Kemal Gümüş
Gizli tanık, 17 ve 25 Aralık darbe operasyonlarından sonra Paralel ekibin, emniyette tüm kayıtları nasıl yok etmeye başladığını anlattı. 13 Nisan'da 29 kişi gözaltına alınmış, aralarında İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nden sorumlu eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı ile bu şubenin müdürü Nazmi Ardıç'ın da aralarında bulunduğu 19'u tutuklanmıştı. Tutuklanan emniyet görevlilerinin daha önce kendileriyle birlikte çalışan bir polis memurunun ifadeleri yaktı. Gizli tanık olarak İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na ifade veren polis memuru, 17 ve 25 Aralık'ta yolsuzluk operasyonu diye yapılan darbe girişimine itiraflarda bulundu.
'Emri Mustafa Demir verdi'
Yaptıkları bazı dinleme dosyalarının suretlerini de amirlerinin talimatıyla savcılığa gidecek klasörlerin içine koyduklarını söyleyen gizli tanık, şunları anlattı: "Çünkü emniyette suret kalsaydı bizden sonraki ekip soruşturmayı öğrenebilirdi. Format emrini Mustafa Demirhan bize verdi. Ahmet ve Veysel, Mali Şubedeki bütün bilgisayarlara format attılar. Wipe denilen ve geri dönüştürmesi mümkün olmayan şekilde Mali Şube Teknik Takip İzleme Büro Amirliğindeki bütün bilgisayarlara format attılar. Mustafa Demirhan bütün verileri ve hard diski aldı gitti. Kazım Aksoy'a da dijital veriler veriliyordu" dedi.
ÇETENİN?MUHBİRLERİ GİZLİ TANIK OLDU
Emniyetteki Paralel ekip tarafından muhbir (Yardımcı İstihbarat Elemanı) olarak kullanılan 4 kişi de Paralel soruşturma yürüten savcılara gizli tanık olarak ifade verdi. Yaman, Damacana, Çakır, Atik kod adlarıyla ifadeleri alınan gizli tanıklar, kendilerinin iletişime geçtiği polislerin kod isim kullandığı için gerçek adlarını bilmediklerini söyledi. Muhbirler, genellikle İstihbarat Şube'ye PKK terör örgütüne ilişkin bilgiler verdiklerini belirtti.