Siyonist oyunları, küresel siyonizmin algılarını ve terör örgütlerinin hesaplarını
başlarına geçiren Başkanlık, vatan savunmasını bünyesindeki her birimle sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel vizyonu ile iletişim modelini
harmanlayarak, ülkemizin yükselişine kanat olmayı sürdürüyor.
ZORUNLU VE GEREKLİ BİR DÖNÜŞÜM
2017 yılında gerçekleşen referandum ile ülkemiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne
geçiş yaptı. Dünyada pek çok ülkede de benzer yönetim sistemlerinin olduğu başkanlık/
yarı başkanlık yönetim şekilleri de uygulanıyor. Ülkemizde uygulanan hükümet
sistemiyle birlikte yönetimsel anlamda yeni bir süreç de o günlerde başladı.
Hükümet sistemine uygun olarak kurumların yapısı da yeniden ele alınarak revize
edildi. İletişim Başkanlığı da eski Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün
revize edilerek modern yüzyıla uygun bir şekilde yeniden yapılandırılmasıyla
oluştu.
Hükümet Sisteminin en dikkat çekici kurumlarından biri İletişim Başkanlığı
oldu. Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan İletişim Başkanlığı, Hükümet Sistemi'ne
uygun olarak mevcut birimlere de yeni birimler ekleyerek, stratejik bir kuruma
dönüştürüldü. Eskiden sadece yerli ve yabancı medya mensuplarının basın kartı
taleplerine cevap veren kurum revize sonrası yeni birimleriyle hükümet sisteminin
en önemli yapı taşlarından biri haline getirildi.
İletişim Başkanlığı 'Türkiye İletişim Modeli' üzerine yeni inşa sürecinde ülkenin
hem içerde hem de dışarda ali menfaatleri ve çıkarları için yapılandırılmış
pro aktif bir yönetimsel anlayışa büründü. Bu yeni yapı ile başkanlık, altındaki
birçok birim ile kamuoyunun doğru ve akıcı bilgilendirilmelerinin yanı sıra
uluslararası arenada ülkemizin çıkarlarına ilişkin de faaliyetler yürütmeye
başladı.
BİRİMLERİYLE ADETA EN ÖN SAFTA
İletişim Başkanlığı'nın yürüttüğü stratejik faaliyetleri düşünürsek, hükümet
sistemine uygun olarak yapılandırılan yeni stratejik kurum artık basın kartı
basımının ötesine geçerek, ülkenin yükselen vizyonunu kamuoyuna duyurmaya, dezenformasyonlarla
mücadeleye, halkın CİMER üzerinden taleplerini karşılamaya ve dijital medya
takipten, uluslararası medya takip sistemlerine kadar pek çok alanda ülkemizin
yürüttüğü büyük mücadeleyi perçinleyen bir alanda mücadelesini sürdürüyor. Dünyada
sadece birkaç ülkede benzer örneği olan başkanlık, stratejik iletişim ile her
alanda faaliyet göstermeyi sürdürüyor. Altını çizerek belirtmeliyim ki, İletişim
Başkanlığı, kamu diplomasisine yeni bir soluk kattığı gibi, ülkemizin "yumuşak
güç" potansiyelini artıracak çalışmalara da yön veriyor.
FETÖ'nün bulunduğu bütün ülkeler için ciddi bir tehdit olduğuna işaret edilen
toplantı ve etkinliklerde, kanlı örgütün karanlık yapılanma ve yasadışı faaliyetlerine
dikkat çekilmesi hayati öneme sahip.
Tam bu noktada Başkanlığın, uluslararası medya mensuplarına Fetullahçı Terör
Örgütü (FETÖ) ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin gerçekleştirdiği bilgilendirme
toplantıları, etkinlikler ve programlar takdiri hak ediyor.
GÜÇLÜ İLETİŞİM GÜÇLÜ DEVLET
Güçlü devletlerin en belirgin özelliklerinden olan bilgiye sahip olma ve onu
yönetme sanatı, ülkemizde pek çok kurumla birlikte İletişim Başkanlığı'nın da
en önemli görevleri arasında yer alıyor. Kriz yönetimi, Sratejik iletişim, kamu
diplomasisi, dezerformasyonla mücadele de üstlendiği sorumluluklar İletişim
Başkanlığı'nın tarihsel bir misyonu olarak öne çıkıyor. Güçlü iletişim, güçlü
devlet anlayışını tahkimatını da yapan başkanlık, elbette dışardan gelen saldırılara
karşı da mücadeleyi sürdürüyor.
İsrail'in Siyonist algılarından, Karabağ zaferinde Ermeni diasporasının oyunlarına,
terör örgütlerinin kirli planlarından, Afrika'da Fransızların sahtekarlıklarına
kadar dünyanın neredeyse tüm noktalarında her yerde adeta ülkemizin bir miğfer
gibi koruyan İletişim Başkanlığı, hakikat zırhı ile de bütün oyunlara göğüs
germeyi sürdürüyor.
ESKİ KAFALILARIN ANLAMASI İMKANSIZ
Şimdi bu nokta da kısaca şunu ifade etmek de yarar var. Eski zihniyetli olanların
düşünce yapıları da eski kaldığından kendilerince eleştiriler getirmeyi sürdürüyor.
Parlamenter sistemdeki haliyle dünyayı okumayı alışkanlık haline getirenler
başta ana muhalefet olmak üzere birçok küçük siyasi yapı, hükümet sisteminin
ve yeni modern yüzyılı bir türlü anlayamadıkları gibi içselleştiremediler de.
Her seferinde akla sığmayan eleştirilerle kurumu eleştirmeyi ihmal etmediler,
ancak bu eleştirilerin ne elle tutulur bir yanı oldu, ne de kamuoyu tarafından
dikkate alındı. Çünkü kullandıkları dil ve zihin yapıları halen eski dünya görüşlerini
aksettiriyordu.
Yaşadığımız çağı düşününce bunu birilerinin anlamasını elbette beklemek imkansız.
Onlar anlamıyor diye kurumlarımız, duracak değil ya. Her alandaki faaliyetlerinin
yanı sıra iletişim araçlarının bu kadar geliştiği bir dönemde elbette bu alanda
da oluşturulmaya çalışılan yalan yanlış algılarla da mücadeleyi sürecek. Enformasyon
savaşlarının yaşandığı, bilgi kirliliklerinin olduğu günümüzde hakikati haykırmak,
gerçeği algıların önüne almak için çaba da kesintisiz bir şekilde sürecek.
LİDERİN İZİNDE MİLLETİN HİZMETİNDE
Sonsöz olarak şunu ifade etmeliyiz ki; İletişim Başkanlığı Siyonizmin algı
oyunlarından küresel emperyalizmin iletişim hegemonyasına kadar tüm alanlarda
karşı mücadeleyi en etkin ve en etkili bir şekilde yürüten milletimizin hizmetkarı
güzide bir kurumumuzdur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yürüyüşüne
en güçlü desteği veren İletişim Başkanlığı hem içerde hem dışarda elbetteki
hedeftedir. İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun'un başkanlığında hakikatin
gölgesinde doğru bilgilendirmeyi kendine şiar edinen Başkanlık, stratejik iletişim
modelini en üst seviyede kullanmayı sürdürürken mücadelenin en ön cephesinde
yer alıyor.
Analiz-Edip Üzen