Anasayfa

Banka Promosyonları Memura Verilebilir mi?

Kamu görevlileri sendikalarımızın son yıllarda gittikçe artan etkinliği ile beraber gelişen banka promosyonları konusu hala sorun oluşturmaya devam etmektedir. 2006 yılı toplu görüşemlerinde gündeme gelen bu konu hakkında sadece Muhasebat Genel Müdürlüğünün bir görüşü ve Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanmış bir genelge bulunmaktadır. Bugün memurlar.net olarak, promosyon konusunu tarihi geçmişi ile birlikte ve detaylı bir hukuki incelemeyle ele alan Sayıştay Denetçici Müslüm Parlak'ın, Mali Hukuk Dergisinin Kasım-Aralık 2006 sayısında yayımlanan makalesine yer veriyoruz.

Haber Giriş : 2006-12-18T12:46, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42

 

MAAŞ ÖDEMELERİNİN ÖZEL BANKALARDAN YAPILMASI KARŞILIĞI ALINAN PROMOSYONLAR

Müslüm PARLAK

Sayıştay Denetçisi

parlakmus@gmail.com

Giriş

Promosyon bir malı geniş kitlelere tanıtmak ve o malın sürümünü sağlamak amacıyla yapılan çalışmalar olarak tanımlandığından, maaş ödemelerinin özel bankalardan yapılması karşılığı alınan miktarlar bu anlamda promosyon değildir. Ancak, kamuoyunda promosyon tanımına uymasa da özel bankaların verdiği tutarlara promosyon denildiği de bir gerçektir. Bu çalışmada, promosyon kavramı kamuoyunun bildiği anlamda kullanılmaktadır.

Memur maaşlarının özel bir bankadan ödenmesi karşılığında banka tarafından verilen promosyonlar memurlar arasında konuşulduğu gibi yazılı ve görsel ve basında da sık sık gündeme gelmekte ve ayrıca toplu görüşmelerde sendikalar tarafından da dillendirilmektedir. Tartışmanın temel konusu, bu promosyonların memurlara mı verilmesi, yoksa kurumlara mı bırakılması veya kamu geliri olarak mı kaydedilmesi gerektiği şeklindedir.

Mevcut uygulamada ise, kamu kurumları memur maaşlarının özel bankalardan ödenmesi karşılığı aldıkları bu promosyonları farklı şekillerde değerlendirmektedirler. Bazıları kurumlarının tefrişatında kullanmakta, bazıları da kurumlarına demirbaş veya taşıt almakta, bazı kurumlar da bu promosyonları çalışanlarına dağıtmaktadırlar.

Biz bu çalışmamızda, söz konusu promosyonların niteliği, memurlara verilip verilemeyeceği ve kurumların kendi ihtiyaçlarını karşılamada kullanıp kullanamayacağı üzerinde duracağız.

Bu bakımdan öncelikle Kamu Haznedarlığı uygulaması ve bankaların müşterilerine sağlayabilecekleri menfaatlerle ilgili yasal düzenlemelere yer verilecektir.

Kamu Haznedarlığı

Personel maaş ödemelerinin özel bir banka aracılığıyla yapılması kamu haznedarlığını ilgilendiren bir konudur. Kamu haznedarlığı, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının paralarını Merkez Bankası veya kamu bankalarından birinde toplamalarını ve tahakkuk eden giderlerini buralardan yapmalarını gerektirmektedir.

Kamu haznedarlığı ilk olarak 1996/63 Sayılı Başbakanlık Genelgesi[1] (Kamu Ortak Hesabı) ile uygulamaya konulmuş ve tüm kamu kurum ve kuruluşların paralarını kamu bankalarından birinde açılacak olan “Kamu Ortak Hesabında toplamaları ve bu hesapta toplanan mevduatın söz konusu bankalarca Hazine'nin kullanımına açılması zorunlu hale getirilmiştir.

1997/30 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ile; “Kamu Ortak Hesabı” kaldırılarak tüm kamu kurum ve kuruluşlarının paralarını T.C. Merkez Bankası'nın ajanı sıfatını haiz T.C. Ziraat Bankası'nda kendi adlarına açtıracakları hesapta toplamaları ve söz konusu kamu kurum ve kuruluşlarının T.C. Ziraat Bankası'nda toplayacakları Türk Lirası ve döviz hesaplarının vadesiz olması zorunluluğunun kaldırılması uygulamasına başlanılmıştır..

