İstanbul'da yaşanan bir olayda, Önleyici Hizmetler Büro Amirliğinde çalışan polisler, çalıntı bir araç bulmuş ve aracı Seyrantepe Trafik Vakfı otoparkına teslim etmişlerdi. Otoparka teslim etme tarihi 2007'dir.
Ancak, tanzim edilen tutanağın bir suretini bölge polis merkezine teslim etmedikleri için, araç otoparkta 7 yıl beklemiştir. Araç 2007'den 2014'e kadar otoparkta beklediği için de otopark ücreti alınmıştır.
Araç sahibinin mağduriyetine neden oldukları için polisler hakkında dava açılmış ancak Asliye Ceza Mahkemesi beraat kararı vermiştir.
Yargıtay yaptığı incelemede, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğunu belirterek, mahkumiyet kararı verilmesini istemiştir.
T.C. YARGITAY BEŞİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas : 2018/8321
Karar : 2019/9120
Tarih : 01.10.2019
MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Önleyici Hizmetler Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yapan sanıkların, katılana ait çalıntı kaydı bulunan aracı 04/12/2007 tarihinde bularak tutanak karşılığında Seyrantepe Trafik Vakfı otoparkına teslim etmelerine rağmen, adli görevleri gereği tanzim ettikleri tutanağın bir suretini bölge polis merkezi olan Feriköy Polis Merkezine ve Önleyici Hizmetler Büro Amirliğine vermemeleri, keza bu durumdan katılanın haberdar edilmemesi nedenleriyle çalınan aracın Emniyet Genel Müdürlüğünün talimatı üzerine otoparklarda 05/02/2014 tarihinde yapılan incelemelere kadar otoparkta bekletilmesine ve bekleme sebebiyle de katılanın otopark ücreti ödemesine sebebiyet verdikleri, bu suretle katılanın mağduriyetine neden oldukları ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçe ve yanılgılı değerlendirme sonucu söz konusu suçtan mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.