Memura 'son savunma hakkından' ne anlaşılması gerekir? İDDK açıklığa kavuşturdu

Danıştay İdari Dava Dairleri Kurulu, öğretmen olarak görev yapan davacının, 657 Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (j) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun işlemine karşı açılan davayı karara bağladı. İDDK son savunma hakkına açıklık getirerek işlemi iptal etti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Kasım 2025 00:10, Son Güncelleme : 31 Ekim 2025 07:42
Memura 'son savunma hakkından' ne anlaşılması gerekir? İDDK açıklığa kavuşturdu

Olay

Davacının öğrencileriyle birlikte Portekiz'de yurt dışı görevinde bulunduğu sırada, Türkiye'de gerçekleşen "Gezi Parkı Eylemleri"ne destek vermek amacıyla kendisi ve gözetimindeki öğrenciler tarafından hazırlanan pankartlarla fotoğraf çektirerek anılan fotoğrafları sosyal medya hesabında yayınladığı, söz konusu eylem içeriğinin ulusal basında da yer aldığı, mevzuatta düzenlenen "Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak" disiplin suçunun davacı açısından sübut bulduğu gerekçesi ile memuriyetten çıkarılmıştır.

DMK 129 VE 130. Madde düzenlemeleri farklıdır

Anayasa'nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği kurala bağlanmış, anılan hükmün gerekçesinde ise, "yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır" ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 130. maddesinde diğer cezalar bakımından memura sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken, memuriyetten çıkarma cezası açısından 129. maddeyle, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 130. maddeden farklı olarak geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu, ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkı öngörerek memur statüsü açısından önemli bir güvence sağlamıştır.

Bu durumda, Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen ilgiliye, 657 sayılı Kanun'un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde son savunma hakkı tanınması gerektiği açık olup, somut olayda davacıya tebliğ edilen yazıda, anılan maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen hakların hatırlatılmadığı, yalnızca 657 sayılı Kanun'un 130. maddesi uyarınca savunma yapmasının istendiği, davacının bu yazıya dayanarak savunmasını sunduğu anlaşıldığından, Yüksek Disiplin Kurulunca 129. madde kapsamında usulüne uygun biçimde davacının son savunması alınmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.