1998 yılına kadar Başbakanlık genelgeleriyle düzenlenen kamu haznedarlığı bu tarihten itibaren yılı bütçe kanunlarında düzenlenmeye başlanılmış ve bütçe kanunlarına dayanılarak çıkarılan genel tebliğlerle uygulamaya açıklık getirilmiştir.

1998/1 Sayılı Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği ile kamu kurum ve kuruluşlarının kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan bütün kaynaklarını T.C. Merkez Bankası veya T.C. Ziraat Bankası nezdinde kendi adlarına Türk Lirası cinsinden açtıracakları vadesiz hesaplarda toplayacakları duyurulmuştur.

2003/1 Sayılı Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği ile önceki uygulamaya devam edileceği ve genel ve katma bütçeli kuruluş saymanlıklarının banka hesaplarındaki nakitleri ile bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşların genel bütçeden sağladıkları kaynaklarının vadesiz hesaplarda tutulacağı, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ise, atıl bulunan paralarını vadeli hesaplarda değerlendirebilecekleri ve söz konusu paraların vadeli hesaplarda tutulmasından dolayı ödemelerin aksatılması durumunda ilgili kamu kurum ve kuruluşların yetkililerinin sorumlu olacakları belirtilmiştir.

2005 yılı bütçe kanununa kamu haznedarlığı ile ilgili düzenleme konulmasına 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yürürlükte olduğu için gerek duyulmamıştır. Ayrı bir kanunla düzenlenme yapılması Kamu Haznedarlığı'na süreklilik kazandırmıştır. Kamu Haznedarlığının bütçe kanunlarına konulması bütçeyi ilgilendirmeyen hükümlerin bütçe kanununa konulamayacağı gerekçesiyle iptal davaları açılmasına neden olmaktaydı.

Gerçekten 21.09.2004 tarih ve 25590 no'lu Resmi Gazete'de yayımlanan 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 31'inci maddesinde;

“Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar, özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bu maddede sayılanların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri ile birlikleri (kamu bankaları, mazbut vakıflar, özel kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları ile kefalet ve yardımlaşma sandıkları hariç) kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan bütün kaynaklarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası veya muhabiri olan Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası nezdinde kendi adlarına açtıracakları Türk Lirası cinsinden hesaplarda toplarlar.

Bu kurumlar tahakkuk etmiş tüm ödemelerini bu hesaplardan yaparlar.

Kamu kaynaklarının bu madde hükmüne aykırı şekilde değerlendirilmesinden elde edilen nemalar genel bütçeye gelir kaydedilir.

İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri ile saymanlar, yukarıda bahsi geçen hükümlerin yerine getirilmesinden şahsen ve müteselsilen sorumludurlar.

Haznedarlıkla ilgili yukarıdaki fıkraların uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemeye, kaynaklar, kurumlar ve bankalar itibarıyla istisnalar getirmeye, Hazine Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu bakan ve Maliye Bakanı'nın müşterek teklifi üzerine Başbakan yetkilidir.

Diğer kanunların bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.

Bu kanuna göre;

· Kapsama dahil kurumlar, bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan bütün kaynaklarını T.C.Merkez Bankası ve T.C. Ziraat Bankası haricinde değerlendirmelerinden elde edecekleri nemaları genel bütçeye gelir kaydedeceklerdir.

· İlgili kamu kurum ve kuruluş yetkilileri bu kanun hükümlerinin yerine getirilmesinden şahsen ve müteselsilen sorumlu olacaklardır.

Adı geçen Kanuna istinaden yayımlanan 2004/1 no'lu Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği'nde kamu kurumlarının “nakitler” inin T.C.Merkez Bankası ve T.C. Ziraat Bankası (Halkbankası ve Vakıflar Bankası)'nda açılacak hesaplarda tutacakları yer almaktadır.

