Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, ihtiyaç duyduğu araç, silah ve mühimmat ile bunlara
ilişkin teknolojileri kiralayabilmesine imkan tanıyan yasa tasarısı, TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda benimsendi.
Komisyon, "Türk Silahlı Kuvvetleri Stratejik Hedef Planının Gerçekleştirilmesi
Maksadıyla Gelecek Yılara Sari Taahhütlere Girişme Yetkisi Verilmesi Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nı görüştü.
Tasarıyla ilgili bilgi veren Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, gelişmiş veya gelişmekte olan teknolojiye sahip sistem ve cihazların aktif kulanım ömrünün, teknolojinin hızlı gelişmesinden dolayı 1,5 ile 3 yıl arasında değiştiğine işaret etti.
Entegre sistemlerin satın alma yöntemiyle bölümler halinde yenilendiğini, donanım ve yazılım sistemlerinin birbiriyle uyumlu olması gerekti için teknik sorunlarla karşılaşılabildiğini anlatan Gönül, sistemin bir çok yerinde eski teknoloji ürünü cihaz ve sistemlerin kullanıldığını kaydetti. "Söz konusu sistemin kiralanabilmesi halinde bakım, yazılım güncellemeleri, destek eğitimi ve hizmeti de kazanılmış olacaktır" diyen Gönül, sistemlerin kiralanmasından dolayı da ödemelerin yıllara sari yapılacağını belirtti.
Gönül, bu kapsamda yasada düzenleme yapıldığına işaret ederek, "Böylece TSK'nın ihtiyacı olan uçak, helikopter, bot, araç kurtarma gemisi, tank, top, roket gibi araç, silah ve mühimmat ve bunlara ilişkin teknolojilerin kiralanması amaçlanmıştır" dedi. Yürürlükteki yasanın kendilerine "mutlaka satın almayı" öngördüğünü kaydeden Gönül, şöyle konuştu: "Oysa devir artık değişti. Teknoloji ise çok hızlı değişiyor. Bunu bilgisayar teknolojisinden biliyorsunuz. Şu anda uçaklarımızdan, tanklarımıza, toplarımıza kadar bütün teçhizlerimiz bilgisayarla oluyor. Stinger füzelerini biliyorsunuz. Vaktiyle Belçika'dan bir teknoloji satın almıştık, geliştirdik, bilgisayarlı hedef alır hale getirdik ve tekrar Belçika'ya sattık. Bilgisayarla hedef alınca; tek Stinger atmıyorsunuz, 8'ini birden hedeflendirebiliyorsunuz. Bilgisayarın tüm parçalarını her defasında satın almak yerine kiralamak, özellikle de şimdi geliştirmekte olduğumuz insansız hava araçlarında, uçaklarda çok daha etkili olacaktır."
TASARI
Tasarı, TSK Stratejik Hedef Planı'nın, ilgili yıl genel ekonomik büyüklükleri ile bütçe büyüklükleri dikkate alınmak suretiyle Bakanlar Kurulu'nca onaylanan yıllık programlarında yer verilen mal ve hizmet alımı, finansal kiralama hariç kiralanması, üretimi ve yenileştirme, araştırma ve geliştirme, yapım, ana silah ve malzeme sistemleri ile mühimmat tedarikine ilişkin projeler için sonraki yılara ait giderleri tutarında gelecek yıllara sari taahhütlere girişme konusunda Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığı'na yetki veriyor.
Gönül, milletvekillerinin, "neden finansal kiralamayı hariç tutuyorsunuz.
3 yıllık bütçelerle devlet kurumlarında finansal kiralama uygulaması yaygınlaştırılıyor.
Üstelik bu kiralama biçiminde KDV ödenmiyor" denmesi üzerine finansal kiralamanın
belli süreyle sınırlı olması nedeniyle bu yönteme başvurmayı düşünmediklerini
söyledi. Madde metninde yer alan "finansal kiralama hariç..." ibaresinin
kendi bakanlığının hazırladığı taslak içinde yer almadığını, ancak genel gerekçede
bulunduğunu, bunun Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Dairesi'nde eklendiğini
belirten Gönül, "Takdir komisyonunun... Bizim için olmasında bir mahsur
yok" dedi. Bunun üzerine tasarı, aynen kabul edildi.
MAYINLI ARAZİLERİN TEMİZLENMESİ
Gönül, komisyonda CHP'li milletvekillerinin mayınlı arazilerin temizlenmesiyle
ilgili sorularını da yanıtladı.
Hükümet'in aldığı karar sonrasında bu konuda harekete geçtiklerini, Kara Kuvvetleri
Komutanlığı'nın 1,5 yıl süren bir çalışma yaptığını ve özellikle Balkanlarda
hangi yöntemlerle ve nasıl yapıldığını araştırdığını anlatan Gönül, işin maliyetinin
36 milyon dolar olacağının tespit edildiğini belirtti.
Bu paranın nakit olarak Kara Kuvvetleri'ne verildiğini kaydeden Gönül, "Ancak
Kara Kuvvetleri, işin içine girip de tatbikata geçeceği aşamada buna teşkilat
olarak imkan ve kabiliyetlerinin yeterli olmadığını tespit ederek bu işi Milli
Savunma Bakanlığı'na devretti" dedi.
Bakanlık olarak çıkılan ihalede, gelen tekliflerin bütçe imkanlarıyla karşılanamadığına
işaret eden Gönül, "Verilen en düşük teklif, milyar dolara yakın, en yüksek
teklif ise 3 milyar dolardı.
Bizim bütçemizde böyle bir tahsisatımız yok. Yapmamız da mümkün değildi. Bu
sebeple bunu yapamayacağımızı tespit ettik. Bunu hem Hükümet'e, hem Genelkurmay
Başkanlığı'na bildirdik" diye konuştu.
Daha sonra işin Maliye Bakanlığı tarafından yapılmasına karar verildiğini hatırlatan
Gönül, kendilerinin elindeki bilgi ve belgeyi bakanlığa intikal ettirdiklerini
ve kendilerine yardıma hazır olduklarını söylediklerini bildirdi.
"OLAYIN GÜVENLİK BOYUTU..."
Gönül, bir başka soru üzerine, ihaleye 7 firma katıldığını, başka firmaların
da katılabileceğini belirterek, "Gördük ki yapamayacağız.
Çünkü böyle bir ödeneğimiz yok. Kaldı ki bu bütçeyi bulduktan sonra bir de
işin güvenlik boyutu var. Çünkü işin sıfır hatayla yapılması gerekiyordu. Parayı
bulsaydık bu kez bu güvenliği arayacaktık" dedi.
Bir soru üzerine, mayınların temizlenmesiyle ilgili NATO'ya bağlı kuruluşla
da temas ettiklerini belirten Gönül, "ancak bunların çok pahalıya çalıştıklarını"
söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir Konak'taki Pier iskelesiyle
ilgili olarak İZMER'in taahhütlerini niye yerine getirmediği sorusunu yanıtlayan
Gönül, Deniz Kuvvetleri'nin talep ettiği parayı aldığını bildirerek, "Biz
paramızı aldık. Bizim için önemli olan bu. Kimin ödediği önemli değil"
dedi.
Gönül, CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı'nın "NATO'nun bazı hizmet
birimlerinin Urla-Karaburun-Mordoğan bölgesine taşınıp taşınmayacağı" sorusuna,
bu konuda ayrıntılı bilgi sahibi olmadığını söyledi.