BAŞBAKAN emrediyor:
"Yolu açsınlar!"
Hangi yol bu?
Fındık üreticilerinin kapattığı Ordu-Samsun anayolu.
Niye kapatmışlar?
Hükümetin fındık politikasını ve Başbakan'ın dış politika danışmanı Cüneyd Zapsu'yu
protesto ediyorlar.
Fındık demek bölgenin hayatı demek, fındık para etmeyince yaşamak mümkün, ama
nasıl yaşamak...
Binlerce kişi yolu kesmiş, dağıtmak mümkün mü? Emniyet Müdür Vekili ve Jandarma
Komutanı ikna ederek kalabalığı dağıtmaya çalışıyorlar, zor kullanmadan...
***
O sırada Emniyet Müdür Vekili'nin telefonu çalıyor, Ordu AKP milletvekillerinden
biri:
"Kalabalığı dağıtın, yolu açın!"
Emniyet Müdür Vekili durumu anlatmaya çalışıyor; dinleyen kim?
"Dağıt o kalabalığı, yolu açın!" deyince Emniyet Müdür Vekili dayanamıyor:
"Sayın Milletvekilim, gelin siz dağıtın!"
Bu, Emniyet Müdür Vekili'nin sonu oluyor, görevinden alınıyor.
***
DEVLETİ yönetmeye kalkanlar böyle itirazları kabul etmezler, emir yerine getirilmelidir.
Ama emir yerine getirilirken, beklenmeyen sonuç çıkar, Allah korusun, kan dökülürse...
Kabahat yine "memur"un üzerine yıkılır:
"Beceremedi, halka şiddet kullandı!"
Bu yeni bir olay, yeni bakış değildir, kaç yüzyılın deneyimidir.
***
PEKİ memur nasıl olmalıdır?
Osmanlı'nın renkli sadrazamlarından, başbakanlarından, MoliËre'in oyunlarını
Türkçeye çeviren, adapte eden Ahmet Vefik Paşa, ideal memurun (M) harfiyle başlayan
özelliklerini sıralarmış:
Muteber (itibarı olan, sözü geçen), mutedil (orta ölçüde, aşırı değil), mutena
(özenilmiş), mutezim (azimli), mutlif (affedici, bağışlayıcı), muvaffak (başarılı),
muvakkit (zamanı tayin edebilen), muzaffer (üstün gelebilen), mübeccel (yüceltilmiş,
büyütülmüş), mübeşşir (sevindirici haber veren), müceddid (yenileyici), mücerreb
(tecrübe edilmiş, denenmiş), müdebbir (tedbirli, işin sonunu düşünen), müeyyit
(kuvvetlendiren), mufarık (ayırabilen), mütefekkir (düşünen, düşündüren), müferrih
(ferahlık veren, sıkıntı gideren), müheyya (hazır olan), mühip (heybetli), mükrim
(ikram eden), mültefit (iltifat eden), mümeyyiz (iyiyi kötüden ayıran), münevver
(aydın)...
***
AHMET Vefik Paşa, bir memurda, özellikle yönetici memurda olması gereken bu
özellikleri sıraladıktan sonra gülermiş:
"Ama bu evsafa sahip idare amirini öncelikle devletin istemesi, ona imkân
vermesi şarttır."
Devletin, böyle memurlara sahip olması bir yana, onları Ordu örneğinde olduğu
gibi cezalandırırsa, bu memurlarda (M) harfiyle başlayan meziyetlerden daha
fazlası bile olsa işler yürümez.
Çünkü onlar devletin işini yürütmek isteseler de, devletin sahibi olduklarını
sananlar onlara çelme takarlar.
hasan pulur/milliyet