Diğer taraftan, Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan 27.07.2006 tarih ve 2006/81 sayılı Basın Duyurusu'nda da;

‘Kamu kurumlarına ait tasarrufların kamu bankalarında değerlendirilmesi veya Devlet Borçlanma Senetlerine yatırılması ve bu kaynakların … izlenmesi… 2004/1 sayılı Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği çerçevesinde yürütülmektedir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun ekinde yer alan (1) sayılı cetvel kapsamındaki kuruluşlar (Genel Bütçe Kapsamındaki Kuruluşlar) 01.07.2007 tarihinden itibaren kaynaklarını Merkez Bankası'ndaki hesaplarda tutacaktır.' denilmektedir.

Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği'nde ve Hazine Müsteşarlığı Basın Duyurusu'nda 5234 sayılı Kanun kapsamının ‘nakit' ve ‘tasarruflar' ının muhafaza edileceği yerler ve şekilleri gösterilmiştir.

5234 sayılı Kanunun 31'inci maddesinin uygulamasına kaynaklar, kurumlar ve bankalar itibariyle istisna getirilmiştir

5234 sayılı Kanunun 31'inci maddesi 4'üncü fıkrasında;

“Haznedarlıkla ilgili yukarıdaki fıkraların uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemeye, kaynaklar, kurumlar ve bankalar itibarıyla istisnalar getirmeye, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan ve Maliye Bakanının müşterek teklifi üzerine Başbakan yetkilidir.” denilmektedir.

2004/1 sayılı Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği'nin 5'inci bölümünde;

Kamu kurum ve kuruluşları, özel kanunların verdiği izne dayanılarak veya uygulamadan doğan zorunluluklar nedeniyle diğer bankalardan bankacılık hizmeti alabilecek, ancak bu kurum, kurul ve kuruluş adına yapılan tahsilat en geç 7 gün içinde belirtilen kamu bankalarına aktarılacaktır.” düzenlemesi getirilmiştir.

Bu düzenleme ile gelirlerin toplanmasında özel kanunların verdiği izne dayanılarak veya uygulamadan doğan zorunluluklar nedeniyle diğer bankalardan bankacılık hizmeti alınabilmesine yetki verilmektedir. Bu yetkiye dayanılarak, Kamu Haznedarlığı uygulamasında belirtilen Merkez Bankası veya Ziraat Bankası haricindeki diğer bankalar vasıtasıyla giderlerin yapılması ve gelirlerin tahsil edilmesinde 5234 sayılı Kanunun 31'inci maddesine aykırı bir uygulama söz konusu olmamaktadır.

Personel maaşlarının özel bir bankadan ödenmesi kamu haznedarlığı uygulamasına aykırılık teşkil etmemektedir. Dolayısıyla, bankaların verdiği promosyonları bu uygulamaya aykırı kaynak kullanımı sonucu elde edilen nemalar olarak değerlendirmek mümkün olmamaktadır.

Kamu kurumlarının memur maaşlarını özel bir bankadan ödetebilme yetkisi

Kamu kurumları memur maaşlarını özel bir bankadan ödetebilme yetkisini Muhasebat Genel Müdürlüğü'nün Devlet Memurları Kanunu 164'üncü maddesine dayanarak çıkardığı Aylık ve Ücret Ödemeleri başlıklı (6) Sıra No'lu Genel Tebliği'nden almaktadır. Bu tebliğin kapsamına genel ve katma bütçeli idareler ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmeleri ve fonlarda görevli memur, işçi ve sözleşmeli personelin aylıklarının bankalar vasıtasıyla ödetilmesi dahildir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu' 164'üncü maddesinde değişiklik yapan 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ‘personelin her türlü özlük haklarının ve tahakkuk işlemlerinin belli merkezlerden yapılabilmesi ve ödemelerin bankacılık sistemi aracılığı ile gerçekleştirilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaya ve gerekli tedbirleri almaya Maliye Bakanlığı yetkili' kılınmıştır.

Bu yetkiye dayanılarak çıkarılan (6) sıra no'lu Genel Tebliğ'e göre maaş ödemesi ile ilgili tahakkuk dairesi;

· Banka şubesinin kurum ya da kuruluşa yakınlığı, lokal genişliği,

· Personel, makine ve ekipman imkanları,

· İşlem hacmi, otomasyon uygulamasına geçip geçmediği,

· Otomatik para çekme makineleri (ATM) vasıtasıyla para çekme imkanını sağlaması,

gibi hususları dikkate alarak aylıkların hangi banka ve şubeden ödeneceğini belirleyecektir.

