Adalet müfettişleri, davaların uzun sürmesinde adliyelerdeki
iş yükü yoğunluğunun yanı sıra mahkemelerde yapılan hataların da etkili olduğunu
tespit etti.
Müfettişler mahkeme denetimleri sırasında karşılaştıkları eksik ve yanlış
uygulamalar hakkında hakimlere yönelik tavsiye raporu hazırladı. Raporda,
davaların çabuk sonuçlanması için hassasiyet gösterilmediği ve dosyaların
Yargıtay'a geç gönderildiği vurgulandı.
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, müfettişlerin denetimler sonucunda
tespit ettikleri hatalı işlem ve uygulamaların tekrarlanmaması için hakim, savcı
ve diğer adliye personeline tavsiye raporu hazırladı. Raporda, davaların çabuk
sonuçlanması için hassasiyet gösterilmediği ve dosyaların Yargıtay'a geç
gönderildiği vurgulandı. Davaları geciktiren hatalı uygulamalara yer verilen
tavsiye raporunda, delillerini önceden dava dilekçesinde bildirmeyen tarafa ilk
duruşmada 10 günlük kesin süre verilmesi gerekirken bu süreye uyulmadığı ve
davaların uzadığı belirtildi.
Özellikle banka ve yolsuzluk davalarında tarafların davaları uzatmak için avukat
değiştirip ek süre isteme şeklinde suiistimal yapıldığı vurgulandı. Nafakaya
ilişkin davalarda adli tatili de kapsayacak şekilde uzun süreli ertelemeler
yapıldığı ve davaların bu sebeple uzadığı bildirildi. Davaların çabuk
sonuçlandırılması için benzeri olaylarda açıklanan usul hükümlerine titizlik
gösterilmesi istenen raporda şu uyarı yapıldı. “Özellikle eski yıllardan devren
gelen dosyalarda, davaların sürüncemede kalmaması için kesin süre ve celse harcı
gibi yaptırımların uygulanmasında hassas davranılması, celse harcının
belgelenmeyen mazereti kabul eden karşı taraftan da alınabileceğinin
unutulmaması, ikinci kez verilen ya da hâkimin kesin olduğunu belirttiği
mehilden sonra tekrar mehil verilemeyeceğine dair Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu'nun 163. maddesinin hatırlanması gerekmektedir.”
Dosyaların temyiz aşaması için Yargıtay'a gönderilmesinde de 1 yıla varan gecikmeler tespit eden adalet müfettişleri, benzeri gecikmelere yer verilmemesi gerektiğine işaret ederek, bu tür davranışların disiplin ve ceza sorumluluğu gerektirdiğini hatırlattılar.
zaman