Prof Dr. Ünal Yarımağan, Haliç Üniversitesi tarafından İstanbul'daki lise ve dershane rehber öğretmenlerine yönelik düzenlenen konferansta, "2006-ÖSS ve Değişen Sınav Sistemi" konusunda geniş ve açıklayıcı bilgiler verdi.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr.
Ünal Yarımağan, yeni Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sisteminde tüm alan derslerinden
soru sorulacağım belirterek, "Sorular, nisan, mayıs ayına kadar değil, son
konuya kadar tüm müfredatı içerecek. Biz öğrencilerin okula gitmesi için
üzerimize düşeni yapmış durumdayız. Bundan sonraki konu, Milli Eğitim
Bakanlığı'nındır" dedi. Yarımağan, Haliç Üniversitesi tarafından, istanbul'daki
lise ve dershane rehber öğretmenlerine yönelik düzenlenen konferansta, "2006-ÖSS
ve Değişen Sınav Sistemi" konusunda bilgi verdi. ÖSS'nin milli piyango bileti
olmadığını, öğrencilerin bu sınava ya çıkarsa' umuduyla girmemesi gerektiğini
belirten Yarımağan, sınavın yaklaştığı şu günlerde öğrencilerin moralini bozucu,
umutlarını kinci yayın yapılmasının doğru olmadığını söyledi.
Acil değişiklikler
Liseyi bitiren öğrencilerin büyük kısmının üniversiteye girme imkânı bulduğunu,
önemli konunun, bu öğrencilere iş sağlanması olduğunu ifade eden Yarımağan, bu
sıkıntıların, kontenjan yetersizliğinden değil, öğrencilerin istedikleri bölüme
girememelerinden kaynaklandığını dile getirdi. Her yıl 100 bin meslek lisesi
mezununun sınavsız yüksekokullara yerleştirildiğini anlatan Yarımağan, ÖSS ve
yabancı dil sınavı düz lise mezunları için yükseköğretime devam etmeleri için
tek şans olabilirken, meslek lisesi mezunlarının direkt yükseköğretime
geçebildiğim kaydetti.
ÖSS'de 'radikal değil, acil' değişiklikler yapıldığını ifade eden Yarımağan, iyi
niyetle uygulanmasına rağmen, eski sınav sisteminden kimsenin memnun olmadığını
dile getirdi. Yeni sınav sisteminde lisede okutulan alan derslerinin tümüne yer
vermeyi amaçladıklarım anlatan Yarımağan, sınavın tek oturumda yapılacağını, tek
soru ve cevap kağıdı verileceğini ve 195 dakika süreceğini söyledi. Lisede
gösterilen alan derslerine sınavda yer verilmesiyle öğrencilerin dersaneye
gitmelerinin engellenmesinin amaçlandığını belirten Yarımağan, ancak dersanelere
gitmenin engellenemediğini ifade etti. Yanmağan, sınavda ortak derslerle ilgili
testleri her öğrencinin yanıtlaması gerektiğini belirterek, bu bölümdeki "Türkçe
- Sosyal Bilimler 1 - Matematik 1 - Fen Bilimleri 1" testlerinin bir önceki
sınava göre soru sayılarının 180'den 120'ye indirildiğim, bazı adayların bu
soruları çözmesiyle sınavının biteceğini, bazı adayların da alan soruları ile
teste devam edeceğini anlattı.
Tüm müfredatı içerecek
Hiçbir öğrenciye okumadığı dersi sormamayı amaçladıklarını ifade eden Yarımağan,
öğrencilerin hangi sorulara yanıt verince hangi puanı elde edeceklerini
grafiklerle gösterdi. Yarımağan, "Bu kadar çok alan olunca böyle oluyor, daha
basit sistem bulmakta zorluk çekiyorsunuz. Bu karmaşıklıktan kurtulmak için daha
çok sınav yapılması gerekiyor. Bu da, belki önümüzdeki yıllarda gündeme
gelebilecek bir konu" diye konuştu.
Yarımağan daha sonra şunları söyledi: "Biz, öğrencilerin okula gitmesi için
üzerimize düşeni yapmış durumdayız. Öğrencilerin okula devam etmesi Milli Eğitim
Bakanlığı'nın görevi. Bizim, bakanlığın görevini üstlenmek gibi bir amacımız
yok. Üniversiteye gelen öğrencinin trigonometri, felsefe, psikoloji gibi
konuları da bilmesi gerekir. Üniversitenin birinci senesinde lisedeki konuların
okutulması gibi bir durum var. Açıkçası, bunu engellemek istiyoruz. Öğrencilerin
okula devamı için ortam oluşturduk. Bundan sonraki konu Milli Eğitim
Bakanlığı'nındır."