Aylıkların zamanında ödenebilmesi için gerekiyorsa saymanlıkların cari hesaplarının bulunduğu banka şubeleri tercih edilecek ve bu şubelerde personelin hesap açtırması sağlanacaktır.

Tahakkuk daireleri özel bankalarla maaşların ödenmesi konusunda bu tebliğde belirtildiği şekilde aylıkların zamanında ödenmesini sağlayan ve bunun için gerekli şartlar ve alınacak tedbirleri belirleyen bir protokol yapabileceklerdir. Protokoller tebliğde belirtilen, banka hesaplarına maaşların 2 gün önce aktarılması ve bankaların bunları memurların hesabına her ayın 15'inde geçecek şekilde işlem yapması vb. esaslara uygun olarak düzenlenecektir.

Bankaların mevduat hesabı sahibi müşterilerine menfaat sağlamaları

23.06.1999 tarih ve 23734 no'lu Resmi Gazete'de yayımlanan 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 20'inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde;

Bakanlar Kurulu;

Bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulayacakları azami faiz oranları ile sağlayacakları diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya,

Yetkilidir. Bakanlar Kurulu, (a) bendinde belirtilen yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir.”,

Bu Kanuna dayanılarak çıkarılan 2002/3707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3'üncü maddesinde;

Bankalar mevduata faiz dışında menfaat temin edemezler…Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları, bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılması TCMB'nca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir.” denilmektedir.

01.11.2005 tarihli R.G.'de yayımlanan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun: 144'üncü maddesinde;

Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir.”,

Geçici 1'inci Maddesinde de;

Bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelik, tebliğ ve kararlar yürürlüğe girinceye kadar, kaldırılan hükümlere dayanılarak çıkarılan düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”

hükümleri bulunmaktadır.

5411 sayılı Kanunun 3'üncü maddesinde mevduat; “Yazılı ya da sözlü olarak veya herhangi bir şekilde halka duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz karşılığında, istendiğinde ya da belli bir vadede geri ödenmek üzere kabul edilen para,” şeklinde tarif edilmiştir. Maaşların bankalar aracılığıyla ödenmesi gereği bankalara aybaşından iki gün önce aktarılan maaş karşılıkları vadeli veya vadesiz olarak aybaşına kadar bankada kalacağından yukarıdaki tanım gereği mevduattır.

Yukarıdaki mevzuat çerçevesinde, 5411 sayılı Kanunun Geçici 1'inci maddesine göre kaldırılan hükümlere dayanılarak çıkarılan düzenlemelerden olan ve bu Kanuna aykırı olmayan 2002/3707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 22.11.2006 tarihine kadar yürürlükte olduğundan, bu karar gereğince bankaların mevduata faiz dışında menfaat temin etmeleri mümkün değildir.

5411 sayılı Kanunun 144'üncü maddesine dayanılarak yayımlanan 22.11.2006 tarihli ve 2006/11188 sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Karar'ın 4'üncü maddesinde de; “Mevduata faiz dışında, … menfaat temin edilemez.” denilerek önceki düzenleme devam ettirilmiştir.

İdareler maaşları özel bankalardan ödetebilmeleri yetkisini nasıl kullanacaklardır?

Banka promosyonlarının, dolayısıyla gelir getirici bir işlemin, idarelerin yasalarla kendilerine verilen personel maaşlarının bankalar vasıtasıyla ödetebilmeleri yetkilerini belirli bir süre içerisinde bankalara kullandırmaları yasal düzenlemelere göre yapılmalıdır.

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun kapsamına “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin …, kira…işleri…” girmekte ve kira “…haklarınkiraya verilmesi” şeklinde tarif edilmektedir.

En eski ve yaygın tanımına göre hak, kişilere hukuk düzeni tarafından verilen bir irade kudretidir[2]. Türk Dil Kurumu Güncel Sözlüğünde hak; “Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç”, yetki de; “Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet” şeklinde tanımlanmaktadır.

2002/3707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği mevduata faiz dışında herhangi bir menfaat temin edilemeyeceğinden tahakkuk dairesi maaşların bankadan ödenmesinde maaş karşılıklarına iki günlük süre için faiz uygulanacağını kararlaştırmış ise ihale yöntemiyle maaşların ödeneceği bankayı belirlemelidir. Maaş karşılıklarına bankaların farklı faiz oranları uygulayabilmeleri rekabet ortamı oluşturacaktır.

