "Kıyamet kopmuştu. Arkadaşlar alınıyor.
Ancak ben onları hâkim ve savcı olarak görmüyorum. Her hakarette, her küçük
olayda tutuklama oluyor mu? Olmuyor. O halde hâkime, savcıya farklı, normal
vatandaşa farklı olamaz. Toplumda infial uyanır. Babası da olsa hâkim adil davranmak
zorunda."
Halen görevini sürdüren bir yargıç ise "Tutuklanma nedenleri kanunda var.
Hakaret suçu tutuklanmayı gerektirmez. Kişilerin özgürlükleri hâkimlerin onuru
kadar önemli. Ben şahsen tutuklamam" dedi.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Süheyl Donay, "Maalesef bu olabiliyor. Tutuklama en son başvurulacak yol" derken, İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu şu yorumu getirdi: "Hakimin göreviyle ilgili olmayan durumlarda tutuklama yersiz. Yasal temeli yok, duyguya dayalı kararlar. 'Yargı önünde herkes eşittir' genel ilkesini zedeliyor."
İlk değil
Haber arşivleri, benzer tutuklamaların daha önce de yaşandığını gösteriyor.
Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde bir ilköğretim okulunda Türkçe öğretmeni Ahmet Uğur İlker Kösek, sosyal bilgiler öğretmeni Elif Menteş ile tartıştı. Elif Menteş de hâkim eşi Mehmet Emin Menteş'e haber verdi. Okula gelen hâkim, Kösek'in kendisine hakaret ettiği iddiasında bulundu. Kösek, nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Muğla'da hâkim Serap Yılmaz'ın kızına 'Pis kokuyorsun' dediği öne sürülen 11 yaşındaki E.D. hakkında dava açıldı.
İstanbul Fatih'te hâkim Orhan Sezgin'i tanımayarak, adliye otoparkına girmesini engelleyen iki polis, altı gün tutuklu kaldıktan sonra kefaletle bırakıldı.
Hâkim Önder Bayrak Muş Havalimanı'nda kendisini aramak isteyen polis memurları Kenan Koru ve Osman Öztürk'ü şikâyet etti. Mahkeme polisler hakkında tutuklama kararı çıkardı.
radikal