Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından ''Kıyı Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına
Dair Tasarı Taslağı'' üzerinde çalışmalar sürerken, Bakan Faruk Nafiz Özak,
81 ilin vali ve belediye başkanlarını, kıyılardaki kaçak yapılaşmanın engellenmesi
gerektiği konusunda uyardı.
Alınan bilgiye göre Bakan Özak, çeşitli basın ve yayın organlarında yer alan
bazı haberlerin vatandaşlar tarafından yanlış anlaşılmasını önlemek amacıyla,
Türkiye genelinde 81 ilin valiliklerine, kıyı kanununda değişiklik yapılmasına
yönelik çalışmalar kapsamında, kıyılarda kaçak yapılaşmanın önlenmesine dönük
genelge gönderdi.
Özak, genelgede, son günlerde yazılı ve görsel basında Kıyı Kanunu'nda değişiklik
yapılmasına dair Tasarı Taslağına ilişkin çeşitli yayınların yapıldığı hatırlatarak,
Bakanlıkça, ilgili kurum ve kuruluşların Kıyı Kanunu'nda değişiklik yapılmasına
ilişkin talepleri, uygulamadan kaynaklanan sorunlar ve Avrupa Birliği müktesebatına
uyum sağlanması amacıyla Kıyı Kanunu'nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmaların
sürdürüldüğünü bildirdi.
Ancak, gerek bakanlığa yapılan başvurularda, gerekse yazılı ve görsel basında,
bakanlıkça çalışmaları sürdürülen taslakta ''mevzuata aykırı yapıların yasallaştırılacağına
yönelik düzenleme yapıldığı'' yönünde görüşlerin yer aldığını belirten Bakan
Özak, bu tür haberlerin kamuoyunda ''İmar Affı'' çıkacağına ilişkin bir beklenti
oluşturduğuna ve vatandaşlar tarafından kıyılarda imar mevzuatına aykırı yapı
yapma eğilimlerinin ortaya çıkmasına neden olabileceğine işaret etti.
KAÇAĞA GÖZ YUMULMAYACAK
Bayındırlık Bakanlığı tarafından, kıyılarda imar mevzuatına aykırı inşa edilen
yapıların korunarak yasal hale getirilmesine yönelik bir çalışma yapılmadığının
altını çizen Özak, şunları kaydetti:
''Bakanlığımız, plan ve mevzuat hükümlerine uygun, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi
gerçekleştirmek amacıyla, gerekli yasal düzenlemeleri yapmak ve bunun uygulanmasını
sağlamakla yetkili kılınmış olmakla beraber, Belediyeleri denetleme yetkisi
3152 sayılı Kanun ile İçişleri Bakanlığı'na verilmiştir.
02, 5216 ve 93 sayılı Kanunlar çerçevesinde, belediye ve mücavir alan sınırları
içinde belediyeler, bu sınırlar dışında ise İl Özel İdareleri, imar ile ilgili
uygulamalar konusunda birinci derecede yetkili ve sorumlu ise de, bu sınırlara
bakılmaksızın il sınırları içerisindeki mevzuata aykırı yapılaşmaların kontrol
altında tutulmasından 5442 sayılı İl. İdaresi Kanunu uyarınca valilikler sorumludur.''
Özak, bu nedenle, vatandaşların kıyılarda mevzuata aykırı uygulama yapmalarına
izin verilmemesi, varsa bu tür uygulamalara göz yumulmaması gerektiğini vurguladı.
Mevzuata aykırı yapı ve tesis yapılmasına izin veren veya yasal işlem tesis
etmeyerek yürürlükteki kanun, yönetmelik ve genelgelere aykırı uygulama yapan
veya yaptırılmasına neden olan ilgililer hakkında gerekli idari ve yasal işlemin
yapılacağını hatırlatan Bakan Özak, il sınırları içinde kalan tüm belediyelerin
de bu kapsamda uyarılması gerektiğini ifade etti.
GENELGE NEDEN 81 İLE GÖNDERİLDİ?
Mevcut Kıyı Kanunu'nda, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu
yerlerin etkisinde ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin kullanım
esaslarını belirlemek amaçlanırken, kıyı çizgisinin su yönünde bulunan ve kıyılar
ile sahil şeritlerinin ana kaynağı olan deniz göl ve akarsu alanlarının kullanımına
ilişkin herhangi bir düzenleme öngörülmüyor.
Bu nedenle kıyı ve sahil şeridi yanında kıyıların oluşumunu sağlayan ve doğal
bir kaynak niteliğinde bulunan deniz, göl ve akarsu alanlarına ilişkin kullanım
esaslarının belirlenmesine yönelik düzenleme yapılmasını öngören değişiklik
ile taslakta kanun şöyle tanımlanıyor:
''Bu kanun, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu alanları ile bu alanların etkisinde bulunan kıyıların ve kıyıları çevreleyen sahil şeritlerinin, doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek toplumun yararlanmasına açık kamu yararı doğrultusunda koruma ve kullanım esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.''
Taslakta yer alan bu değişiklik ile de kanun taslağı, Türkiye'nin bütün illerini ilgilendiriyor.