Maaş karşılıklarına iki günlük süre için faiz uygulanmayacağı tahakkuk dairesi tarafından kararlaştırılmış ise bu durumda yasal olarak herhangi bir kazanç olamayacağından maaşların ödeneceği banka Muhasebat Genel Müdürlüğünün (6) Sıra No'lu Genel Tebliği'nde belirtilen şartlar çerçevesinde tahakkuk dairesi tarafından tercih edilecektir.

Promosyonlar memurlara verilebilir mi?

1998 yılından itibaren 2004 yılı da dahil olmak üzere yılı bütçe kanunlarına kamu haznedarlığı ile ilgili hüküm konulmaktadır. Kamu haznedarlığı hükmüne göre kurumların kendi bütçeleri ve tasarrufları altında bulunan bütün kaynakları tutacakları ve tahakkuk eden ödemelerini yapacakları yerler belirlenmiştir.

(6) sıra no'lu Genel Tebliğde ve 2004/1 sayılı Kamu Haznedarlığı Genel Tebliğinde belirtildiği üzere bankacılık hizmetleri kullanılarak personelin özlük haklarına ilişkin ödemeler yapılabilecektir. Yukarıda da açıklandığı gibi idarelerin maaşların bankalar aracılığıyla ödenmesi konusunda yetkileri vardır.

Danıştay Onuncu Daire'sinin 2004/2996 esas ve 2006/1812 no'lu kararında; “protokolün iptalini istediği dava dilekçesi içeriğinden anlaşılmakta olup; bu haliyle davacının, protokolün özel hukuka tabi hükümlerinin değil, davalı X kurumunun Y bankası ile personelin aylık ve ödemeleri konusunda protokol imzalanması yolunda, banka tercihine yönelik idari işlemin iptalini istediğinin kabulü gerekmektedir.” demektedir.

Bu karardan şu sonuçlar çıkmaktadır;

· Maaşların bankalar aracılığıyla ödenmesine dair yapılan protokoller özel hukuk hükümlerine tabidir.

· İdarelerin banka tercihlerine yönelik işlemleri idari işlemlerdir.

Memur maaşlarının kullanılması söz konusu olduğundan alınan promosyonlar memurlara verilebilir gibi görünmektedir. Ancak, devlet memurları ile diğer kamu görevlilerine ilişkin kanunlarda yer alan “aybaşı” ibarelerinin “ayın 15'i” olarak uygulanması gerektiği 28/9/1988 tarihli ve 3472 sayılı Kanunla düzenlendiğinden memurun maaş üzerindeki hakkı her ayın 15'inde doğmaktadır.

Yukarıda da açıklandığı üzere, 21.09.2004 tarihinden önce yapılan protokollerden dolayı alınan promosyonlar genel bütçe geliridir ve buradan kimseye ödeme yapılamayacaktır. Tebliğ gereği bankalara iki gün önceden aktarılan maaşlardan dolayı memurlar herhangi bir hak talep edemeyeceklerdir.

Bankalar maaşların ödenmesine aracılık edilmesi karşılığı verecekleri promosyonları hesap ederlerken yalnızca memur maaşlarının iki gün öncesinden bankaya aktarılmasını dikkate almıyorlardır. Memurların bankaların sunduğu kredi kartı ve kredi gibi diğer hizmetlerden yararlanacakları hususunu da dikkate almaktadırlar. Memurlar maaşların banka aracılığıyla ödenmesi karşılığında bankaların verdiği promosyonlardan bir şey isteyebilirlerse bu husus karşılığını isteyebilecekleri düşünülebilir.

Ancak, Bakanlar Kurulu'nun 2002/3707 sayılı Mevduat ve Kredi İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranları ile Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Kararının 3'üncü maddesinde; “Bankalar mevduata faiz dışında menfaat temin edemezler…” denildiğinden hareketle bankaların her türlü mevduat hesabı sahibi müşterilerine faiz dışında herhangi bir menfaat temin etmesi mümkün bulunmadığından memurlar maaşlarının bankalardan ödenmesi dolayısıyla maaş karşılıklarının iki gün önceden mevduat hesabına aktarılması nedeniyle bankalardan herhangi bir menfaat talep edemeyeceklerdir.

Nitekim, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu 20.06.2005 tarihinde Türkiye Bankalar Birliği'ne(TBB) gönderdiği 5498 sayılı yazısında; “ Bazı bankaların kurumsal nitelikli olanlar da dahil olmak üzere mevduat hesabı sahiplerine, bilgisayar ve ekipmanları, internet aboneliği ve telefon hattı giderleri ile kırtasiye malzemesi ve reklam harcamalarının ödenmesi gibi bazı ek menfaatler sağladıkları tespit edilmiş…” olduğundan TBB'den bilgi edinilmesi ve “bahse konu uygulamaların sona erdirilmesi” Bakanlar Kurulu'nun 2002/3707 sayılı Kararı'na istinaden istenilmektedir.

Personel maaşlarının özel bankalar vasıtasıyla ödenmesi sonucu elde promosyonların durumu.

2003/1 sayılı Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği 4726 sayılı 2002 Mali Yılı Bütçe Kanunu'na istinaden çıkarılmıştır. 1998, 1999, 2000, 2001, 2002 Mali Yılları Bütçe Kanunları'nın Kamu Haznedarlığı maddelerinde kamu kaynaklarının bu madde hükmüne aykırı şekilde değerlendirilmesinden elde edilen nemalar genel bütçeye gelir kaydedilir' hükmü yer almamaktadır. Bu düzenleme 2003 Mali Yılı Bütçe Kanunu ile getirilmiş ve 2004 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nda ve 5234 sayılı Kanun'da da yer almıştır.

Dolayısıyla, personel maaşlarının özel bankalar aracılığıyla ödenmesi 2003 ve 2004 yılları bütçe kanunlarının kamu haznedarlığı hükümlerine aykırı bir uygulama oluşturduğundan, 2004/1 sayılı Genelgenin yürürlük tarihi olan 21.09.2004 tarihine kadar maaş ödemelerinin özel bir banka aracılığıyla yapılmasına yönelik düzenlenen protokoller sonucu elde edilen nemalar 5250 no'lu 2003 Mali Yılı Bütçe Kanunun 10'uncu ve 5234 sayılı yasanın 31'inci madde hükümleri gereğince genel bütçeye gelir kaydedilecektir.

Konuyla ilgili Muhasebat Genel Müdürlüğü'nün (Türkiye büro bankacılık ve sigortacılık hizmet kolu) Kamu Çalışanları Sendikası'na verdiği B.07.0.MGM.0.20/100-07 sayılı uygun görüşte tebliğde ‘ek mali imkanların tasarrufuna ilişkin herhangi bir düzenleme bulunma' dığından ve ‘bankalar tarafından verilen promosyonların dağıtımı hususundaki düzenleme çalışmaları devam etmek' te olduğundan ve “bu aşamada sunulan bu ek malı imkanların ne şekilde kullanılacağının, yukarıda belirtilen uygulama çerçevesinde tahakkuk daireleri tarafından kararlaştırılmasının uygun olacağı”ndan bahsedilmiştir.

Memurların maaş karşılıklarının iki gün önceden bankaya aktarılmasında iki günlük süre için faiz uygulanmakta ise bu bütçeye faiz geliri olarak kaydedilecektir. Ancak, faiz uygulanmayacak olduğu halde banka 2002/3707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına aykırı olarak idarelere bir menfaat sağlarsa bu da genel ilkelere göre bütçeye gelir olarak kaydedilmelidir.

Kamu kurumlarına giderlerini karşılamak üzere bütçe kanunlarıyla ödenek tahsis edilmektedir. Bu ödeneklerin karşılığı da kamu kaynaklarıdır. Kamu kurumları memurlardan aldıkları hizmetin karşılığını kamu kaynaklarından bütçe ile kendilerine tahsis edilen ödeneklerle ödemektedirler.