T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/1931
Karar No: 2025/963

İSTEMİN KONUSU:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Bartın ili, ...Lisesinde öğretmen olarak görev yapan davacının, 657 Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (j) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
Mahkemelerinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının, Danıştay Onikinci Dairesinin 10/04/2018 tarih ve E:2016/7454, K:2018/1485 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak,
Dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerin mevzuat hükümleri ile birlikte değerlendirilmesinden, davacının öğrencileriyle birlikte Portekiz'de yurt dışı görevinde bulunduğu sırada, Türkiye'de gerçekleşen "Gezi Parkı Eylemleri"ne destek vermek amacıyla kendisi ve gözetimindeki öğrenciler tarafından hazırlanan pankartlarla fotoğraf çektirerek anılan fotoğrafları sosyal medya hesabında yayınladığı, söz konusu eylem içeriğinin ulusal basında da yer aldığı, mevzuatta düzenlenen "Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak" disiplin suçunun davacı açısından sübut bulduğu, davacının sübut bulan eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Onikinci Dairesinin karar düzeltme aşamasında verilen 21/11/2023 tarih ve E:2023/2527, K:2023/5923 sayılı kararıyla;
Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen davacıya, 657 sayılı Kanun'un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak son savunma hakkı tanınması gerektiği açık olup, hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacı hakkında, Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanun'un 129. maddesine göre son savunması alınmadan tesis edildiği görülen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, bu hususu göz ardı etmek suretiyle işin esasına girilerek verilen davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle ... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta, ... Lisesinde grafik öğretmeni olarak görev yapan davacının, hakkında devlet memurluğundan çıkarma cezası tesis edilmek üzere Bartın Valiliğinin 09/07/2013 tarihli yazısı ile Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edildiği, Yüksek Disiplin Kurulu tarafından ... tarih ve ... sayılı savunma istem yazısı ile davacıdan, hakkında yapılacak işleme esas olmak üzere 657 sayılı Kanun'un 130. maddesi uyarınca yazının tebliğinden itibaren yedi gün içinde son savunmasının istendiği, davacının ise 19/08/2013 tarihli dilekçesiyle son savunmasını sunduğu, söz konusu savunma dilekçesinde Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna hitaben kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek olaya ilişkin ayrıntılı açıklamalarda bulunduğu, ayrıca sözlü savunma talebinde bulunmadığı ve bir vekil aracılığıyla savunma istemediği, bunun yanında savunma yazısı ekinde öğrenci velilerinin imzasını taşıyan bir dilekçe ile bir tekzip metni olmak üzere iki belge sunduğu, bu hususların gerekçeye eklenmek suretiyle davanın reddi yönündeki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, disipline konu fiilin bir protesto eylemiyle ilgili olduğu, yurttaşların Devlet memuru olsun ya da olmasın ülkedeki toplumsal olaylara tepki koyma hakkının demokratik toplumun bir gereği olarak kabul edilmesi gerektiği, disiplin cezası verilmesinin temel hak ve özgürlüklerin, özellikle de düşünceyi ifade özgürlüğünün kullanılmasının sakıncalıymış gibi gösterilmesine neden olduğu, nitekim yüksek mahkeme içtihatları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da Devlet büyüklerine yönelik yorum ve protestolarda eleştiri özgürlüğünün geniş biçimde yorumlanması gerektiği, ifade özgürlüğünün altı çizilerek vurgulandığı; Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine herhangi bir açıklamada bulunmadığı, devletin gizli sırlarını ifşa etmediği, bir öğretmen olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil etme yetkisi bulunmadığı, hükümetin tutumlarının ve açıklamalarının olayların büyümesine neden olduğunu düşündüğü ve yalnızca bir yurttaş olarak, öğrencileriyle birlikte düşüncelerini ifade ettiği; verilen disiplin cezasının "ölçülülük ilkesi" ile de bağdaşmadığı, hakkında tarafsız ve objektif bir soruşturma yürütülmediği, dava konusu disiplin cezasını gerektirecek ağırlıkta ve nitelikte bir fiilin bulunmadığı ve söz konusu cezanın iptali gerektiği belirtilerek, davanın reddi yolundaki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Bartın ili, ... Lisesinde grafik öğretmeni olarak görev yapan davacı, öğrencileriyle birlikte Portekiz'de yurt dışı görevinde bulunduğu sırada, Türkiye'de gerçekleşen "Gezi Parkı eylemleri"ne destek vermek amacıyla kendisi ve gözetimindeki öğrenciler tarafından hazırlanan pankartlarla fotoğraf çektirerek anılan fotoğrafları sosyal medya hesabında yayınlamış, söz konusu eylem içeriğinin ulusal basında da yer aldığı iddialarıyla yürütülen soruşturma sonucunda, Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun ...tarih ve ... sayılı kararıyla, 657 Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (j) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, bunun üzerine anılan işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 129. maddesinde, ''Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir."; 130. maddesinde ise, "Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği kurala bağlanmış, anılan hükmün gerekçesinde ise, "yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır" ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 130. maddesinde diğer cezalar bakımından memura sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken, memuriyetten çıkarma cezası açısından 129. maddeyle, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 130. maddeden farklı olarak geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu, ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkı öngörerek memur statüsü açısından önemli bir güvence sağlamıştır.
Anayasa hükümleri ile 657 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; Devlet memurlarına veya diğer kamu görevlilerine görevlerine son verilmesi sonucunu doğuran disiplin cezalarının verilebilmesi için, yetkili disiplin mercilerince, ilgili kamu görevlisine isnat edilen fiiller, bu fiillere ilişkin dayanak teşkil eden deliller, fiillerin hukuki nitelendirmesi ve teklif edilen disiplin cezası açık bir şekilde bildirilerek, savunma hakkının etkin biçimde kullanılmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen ilgiliye, 657 sayılı Kanun'un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde son savunma hakkı tanınması gerektiği açık olup, somut olayda davacıya tebliğ edilen ... tarih ve ... sayılı yazıda, anılan maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen hakların hatırlatılmadığı, yalnızca 657 sayılı Kanun'un 130. maddesi uyarınca savunma yapmasının istendiği, davacının bu yazıya dayanarak savunmasını sunduğu anlaşıldığından, Yüksek Disiplin Kurulunca 129. madde kapsamında usulüne uygun biçimde davacının son savunması alınmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki temyize konu ... İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/04/2025 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X-Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber