Dinçer GÖKÇE
İki çocuk annesi Arzu Köksal (53), geçtiğimiz 12 Ağustos günü 5'inci kattaki evinin balkonunda atlayarak yaşamına son verdi. 20 yıla yakın kurumda
çalışan Köksal, Mart 2016'da kurumdan emekli olmuştu. Köksal'ın vefatı sonrası ise ilginç gelişmeler yaşandı. Önemli bir bölümü Ankara'da yaşayan onlarca kişi, Köksal'ın yakınları ve eski iş arkadaşları ile temasa geçmeye başladı. Hemen hepsi benzer ifadeler kullanıyordu. Aralarında öğretim üyelerinin de olduğu bu kişiler Köksal'a yüklü miktarlarda para verdiklerini belirtiyordu.
AYLIK YÜZDE 10 KAR PAYI
Benzer durumda olan iki kişi için ise geçtiğimiz Cuma günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunuldu. Savcılığa yapılan başvuruya göre, Köksal'a çeşitli tarihlerde para veren kişi sayısı 80 seviyesinde. Bu kişiler, verdikleri paraya aylık yüzde 10 kar payı alıyordu. İsteyen, aylık kar paylarını alıyor, isteyen ana parasını da çekebiliyordu.
TOPLANAN PARA 108 MİLYON TL
Savcılık dosyasında yer alan bir ifadeye göre, para toplama faaliyeti en az 3-4 yıl öncesine dayanıyor. Toplanan paranın nasıl değerlendirildiği ise şu aşamada belli değil. Toplanan paranın tutarı ise 108 milyon TL. Sisteme 50 bin TL vererek dahil olan da var, yakınlarını ikna ederek milyonlarca lira vererek dahil olan da... Edinilen bilgilere göre bir tür 'Ponzi' olan sisteme girmek için evini satan da oldu, düğün altınlarını bozan da. Ancak geçtiğimiz
Mayıs ayından itibaren ödemelerde sıkıntı yaşanmaya başladı.
"NASIL BİR SON BEKLİYOR BİLMİYORUM"
Köksal'dan geriye kalan el yazısı mektup, para alınan kişilerin listesi, cep telefonu yazışmaları da ödeme sıkıntısı yaşandığını ortaya koyuyor. Hürriyet'in ulaştığı evraklara göre Köksal, en son, intihar edeceği gün dahi, para veren bir kişi ile yazıştı. Bu yazışmada, B. isimli kadın çok zor durumda kaldığını, mutlaka parasını alması gerektiğini belirtiyor. Köksal ise mesajında "Hiçbir şeyin nasıl olacağını bilmiyorum. Beni nasıl bir son bekliyor bilmiyorum" diyor.
İKİ MEKTUP BIRAKTI
Köksal'dan geriye kalan iki mektup, para veren kişilerin listesi ve WhatsApp yazışmaları savcılık dosyasına sunuldu.
Köksal, mektubun birini ailesine yönelik yazıyor. Eşinden ayrı yaşayan Köksal'ın 12 Ağustos'taki intihardan önce iki kez daha benzer girişimde bulunduğu öğrenildi. "Dönülmez bir yola girdiğimi anladığımda çok geçti" diye mektubuna başlayan Köksal çocuklarına yönelik "Kokularına doyamadığım yavrularım, bu sefer de ölemezsem yüzünüze bakacak gözlerim yüzüm olmayacak" diyor.
KİMSENİN VEBALİNİ ÖDEYEMİYORUM
Köksal, iki sayfadan oluşan ikinci mektupta ise, "Hiç kimse için bir şey yapamadım" diyor. Mektubunda kullanıldığını söyleyen Köksal, halen aynı kurumda
çalışan kişinin ismini vererek şunları yazmış: "N.Ş. hayatımı mahvetti. Bunca insanın hayatını mahvetti. Kendisinin bu işteki bağlantısını ortaya koyduğumu anladığında, hayatında benimle bağlantısı olduğu bütün izleri silmiş. Hepimizin masum hayatlarını, beni kullanarak çaldı. Hiç kimsenin vebalini ödeyemeyecek duruma getirdi beni."
KURYE DAHİL İSİMLERİ VERDİ
Aynı zamanda Arzu Köksal'ın çocukluk arkadaşı da olan emekli öğretim üyesi H.F.'nin 8 Şubat günü polise verdiği ifadede ilginç ayrıntılar yer alıyor. H.F., N.Ş.'nin şikayeti sonrası verdiği ifadede ev almak için biriktirdiği parayı Köksal'a verdiğini ifade ediyor. H.F., Köksal'ın kendisine "Bizim kurumda, bize tanınan imkanlardan yararlanarak senin paranı ben burada işletirim" dediğini öne sürdü. H.F. ifadesinin devamında Köksal'ın kendisine "Bütün kontrol N.Ş.'de. Aynı bölümde çalışan F.T., ben ve A. İsimli arkadaşım birlikte yapıyoruz. Veznedar M.A. ise bize kuryelik yapıyor" dediğini anlattı. Konu ile ilgili ulaşmaya çalıştığımız N.Ş.'den ise dönüş olmadı.
BÜYÜK BİR ORGANİZASYON
Bir kısım mağdur adına suç duyurusunda bulununan Tevfik Görkem Şenel, "Arzu Köksal'ın aracı olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Organizasyonun, görünenden daha büyük bir boyutu olduğunu düşünüyoruz. Etkin bir soruşturma ile tüm bunlar ortaya çıkacaktır" dedi.
İLK OLARAK ABD'DE ÇIKTI
Ponzi sisteme adını veren Charles Ponzi ilk olarak 1920 yılında ABD'de 10 bin kişiyi katarak 'Ponzi Oyunu'nu gerçekleştirdi. Ancak ortada olmayan bir kar yalanı uzun sürmedi ve binlerce kişi parasını kaybetti. Ponzi yöntemi, yatırımcılara kendi paralarından geri dönenle veya sonraki yatırımcılardan gelen paralarla ödeme yapıyor. Bu sistemde kişi, finansal kurumların vadettiğinden daha fazla faiz getirisi öneriyor. Ancak bu siteme para yatıran hemen herkes bir süre sonra parasını kaybediyor. Sistem, çeşitli adlar altında Türkiye'de de sıklıkla uygulanıyor.