Kamu kaynağı ve geliri 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 3'üncü maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir;

Kamu kaynakları: Borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri,”

Kamu geliri: Kanunlarına dayanılarak toplanan vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay veya benzeri gelirler, faiz, zam ve ceza gelirleri, taşınır ve taşınmazlardan elde edilen her türlü gelirler ile hizmet karşılığı elde edilen gelirler, borçlanma araçlarının primli satışı suretiyle elde edilen gelirler, sosyal güvenlik primi kesintileri, alınan bağış ve yardımlar ile diğer gelirleri,”

Kamu kaynağının kullanılmasından elde edilen kazançlar (bağış adı altında da olsa banka promosyonları) kamu geliridir ve bütçeye gelir olarak kaydedilmelidir. Kamu kaynağının bankalar aracılığıyla hak sahiplerine ulaştırılmasında yukarıda da açıklandığı üzere, gelir getirici işlemlere uygulanan ihale usulleri kullanılmalıdır.

Mülga 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu'nun 16'ıncı maddesinde “ Tüm gelirler Hazine veznelerine girer ve giderler bu veznelerden ödenir” (Katma bütçeler ve fonlar istisna) denilmektedir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun Bütçe İlkeleri başlıklı 13'üncü maddesinin (g) bendinde, “Belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilmemesi esastır.” denildiğinden kamu kaynağı kullanımı sonucu elde edilen kamu gelirlerinden kurumların yararlanması mümkün değildir.

Yasalara uygun şekilde elde edilen nemaların (ek mali imkanlar) kullanımına ilişkin ayrıca bir düzenleme yapılmadığından ek mali imkanların tasarrufları da (promosyonlar) diğer mali kaynakların kullanımlarının tabi olduğu düzenlemelere göre olacağı açıktır.

Özel bankaların verdiği promosyonlar bağış olarak değerlendirilebilir mi?

Sözlük anlamı olarak bağışlamak; “bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek”tir. Borçlar Kanunu'nun 234'üncü maddesinde hibe; “hayatta olan kimseler arasında bir tasarrufturki onunla bir kimse, mukabilinde bir ıvaz taahhüt edilmeksizin malının tamamını veya bir kısmını diğer bir kimseye temlik eder.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımlardan hareketle, özel bankaların verdiği promosyonların değerlendirilmesinde herhangi bir karşılığın olup olmadığına bakılması gerekmektedir.

Kamu kurumlarının özel bankalarla yaptıkları maaş ödemeleri protokolleri incelendiğinde bağışların personel maaş ödemelerinin banka aracılığıyla yapılması karşılığında yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar bağış adı altında olsa da bu promosyonlar karşılıklı olduğundan bağış olarak düşünülemez.

Sonuç

Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde kamu haznedarlığı dışına çıkmayan memur maaşlarının bankalar vasıtasıyla ödenmesi karşılığında alınan promosyonlar kamu geliridir ve kamu gelirlerinin de mevcut yasal düzenlemelere göre kullanılması gereklidir.

Banka promosyonlarının memurlara verilmesini gerektiren bir durum yasalar itibariyle mevcut değildir. Promosyonların memurlara verilebilmesi için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

İdarelerin 2004/1 Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği'nden doğan maaşların bankalar vasıtasıyla ödetebilme yetkilerini, maaş karşılıklarının banka hesaplarına iki gün önce aktarılması sonucu bu iki günlük süre için faiz tahakkuk ettirilecekse Devlet İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde kullanmaları gerekmektedir.

Maaş karşılıklarının banka hesaplarına iki gün önce aktarılması sonucu bu iki günlük süre için faiz uygulanmayacağı halde idarelere menfaat sağlayan bankalar yasalara aykırı hareket etmiş olmaktadırlar.

Bu promosyonların yasalara aykırı şekilde verilmesini ve kullanılmasını önlemek için Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada ifadesini bulan “Yasama Yetkisinin Genelliği” ilkesi ile yasa çıkarabileceği gibi Maliye Bakanlığı genel düzenleme yetkisini kullanarak kamu kurum ve kuruluşlarının bu konuda doğru işlemler tesis etmelerini sağlayabilir.

[1] Kamu Haznedarlığı uygulamaları hakkındaki özet, Tabip Gülbay'ın, Mali Kılavuz Dergisi, sayı: 29.'daki “Kamu Ortak Hesabından 2004/1 Sayılı Kamu Haznedarlığı Genel Tebliğine Kamu Haznedarlığı uygulaması” yazısından alınmıştır.

[2] Gözler, Kemal., Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2004, s.146.

Memurlar.Net