HÜKÜMET, VERDİĞİ ZAMMI; ÇALIŞANLAR DA YETKİLİ SENDİKALARI GÖZDEN GEÇİRMELİDİR!
YENİ SENDİKA Genel Başkanı Metin Memiş, yaptığı açıklamada hükümet tarafından
açıklanan zam oranlarının beklentileri kesinlikle karşılamadığı gibi, Türkiye'de
memuriyetin artık neredeyse bitirildiğini ve işin bu noktaya gelmesinin temel
sorumlusu olarak da yetkili sendikaları adres gösterdi. Memiş, "Açıklanan
maaş zamları yaşamın gerçeklerinden oldukça uzaktır. Yapılan artışın büyük kısmı
taban aylığa yansımayan seyyanen zamdan oluşmaktadır. Sağlık çalışanlarımızın
nöbet ücretlerinde, ek ödemelerinde ve teşvik ödemelerinde normalde ortalama
artışın yüzde 50 olması beklenirken bu oranlar göreceksiniz yüzde 30'lara bile
ulaşmayacaktır. Daha kötüsü de seyyanen zammın taban aylığa yansıtılmadan verilmesi
tüm memurlarımızın emekli aylıklarının ve tazminatlarında da çok ciddi hak kayıplarına
neden olacaktır. Yetkili memur sendikalarının işgüzarlığı ve beceriksizliği
nedeniyle memuriyet ayağa düşmüştür. Memurun geleceği bizzat bu yetkili sendikaların
marifetiyle karartılmıştır. Bakınız bir kıyas yapılması gerekirse sağlık sektöründeki
kamu işçilerinin asgari ücrete gelen zam farkları da hesaba katıldığında Temmuz
ayında elde edeceği aylık ortalama gelir 30 bin TL'ye yaklaşacaktır. Oysa aynı
çatı altında görevli memur statüsündeki çoğu arkadaşımızın maaşı ise bu rakamın
altında olacaktır. Hele hele iş emekli maaşlarına ve ikramiyelerine geldiğinde,
keşke memur olarak emekli olmasaydım denilecek bir döneme girmiş bulunuyoruz.
Hükümet, verdiği zammı; çalışanlar da yetkili sendikaları gözden geçirmelidir.
Çünkü bu işin bu noktaya gelmesine neden olan yetkili memur sendikalarıdır.
Bu sendikalar hükümete karşı gerekli duruşu gösterememiş, memurun derdini hükümete
doğru şekilde anlatamamış ve memurun hakkını asla koruyamamıştır. Aynı şekilde
işçilerin sendikaları öyle mi? Bakın, nasıl önemli kazanımlar elde ettiler.
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızı memuriyete zarar veren bu yetkili başarısız
ve etkisiz sendikalardan hızlı bir şekilde istifaya davet ediyoruz" şeklinde
konuştu.
YÜZDE 2 BARAJINDAN 300 LİRA KAR ETTİRENLERİN AÇTIĞI ZARAR 8-10 BİN LİRADIR
YENİ SENDİKA Genel Başkanı Metin Memiş, kamuoyunda "yüzde 2 barajı"
diye bilinen düzenleme konusunda yetkili sendikanın gece gündüz demeden çalışarak
Anayasaya aykırı şekilde bu uygulamayı hayata geçirtebildiğini ama memur zamları
için aynı çabayı göstermediğini söyledi. Memiş, "Kazanımlar yüzde 2 ile
değil yüzde 100 ile olur. Sendikal özgürlüklerin memurlarımız tarafından kullanılmasının
engellenmesi amacıyla yüzde 2 barajını getirmek için enerji harcayan yetkili
sendika başkanları memur maaş zamları için neden suskunlar çalışanlarımızın
takdirine sunuyoruz. Yüzde 2 barajı getirilerek memurun hapsedildiği 200 TL
bugün gördük ki 200 TL'den çok daha büyük kayıplara sebep olmuştur. Yüzde 2
barajı ile memurun cebine 1500 ila 2000 TL arasında toplu sözleşme primi alacağını
söyleyen yetkili sendikalar bugün gördük ki çalışanları hem toplu sözleşme primi
anlamında hem de maaş anlamında ciddi olarak kandırmışlardır.. Seyyanen zammın
taban aylığa yansımaması toplu sözleşme priminin de söyledikleri gibi asla 1500
liraları, 2000 liraları falan bulmayacaktır. Belki üç ayda bir 1000 lirayı zor
bulacak bu primle kamu görevlilerini aylık 300-350 liraya tamah ettirme çirkinliğine
çalışırken, aynı üyelerine aylık en az 8-10 bin lira zarar verdiklerini, emekli
kayıplarının bugünün şartlarında 200-300 bin liraların üzerinde olduğunu herkesin
anlamasını istiyoruz. Hesap ortadadır. O çok güvendikleri toplu sözleşme primlerinde
de ters köşeye düşmüşlerdir" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DE MEMURUN "STATÜ HUKUKU" BİTMEK ÜZEREDİR
Memur zamlarındaki hayal kırıklığı nedeniyle yetkili sendikaların büyük bir
başarısızlığa imza attığını belirten YENİ SENDİKA Genel Başkanı Metin Memiş,
"Artık mızrak çuvala sığmıyor. Yetkili sendika başkanları marifetiyle ne
yazık ki memurlarımız büyük zarar görmüştür. Memuriyet artık ne yazık ki bu
kötü sendikacılık nedeniyle saygınlığını büyük ölçüde kaybetmiştir. Memurlar
için "statü hukukunu koruyacağız" yaklaşımıyla sendikacılık yaptığını
iddia eden yetkili konfederasyonun başkanlarının karizması derin bir çizik yemiştir.
Birkaç yıla kalmaz memurlara sorsalar "işçi mi, memur mu olmak istersin?"
diye herhalde "işçi olmak istiyoruz" cevabı çoğunlukta olacaktır.
Bu gidişle Türkiye'de işçi-memur ayrımı kalkmak üzeredir" dedi.
15 GÜNLÜK FARKIN VERİLMEMESİ 3 BİN 700 TL'LİK BİR KAYBA NEDEN OLUR
Hükümetin söz verdiği oranda zam teklifini meclise getirirken yetkili sendika
başkanlarının bu oranlarla ilgili herhangi bir çalışma ve çalışanlar adına bir
açıklama yapma gereği duymadığını söyleyen Memiş, "Bakınız en düşük devlet
memuru maaşı 22 bin TL olacak denmişti. Ama eşi çalışmayan ve iki çocuğu olan
memurun maaşı 22 bin TL oldu. Eşi çalışan veya bekar olan bir memurun ayaküstü
en az 1000 TL kaybı oldu. Bunun yanında yapılan zamların 15 Temmuz 2023 tarihi
itibarıyla geçerli olması nedeniyle her bir memur en az 3 bin 700 TL'lik bir
kayıp yaşayacaktır. Bir kez daha hükümete çağrıda bulunuyoruz. 15 günlük farkın
da bir an önce mecliste düzeltilmesi gerekir. Yine altını çiziyoruz ortadaki
bu olumsuz sonuç memur emeklisi ile işçi emeklisi arasında büyük uçurum oluşturmuştur"
şeklinde konuştu.