Tercihler internetten
Ünal Yarımağan, ÖSS'ye başvuruların internetten yapıldığını, tercihlerin de
internet ortamında yapılacağını belirterek, "Adaylar internet ortamında
okullarında, evlerinde tercihlerini yapabilecekler ve internette yapıldığı için
tercih yapma süresi uzun tutulacak" dedi. "15 yeni üniversite açıldı,
kontenjanda bir farklılık olacak mı?" sorusu üzerine Yarımağan, 15 yeni
üniversitenin açıldığını, tercih kılavuzunda yer alacağını ifade ederek, 'Ama
farklılık, sadece ad düzeyinde olacak. Yeni öğrenci alacak fakülte yok" diye
konuştu.
Ünal Yarımağan, "Yeni sınav sistemi ile öğrencilerin dersaneye gitmesine gerek
kalmayacak mı?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Öğrenciye sorulan, kelimesi
kelimesine, okudukları müfredattan olacak. Öğrenciye okumadığı hiç bir şey
sorulmuyor. Geçen sene okulda en iyi öğretmen de olsa, anlattıkları sınavda
sorulmadığı için öğrenci o derse ilgi göstermiyordu. Şimdi öğretmenin
anlattıklarını sınavda soracağız."
2006-ÖSS değişen sınav sistemi
Haziran ayı ile birlikte, sınavlar da yağmur gibi yağmaya başlayacak; sınavlar,
birbirini kovalayacak. Adeta, tüm Türkiye sınavlara kilitlenecek. 11 Haziran'da
Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS), 18 Haziran'da Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), 25
Haziran'da Yabancı Dü Sınavı (YDS) vb. 18 Haziran'da yapılacak olan ÖSS'ye,
sayılı günler kaldı. Hal böyle olunca, doğal olarak, sınav telaşı da kendini
hissettirmeye başladı. Öğrenciler ve veliler, son hazırlıkları gözden geçirmeye
başladılar.
**
1981 yılında, ilk kez ÖSS uygulamaya koyuldu. 1999'a kadar, çift basamaklı sınav
sistemi geçerliydi. Önce ÖSS, sonra ÖYS. ÖYS'ye dair, söylenebilecek tek şey,
zor bir sınav olduğudur. 1999'da, tek basamaklı sınav sistemi uygulanmaya
başlandı. Bilmem hatırlıyor musunuz, ne kargaşa olmuştu o yıl. Üstüne üstlük,
bir de sınav soruları çalınmıştı. Öğrenciler, bir yandan değişen sınav sistemine
adapte olmaya çalışırken bir yandan da, sınavın bir ay ertelenmesinin şokunu
yaşıyorlardı.
Tek basamaklı sınav sistemi, uygulandığı ilk yıldan bugüne kadar hep sorgulandı,
hep eleştirildi, iyi niyetle yürürlüğe koyulmasına rağmen, hep sürmeyle
karşılandı.
En büyük eleştiriyi de lise l'in sonuna kadar soru sorulmasıyla aldı.
Geldik, 2006'ya...
Sınav sistemi bir kez daha değişti. Ancak, olay bu kez çok farklıydı. Sınav
sisteminin değişmesinin çok haklı gerekçeleri vardı. Lise eğitiminin içi
boşalmıştı, devamsızlıklar ayyuka çıkmıştı. Lise 2. ve 3. sınıflar dışlanmıştı,
üniversitelere yerleştirilen öğrencilerin bilgileri yetersizdi vb...
***
Üniversitelerin ileri düzeyde bilimsel araştırma yapmak, eğitim-öğretim hizmeti
vermek, öğretim elemanı yetiştirmek ve bilimsel kazanımları toplumun yararına
sunmak gibi temel görevleri vardır. Bu hedefleri gerçekleştirmede,
üniversitelerimizin sorumluluğu çok önemlidir.
22 gün sonra, 1.5 milyon gencimizin katılacağı Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS),
değişen yapısı itibariyle bu yıl çok daha büyük bir önem taşıyor. Bu bağlamda,
Haliç Üniversitesi, istanbul'daki lise ve dersane rehber öğretmenlerine yönelik
"2006-ÖSS ve Değişen Sınav Sistemi" konulu bir konferans organize etti.
