Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, yılda yaklaşık 35 milyar YTL'yi bulan memur
maaşlarını ödemek isteyen bankaların promosyonunun, çalışanlara yansıması için
çalışma yaptıklarını, bu yılki toplu görüşmede bu konunun "olmazsa olmaz"
talepleri arasında yer alacağını bildirdi.
Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sayıları 1,5 milyonu bulan memurların
maaşlarını kendi mevduatlarında toplamak isteyen bankaların adeta promosyon
yarışına girdiklerini, bu yarıştan ise çalışanın değil, kurumların fayda sağladığını
ifade etti.
Kamu personelinin maaşlarını kendi hesaplarında tutmak isteyen bankaların,
kendileriyle sözleşme yapılması karşılığında kurumlara yıllık maaş toplamlarının
ortalama yüzde 5'i ile yüzde 7'si arasında bir tutarı promosyon olarak ödediğini
vurgulayan Aksu, şunları söyledi:
"Promosyon, zaman zaman bağış adı altında da yapılıyor. Bu yaklaşımla bankalar
tarafından kurumlara ödenen promosyon tutarının ortalama yıllık 1.6 ile 2.3
milyar YTL arasında değiştiği tahmin ediliyor.
Yine mevcut uygulamada, bankaların ödediği promosyon kurum amirlerini de 'zan"
altında bırakıyor. Bazı kurum amirleri, kurumlarının ihtiyaçları için kullansa
da bazıları tarafından suiistimal edildiği, keyfi harcamalar, makam odası dekorasyonu
gibi gereksiz harcamalarda kullanıldığı iddiaları ortaya atılabiliyor."
Aksu, dürüst çalışanları da zan altında bırakmama adına promosyonların bizzat
çalışana ödenmesinden yana olduklarına dikkati çekerek, "isteyen memur,
istediği banka ile çalışma imkanına kavuşmalı. Bu sayede, bugüne kadar sırtından
promosyon kazanılan memurlar bundan böyle bu pastadan bireysel olarak yararlanabilmeli"
dedi.
Geçen yıl memurlar için yaptıkları toplu görüşmede konuyu gündeme getirdiklerini,
ancak herhangi bir yaptırım sağlayamadıklarını vurgulayan Aksu, "Ancak,
bu yılki toplu görüşmemizde memurun banka tercihini kendisi yapması (olmazsa
olmaz) taleplerimizin başında yer alacak. Bu konuda şimdiden çalışmalara başladık"
diye konuştu.
BANKALAR NE KAZANIYOR?
Bu arada, maaş ödemeleri, bankalar için 'ballı mevduat' olarak biliniyor. Böylece,
bir aylık mevduat için müşterilerine faiz ödeyen bankalar, maliyetsiz kaynak
imkanına kavuşuyor. Maaşlar çalışana ödenmeden bir ya da iki gün önce bankadaki
hesaba geçiriliyor.
Banka çalışan adına yatırılan maaşı bu süre içinde değerlendirme imkanı buluyor.
Çalışanların maaşından çekmediği kısım ise bankanın ileri günlerdeki ek kaynağı
oluyor. Ayrıca maaş hesabı bulunan müşteriler bankacılık işlemlerini da aynı
bankadan yapınca bankaya komisyon geliri sağlıyor. Buna ek olarak, maaş hesabı
bulunanlara verilen kredi kartları, bankalar için karlı bir müşteri portföyü
oluşturuyor.
Çalışanların avantajının ise "devede kulak" misali kaldığı belirtiliyor.
Bankalar, maaş ödemesini yaptığı çalışana kredi verirken sembolik miktarda indirim
uyguluyor.
Ancak banka yetkilileri, bankaların kurumlarla değil çalışanlarla anlaşma yaparak
promosyonu çalışana yansıtmasının uygulamada mümkün olamayacağını savunuyor.
Bu konuda görüş belirten çeşitli bankaların yetkililerine göre, bir memurun,
herhangi bir bankaya gidip, "maaşımı 5 yıl süreyle bankanızdan alacağım"
demesinin hiçbir garantisi yok. Memur işten ayrıldığında, tazminatsız işine
son verildiğinde ya da emekli olduğunda, banka verdiği promosyonu geri alabilmek
için muhatap bulamayacak.
Oysa, mevcut sistemde anlaşmalar kurumlar arasında yapılıyor.
Kurum amirleri değişse bile banka belirtilen süre içinde çalışanların maaşını mevduatlarında tutabiliyor.