Sistemler iyi hazırlanmış ve özümsenmişse başarı getirir. Doğru analiz edilmemiş
veya anlaşılmamışsa, başarı sadece hayal ya da umut olabilir. ÖSS'ye katılacak
adaylara yol gösterecek olan rehber öğretmenlerin, bu yıl itibarıyla değişen
sınav sistemini çok iyi bilmeleri ve anlamaları gerekiyor. Rehber öğretmenler,
yeni sistemle ilgili en güncel bilgileri ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal
Yarımağan'dan öğrendiler. Yarımağan, rehber öğretmenlere, "2006-ÖSS ve Değişen
Sınav Sistemi" konusunda bilgi verdi.
Ortaöğretim ve yükseköğretimi bitirme oranları
öğretim çağındaki her 1000 kişiden:
* 611 kişi ortaöğretime gitmiyor ya da bitiremiyor.
* 389 kişi ortaöğretimi bitiriyor (237 kişi lise, 152 kişi meslek lisesi
diploması alıyor).
* 82 ortaöğretim mezunu yükseköğretime gitmiyor ya da gidemiyor.
* 307 kişi yükseköğretime yerleştiriliyor (103 kişi lisans, 83 kişi önlisans,
121 kişi açıköğretim programlarına).
* Yükseköğretime yerleştirilen 108 kişi kayıt yaptırmıyor ya da bitiremiyor.
* 199 kişi yükseköğretimi bitiriyor (101 kişi lisans, 56 kişi önlisans, 42 kişi
açıköğretim programlarını).
Geleceğimizin güvencesi seneler
Ulusumuzun geleceğine yön verecek gençlerimize, modern ve çağdaş eğitim- öğretim
hizmetlerinin sunulması gençlerimizin en doğal hakkı; başarılı, aydın, dinamik
ve uluslararası platformda söz sahibi bir toplum olabilmenin de vazgeçilmez
koşuludur. 21. yüzyılda, tüm dünyaya bakıldığında özellikle eğitimde başarı
sağlamış ülkelerin çağdaş uygarlığın ve teknolojinin sahibi oldukları ve dünya
ekonomisini kontrol ettikleri görülmektedir. Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı
tarafından kurulan Haliç Üniversitesi, Atatürk llkeleri'ne bağlı, çağdaş,
demokratik, dünyanın en ileri standartlarında bilimsel araştırma yapan ve en üst
seviyede yüksek eğitim hizmeti sunan bir yükseköğretim kurumudur. Bu nedenle,
çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı ve geleceğinin en büyük güvencesi olan
gençlerimize büyük önem vermekteyiz. Dünyanın en saygın üniversitelerinde olduğu
gibi Haliç Üniversitesi'nin temel hedefleri, ileri düzeyde bilimsel araştırma
yapmak, eğitim-öğretim hizmeti vermek, öğretim elemanı yetiştirmek ve bilimsel
kazammları toplumun yararına sunmaktır. Bu hedefleri gerçekleştirmede
gençlerimizin istekliliği ve sorumluluğu çok önemlidir. Vakfımızın sağlık
hizmetlerinde ulaştığı dünya çapındaki üstün başarıya paralel olarak Haliç
Üniversitesi'nin deneyimli akademik kadrosu, gençlerimize her açıdan örnek ve
destek olacaktır. Bu yıl, 1.5 milyon gencimiz üniversiteye girmek üzere bir
sınavdan geçecek. Ben, sınava girecek olan öğrencilere, gönüllerinde olan
branşları seçmelerini tavsiye ediyorum. Anne babalarına da sabırlar diliyorum.
VATAN Gazetesi Eğitim Yazarı Sadık Gültekin:
Öğrenciler daha çok dersaneye gitmeye başladı
Geçen yıl, herkes feryat ediyordu, sınav sisteminden hiç kimse memnun değildi.
Memnun olmamalarının kökeninde, lisede okutulanlarla sınavda sorulanların tam
örtüşmemesi düşüncesi bulunuyordu. Aslında, bu çok iyi niyetle yapılmış bir
uygulamaydı ve öğrenciler içinde çok büyük kolaylık getiren bir sistemdi. Bu
değişikliğin yapıldığı 1999 yılındaki ana düşünce, bilgiye dayalı bir sınav
yapmayalım, öğrenciler okullarına gitsinler, dersaneye gitmesinler, dersaneye
gitme ihtiyacı duymasınlardı. Ne yazık ki, bu beklenti gerçekleşmedi. Tam
tersine, öğrenciler dersaneye daha çok gitmeye başladılar.
vatan